2011 yılında küresel karbon piyasalarının değeri 96 milyar Euro oldu

Thomson Reuters Point Carbon analistlerinin Salı günü sonuçları açıklanan değerlendirmesine göre, dünya genelindeki karbon piyasaları geçtiğimiz yıl, bir önceki yıla göre %4 oranında değer kazanarak toplamda 96 milyar Euro değerine ulaştı. Point Carbon analistlerine göre:

  • Dünyanın en büyük karbon piyasası olan AB Emisyon Ticaret Sistemi %6’lık bir artışla 76 milyar Euro değerine erişti.
  • BM’nin sertifikalandırılmış emisyon azaltımları (CERs) piyasası  bir önceki yıla göre %2 değer kaybederek, 2011 yılında 17.8 milyar Euro değerine geriledi.
  • Kyoto Protokolü’nün gelişmiş ülkelerdeki emisyon azaltım projeleri için karbon kredisi veren Ortak Uygulama (Joint Imlementation) piyasası %40’lık bir değer artışıyla 716 milyon Euro değerine ulaştı.
  • Kuzey Amerika karbon piyasasının değeri 2011 yılında azalarak 221 milyon Euro oldu.
  • 2010 yılında 91 milyon Euro olan Yeni Zelanda karbon piyasasının değeri ise 2011 yılında 106 milyon Euro’ya çıktı.

Ayrıntılar için:

http://www.chicagotribune.com/business/sns-rt-us-carbon-value-pointcarbontre8091n7-20120110,0,3032906.story

BM karbon kredilerinin yeni en düşük seviye rekoru

Euro bölgesinin gün geçtikçe kötüye giden borç krizi ve ekonomik büyümesinin yavaşlama ihtimali ofset piyasasını da vurdu. BM karbon kredileri Cuma günü 7,13 Euro’ya kadar gerileyerek en düşük seviyesinden işlem gördü.

Küresel ekonomik manzaranın kötüleşmesi, etkin sanayi üretiminden doğacak seragazı salınımıyla doğrudan ilgili olan emisyon izinleri üzerinde de baskı yarattı.

Dünyanın en kötü performanslı emtiası BM karbon ofsetleri özellikle de bir BM iklim panelinin, ana talep piyasası konumundaki AB emisyon ticaret sistemindeki bolluğa bakmaksızın yeni ofsetleri piyasaya sürmeye devam etmesinden kötü etkilendi.

Ayrıntılar için:

http://www.reuters.com/article/2011/10/14/us-carbon-price-idUSTRE79D15T20111014?feedType=RSS&feedName=GCA-GreenBusiness&utm_source=feedburner&utm_medium=feed&utm_campaign=Feed%3A+reuters%2FUSgreenbusinessNews+%28News+%2F+US+%2F+Green+Business%29

Avustralya karbon fiyatlandırma programını bu hafta açıklayacak

Avustralya Yeşiller Partisi başkan yardımcısı Christine Milne Pazartesi günü yaptığı açıklamada, emisyonları vergilendiren ve 2015 yılında gerçekleşmesi beklenen emisyon ticaretine geçişin ana hatlarının yer aldığı karbon fiyatlandırma programının bu hafta sonuna kadar kamuoyuyla paylaşılacağını belirtti.

Milne ayrıca azınlık İşçi Partisi hükümetinin program dahilinde yenilenebilir enerji yatırımları için tahsis edilmek üzere multi milyon dolarlık bir fon kurmak konusunda anlaşmaya vardığını da doğruladı.

Azınlık İşçi Partisi hükümeti karbon ticaret sistemine geçişin öncesinde 2012 yılının ortalarından itibaren emisyonlara vergi koymayı hedefliyor. Buna göre ülkenin en fazla emisyon salınımı yapan 1,000 şirketi açık piyasa üzerinde karbon izinleri almak zorunda kalacak.

Program yıl sonunda yapılacak oylamada parlamentonun onayını alırsa, Avustralya emisyon piyasası Yeni Zelanda’nın ardından Avrupa dışındaki ikinci ulusal emisyon programı olacak.

Ayrıntılar için:

http://planetark.org/enviro-news/item/62500

AB, dolandırıcılığı engellemek için spot emisyon piyasalarındaki yasal boşluğa odaklandı

AB,  siber saldırıların hedefi olan ve bu nedenle 15 gün işleme kapatılan spot piyasalardaki yasa açığıyla ilgili olarak bu hafta taraflardan beyanat talep edecek.

Dünyanın en büyük emisyon ticari sistemini kontrol eden Avrupa Komisyonu, yarın Brüksel’de anında teslim edilen kontratların korunmasını tartışmak üzere; emisyon yayanlar, emisyon ticareti yapanlar, araştırmacılar ve çevre örgütleriyle buluşacak. AB karbon piyasasının yüzde 15’ini oluşturan spot piyasalar bu seneki siber saldırılardan ve 2010’daki vergi kaçakçılığından yeni yeni toparlanıyor.

Bu yılın sonlarına doğru asıl düzenlemeyi hazırlayacak olan Komisyon, karbon piyasası için özel olarak hazırlanmış yeni kurallara gerek olup olmadığını değerlendirecek. Bir ticaret örgütü olan Uluslararası Emisyon Ticareti Birliği (IETA) ve Almanya’nın en büyük iki kamu kuruluşu ise, spot  karbon izinlerini yeniden sınıflandırmanın sorunu çözmeyeceği görüşündeler.

Brüksel’deki IETA yöneticilerinden Simone Ruiz konuyla ilgili olarak “Mevcut finansal kuralların karbon piyasalarında da uygulanması tek başına AB emisyon sistemini böylesi saldırılardan koruyamayacaktı.” dedi.

Komisyonun iklim sözcüsü Isaac Valero-Ladron, “Karbon piyasalarının büyük bir kısmında birtakım dikkatsizliklerin yapıldığı ortada. Komisyon olarak şu anda piyasadaki suistimalleri engelleyecek bir dizi önlemin yürürlüğe girmesi için çalışıyoruz. Bu önlemlerin karbon piyasalarındaki şeffaflığı ve bütünlüğü arttıracağını düşünüyoruz.” diye konuştu.

Ayrıntılar için:

http://www.bloomberg.com/news/2011-05-03/eu-to-focus-on-regulatory-gap-to-curb-fraud-in-spot-market-for-emissions.html

Kaliforniya karbon ticareti programına üç Kanada eyaletini de dahil edecek

Kaliforniyalı yetkililerin geçtiğimiz Salı günü yaptıkları açıklamaya göre eyalet, yeni onayladığı karbon ticareti programını üç Kanadalı eyaleti de kapsayacak şekilde genişletmeye karar verdi. Bu da demek oluyor ki, Kuzey Amerika’daki en kapsamlı bölgesel emisyon üst sınırı ve ticareti sistemi kısa zamanda hayata geçirilecek.

Kaliforniya eyaletinin fabrikalardan ve ulaşım araçlarından kaynaklanan seragazı salınımına sınır getirmeyi amaçlayan programına Kanada’dan Britanya Kolumbiyası, Quebec ve Ontario da katılacak. Program dahilinde şirketler masraflarını kısmak için emisyon izinlerini kendi aralarında alıp satabilecekler.

Bir önceki Kaliforniya Valisi Arnold Schwarzenegger’in başlattığı The Western Climate Initiative (Batı İklim İnisiyatifi), batıdaki yedi Amerika ve dört Kanada eyaletini kapsayacak şekilde 2008 yılında hazırlanmıştı.

Ayrıntılar için:

http://www.latimes.com/business/la-fi-cap-trade-20110413,0,7800882.story?track=rss

AB’de yeni gaz güvenliği düzenlemesi

2 Aralık’ta yürürlüğe giren yeni düzenleme AB’nin 2009 yılında Rusya ile yaşadığı gaz tedarik krizinden gerekli dersleri aldığını gösteriyor. Düzenleme iç enerji piyasası çerçevesinde getirdiği yeni kurallarla üye devletleri ve gaz piyasası katılımcılarını olası bir gaz güvenliği aksamasında önceden etkili önlemler almaya hazırlıyor.

Yeni kurallar arasında,

  • Risk değerlendirmesi yaparak gaz güvenliğini tehdit eden risklerin tespit edilmesi
  • Tespit edilen riskleri ortadan kaldırmak için koruyucu eylem ve acil durum planları hazırlanması
  • Evlere ve öncelikli olarak gaz sağlanması gereken müşterilere en kötü koşullar altında bile en az 30 gün boyunca gaz temininin garanti edilmesi
  • Komisyon ve Gaz Koordinasyon Grubu ile işbirliğine gidilmesi, ayrıca üye devletlerin mekanizmalarından yararlanılarak AB kanunları kapsamında herhangi bir aksama durumunun birlik duygusuyla ve etkili bir şekilde idare edilmesi
  • Gaz temini güvenlik önlemlerinde bölgesel bir yaklaşım gösterilmesi
  • Gaz güvenliği ile ilgili bütün acil durum önlemleri ile kamu hizmeti yükümlülüklerinde şeffaflık ilkesinin ön plana çıkarılması ve imzalanan gaz anlaşmaları ile ilgili bilgi alış verişinin artırılması bulunuyor.

Ayrıntılar için:

http://ec.europa.eu/energy/security/gas/gas_en.htm

Avrupa Komisyonu’ndan İtalya ve İspanya’ya uyarı

Avrupa Komisyonu İtalya ve İspanya’dan, yapıların enerji performansları ile ilgili yürürlükte olan Avrupa yasalarına tam uyum göstermelerini resmi olarak talep etti. Bu yasalar, Avrupalı vatandaşların satın alacağı veya kiralayacağı yapılarla ilgili gerekli bütün bilgileri önceden öğrenmesini sağlıyor ve üye devletlerin her birinin ısıtma kazanları ile havalandırma sistemleri için düzenli bir muayene programı oluşturmasını gerektiriyor. Şimdiye kadar yasalara tam uyum sağlamamış devletler iki ay içinde istenen şartları yerine getirmezse Komisyon, ülkeleri adalet divanına sevk edecek.

Özellikle İtalya ve İspanya’nın mevzuatlardaki şartları yerine getirmediğini düşünen Komisyon, Avrupa mevzuatını temel alarak bu ülkeleri uyardı. Binaların enerji tüketimini önemli ölçüde azaltmayı hedefleyen mevzuat, böylece birliğin enerji güvenliğini artırmayı ve küresel ısınmayla mücadelesinde güç kazanmasını planlıyor.

Bu ülkelerin kuralları ihlal ettiğini gösteren Avrupa yapı performansı yönetmeliği ise,  yapıların enerji performansını hesaplamak için üye devletlerden belirli bir yöntem geliştirmelerini ve yeni yapılacak binalardaki ya da yenilenecek binalarda bulunması gereken minimum performans standardını belirlemesini istiyor. Böylece bir yapıyı satın almak ya da kiralamak isteyen kişiler yapının enerji sertifikasına göre bir kıyaslama yapabiliyor ve olası enerji masraflarını hesaplayabiliyor.

Ayrıntılar için:

http://europa.eu/rapid/pressReleasesAction.do?reference=IP/10/1561&format=HTML&aged=0&language=EN&guiLanguage=en

R20 Hareketi’ne Rona Yırcalı İmzası

Dünya Odalar Federasyonu (WCF) başkanı Rona Yırcalı California’da vali Arnold Schwarzenegger ile birlikte bölgesel idareleri iklim değişikliğine karşı savaşmaya seferber eden “Regions 20” (R20) hareketini başlattı. R20, bir yandan  küçük ve orta ölçekli işletmelerin ticaret odalarının desteğiyle sürdürülebilir çözümlerle faaliyet göstermesine yardımcı olurken, bir yandan da bu işletmelerin düşük karbon ekonomisini iyi anlayıp ondan yararlanmasını ve yeni iş olanakları belirlemesini sağlayacak.

Zirvede konuşan Schwarzenegger, “Ulusal ya da uluslararası ölçekte birilerinin harekete geçmesini beklemek gibi bir lüksümüz yok. Şimdi harekete geçme zamanıdır, bizler de R20 hareketiyle işte bunu yapıyoruz” dedi.

Schwarzenegger’in bir yıl önce, başlatılacak bir girişimde kendilerine işbirliği teklif etmesinin ardından, Yırcalı III. Küresel İklim Zirvesi’nde mutabakatı imzalayarak federasyonun projeye desteğini açıkça göstermiş oldu.

Milletlerarası Ticaret Odası (ICC)’nın şemsiyesi altında faaliyet gösteren WCF,  R20 hareketiyle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki hükümet ve özel sektörün bölge düzeyinde geliştireceği düşük karbon salınımı hedefleyen enerji projelerinin sayısını artırmayı hedefliyor.

WCF başkanı Yırcalı “Üst düzey politika verilerini küçük ve orta ölçekli işletmelere özgü sürdürülebilirlik projelerine dönüştürmek için, 60 yıldır dünya genelindeki 12,000’den fazla ticaret odası arasında köprü görevi görmüş WCF’den daha uygun bir kurum bulunamazdı” diye konuştu.

Dünya genelinde 60’tan fazla coğrafik bölgenin desteğini alan R20 hareketine mümkün olduğu kadar çok bölgesel odanın katılımını sağlamaya çalışacak olan WCF düzenleyeceği yerel etkinlikler ve bulunacağı girişimlerle, R20’nin kamu ve özel sektör ortaklığını kolaylaştırmasına, daha önce iyi sonuçlar almış uygulamaların yayılmasını teşvik etmesine, çevreye yararlı yeniliklerin (eko-inovasyon) geliştirilmesini hızlandırmasına ve temiz enerji projelerini hayata geçirmesine yardımcı olacak.

Ayrıntılar için:

http://www.finchannel.com/Main_News/Business/75782_WCF_Chair_warrants_chamber_support_for_R20_initiative_/

Türkmen gazının ihracatında yeni oyuncu: Türkiye

Geçtiğimiz günlerde Türkmenistan’ı ziyaret eden cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkmenistan cumhurbaşkanı Gurbanguli Berdimuhamedov ile ortak bir bildiri imzaladı. Bildiriye göre, Türkiye, Türkmen gazının uluslar arası piyasalara taşınması için Türkmenistan ile işbirliği yaparak yeni ihracat rotaları oluşturulmasına yardımcı olacak. Türkmen TV’nin haberine göre iki ülke cumhurbaşkanlarının imzaladığı ortak bildiride şu ifadelere yer verildi:

“İki ülke liderleri enerji sahasında şimdiye kadar yürüttükleri işbirliğini geliştirme niyetlerini ifade ettiler. Özellikle de uluslar arası piyasalara Türkmen gazının ihraç edilmesi için alternatif hatlar keşfetmek noktasında, önümüzdeki günlerde Türkiye ile daha çok işbirliği yapılacak.”

Bildiride ayrıca iki ülke cumhurbaşkanlarının Türkiye’ye Türkmen elektriğinin sağlanması konusunda işbirliğinin öneminin altını çizdikleri ve bu alandaki çalışmaların da önümüzdeki günlerde yoğunlaştırılacağı kaydedildi. Temel küresel sorunlar hakkında da görüş alışverişinde bulunan cumhurbaşkanları, bölge ve dünya genelinde barış ve istikrar ortamının gelişmesine birlikte katkıda bulunacaklarını belirttiler. İki ülkenin uluslar arası terörle mücadele, uyuşturucu kaçakçılığı, organize suçlar ve küresel güvenliği tehdit eden her türlü unsura karşı ortaklaşa adımlar atacağı da bildiride yer alan kararlar olarak dikkat çekti.

Ayrıntılar için:

http://www.securities.com/doc.html?pc=TR&doc_id=285112564&auto=1&query=energy%3A&db=all_7d_d&hlc=tr&range=365&sort_by=Date

BP düşünüyor: “Azeri gazını nereye sevk etsek?”

BP yetkilileri Azerbaycan doğal gazını taşımak için en doğru güzergâhın bulunması noktasında iyi düşünüp karar verilmesi gerektiğini belirttiler.

Doğal gaz zengini Azerbaycan, doğal gaz sektöründe bölgesel bir güç merkezi olma yolunda ilerliyor. Ülkede faaliyet gösteren BP’nin pazarlama müdürlerinden Brian Hunter Berlin’de düzenlenen bir enerji zirvesinde Azerbaycan gazının nerelere aktarılacağı konusunda kritik kararlar almak zorunda olduklarını ifade etti.

Bloomberg News’in haberine göre Hunter : “Şu günlerde iki boru hattı altyapı projesini görüşmekteyiz. Bütün bu gazın nereye aktarılacağını şimdiden söylemek çok zor” dedi.

BP Hazar Denizi’nde bulunan Şah Deniz sahasındaki doğal gaz rezervlerini bir an önce işletmek istiyor. Üstelik Hunter’ın da zirvede belirttiği gibi, Şah Deniz, 30 trilyon kübik fit doğal gaz rezerviyle dünyanın en büyük gaz sahalarından biri konumunda bulunuyor.

Avrupa’nın planladığı Nabucco Projesi de dâhil en az üç ayrı boru hattı projesi, Şah Deniz’den gaz tedarik etmek istiyor. Hunter ise rezervler ne kadar çok kazanç vaat ederse etsin, bu gazın herkese yetmeyeceğini söyleyerek “Hangi hattı seçeceğimize karar vermek zorundayız” dedi.

Ayrıntılar için:

http://www.upi.com/Science_News/Resource-Wars/2010/11/10/Where-to-send-Azeri-gas-BP-asks/UPI-85271289398121/