Türkiye küresel enerjinin yüzde birini kullanıyor

BP tarafından yayınlanan bir raporda Türkiye’nin, petrol tüketimi önemli ölçüde artan ülkeler arasında en üst sıralarda yer aldığı belirtildi. Türkiye’nin enerji tüketimi 2011 yılında %9.2 artış gösterdi. Doğal gaz tüketimindeki %17.3’lük bir artışla da Yunanistan ile Çin’in ardından dünyada üçüncü sırada yer alan Türkiye’de elektrik üretiminin büyük kısmı doğal gazdan sağlanıyor.

Ayrıntılar için:

http://www.hurriyetdailynews.com/turkey-uses-1-percent-of-global-energy-gas-consumption-jumps.aspx?pageID=238&nID=30369&NewsCatID=348

Türkiye’ye Günün Fosili Ödülü

Türkiye, seragazı salınımında herhangi bir azaltım taahhüt etmediği halde Kyoto Protokolü’nün sunduğu fon ve teknolojiye erişmeye çalıştığı için Günün Fosili ödülüne layık görüldü. İklim Eylem Ağı’na (CAN- Climate Action Network) göre Türkiye, 1990’dan bu yana seragazı emisyonlarını %98 oranında artırdığı ve şimdiye kadar bu gidişatı değiştirmek için herhangi bir yükümlülük üstlenmediği ya da açık bir hedef belirlemediği için bu ödülü hak etti. Türkiye bunun yerine maddi kaynaklarını daha çok sayıda kömür santrali inşa etmek, iki nükleer santral planlamak ve yol yapmaya sarf etmeyi tercih etti. 15 bin kilometrelik bölünmüş yeni karayolu ve İstanbul’a yapılacak üçüncü köprü de yolda.

Türkiye şimdi de herhangi bir emisyon azaltım hedefi ya da yükümlülük dillendirmeden Kyoto Protokolü’nün teknoloji ve finans mekanizmalarına dahil edilmeyi talep ediyor. Ülke hızla gelişmekte olan ülkeler için de kötü örnek teşkil ediyor. İktisadi büyüme söz konusu olduğunda hükümet rakamlardan bahsetmeyi çok severken, laf seragazı emisyonlarından açıldığında Türkiye bu rakamları halının altına süpürmeyi tercih ediyor.

Türkiye’nin bu “iki yüzlü” tutumu kabul edilemez. En iyi rüzgar, güneş enerjisi ve jeotermal enerji kaynaklarına ve en yüksek enerji verimliliği potansiyeline sahip ülkeler arasında yer alan bir ülke bundan çok daha iyisini yapabilir. Türkiye’nin Annex-1 ülkeleri arasındaki  “özel konumu” bir şey yapmadan çok şey istemek için bir bahane olamaz.

Ayrıntılar için:

http://www.climatenetwork.org/fossil-of-the-day/turkey-earns-its-first-fossil-wanting-everything-giving-nothing

Japonya Türkiye’deki nükleer enerji santrali projesinden çekiliyor

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Fukushima santrali operatörlerinden Japon TEPCO firmasının Sinop’ta inşa edilecek nükleer enerji santrali ihalesinden çekildiğini açıkladı.

Japonya’nın teklifinin inşaat, finans ve işletim aşamalarından oluştuğunu belirten Yıldız, Japon hükümetinin yeni bir model teklifinde bulunacağını sözlerine ekledi.

Uygulanabilirliği olan bütün işbirliği seçeneklerini değerlendireceklerini söyleyen Yıldız, “Türkiye elbette Fukushima felaketini dikkate alacak, ondan ders alacaktır. Bu nedenle de riskleri en aza indirgeyen daha güvenli bir modeli tercih ettik” dedi.

Kaynak: BBC Monitoring

Nissan: Türkiye elektrikli taşıtları teşvik etmek için CO2 bazlı vergi sistemini benimsemeli

Today’s Zaman gazetesine konuşan Nissan Otomotiv A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı İlkim Sancaktaroğlu, elektrikli araçların Türkiye’deki geleceği karbon vergisinin uygulamaya konması ve şarj istasyonlarının kurulmasına bağlı diye konuştu.

Sancaktaroğlu, “Yollarda daha fazla elektrikli araç görmek istiyorsak, hükümetin pek çok Avrupa ülkesinde olduğu gibi düşük karbonlu ya da karbonsuz araçların sürücülerini teşvik edecek yeni bir vergi sistemi benimsemesi ve ülke genelinde şarj istasyonları inşa etmesi gerekir” dedi.

Ayrıntılar için:

http://www.todayszaman.com/news-249136-nissan-turkey-should-adopt-co2-based-tax-system-to-encourage-electric-cars.html

Taner Yıldız: Nabucco ve Güney Akım rakip değil

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız Ankara’da katıldığı Türkiye’nin Enerji Politikaları konulu konferansın çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. AB enerji komiserinin Nabucco ile Güney Akım projelerinin rakip projeler olduğunu belirtmesi ile ilgili soru üzerine, “Öyle görünüyor olabilirler ancak orta ve uzun vadede rakip proje değiller” açıklamasında bulundu.

“Bu iki proje de AB’nin doğal gaz sorununu çözebilir. Talebin 2030 ile 2035’e kadar nasıl bir artış göstereceği üzerine yapılan tahminler de gösteriyor ki ihtiyacı karşılamak için iki projeye daha gereksinim duyulabilir” diye konuşan Yıldız, Mersin’de kurulacak nükleer santral ile ilgili ise projenin programa uygun bir şekilde ilerlediğini belirtti.

Projenin önümüzdeki on gün içinde Rusya’dan onay alacağına inandığını belirten Yıldız, “Böylece nükleer santralin inşasını gerçekleştirecek firmayı belirlemek için bir engel kalmayacak” dedi.

Ayrıntılar için:

http://www.securities.com/doc.html?pc=TR&doc_id=286494755&auto=1&query=turkey%3Aenergy%3A&db=en_1y_d&hlc=tr&range=365&sort_by=Date