Posts Tagged ‘AB’

Polonya düşük karbona direniyor

Polonya, AB’nin 2050 için Düşük Karbon Yol Haritası’nı tartışmak istemediğinden Cuma günü AB çevre bakanlarını bir araya getirecek toplantı krizin eşiğinde. AB’nin 2050 için Düşük Karbon Yol Haritası, yüzyılın ortasına kadar emisyonların %95’e kadar azaltılmasını öngörüyor.

Avrupa Komisyonu’nun 2011 yılı Mart ayında sunduğu yol haritası sera gazı emisyonlarını 2020’ye kadar %25 oranında azaltmayı öngörmüş ve 2030 için %40, 2040 için %60 ve 2050 için %80-95 oranında aşağı çekme hedeflerini koymuştu.

Polonya elektrik ihtiyacının %90’ından fazlasını karşılamak için kömürden yararlanıyor. Ülke geçtiğimiz Haziran ayında AB’nin karbondioksit emisyonu hedeflerinin daha da yükseltilmesi yolunda yapılan tekliflerin önünü kesmişti.

Ayrıntılar için:

http://www.euractiv.com/climate-environment/poland-defies-europe-2050-low-carbon-roadmap-news-511380

Havayollarına getirilen emisyon sınırlamaları gevşetilebilir

AB, ülkelerin küresel bir emisyon kontrol sistemi kurmaya doğru belirgin bir ilerleme kaydetmeleri halinde havayolu şirketlerini saldıkları seragazı emisyonlarından mesul tutan yeni düzenlemenin bazı kısımlarını askıya alabilir.

Avrupa Komisyonu İklim Eylemi Genel Direktörü Jos Delbeke tarafından yapılan bu açıklama, Çin’in ülkedeki havayolu şirketlerine Avrupa emisyon sistemi dahilinde kendi izni olmaksızın herhangi bir ücret ödemeyi yasaklayan kararını duyurmasının ardından geldi.

Ayrıntılar için:

http://www.nytimes.com/2012/02/08/business/global/european-union-shows-flexibility-on-airline-emissions-law.html?_r=3&ref=business

AB enerji şefi şimdilik biyoyakıt hedeflerinin artırılmasına karşı

Avrupa Komisyonu’nun enerjiden sorumlu üyesi Günther Oettinger Salı günü yaptığı açıklamada, birliğin %10’luk biyoyakıt hedefini çevreye zarar vereceği gerekçesiyle daha da artırmaya karşı olduğunu belirtti ve üye ülkeleri 2030 enerji hedefleri üzerinde iki yıl içinde bir anlaşmaya varmaya çağırdı.

Bir konferansa konuşmacı olarak katılan Oettinger biyoyakıt hedefi ile ilgili olarak; “Ben bugün karar verecek olsam biyoyakıtlar için %10’dan fazla hedef belirleyen bir teklifi reddederdim. Sürdürülebilirlik sorunu bir bütün olarak ele alınmalı’ dedi.

2030 hedeflerinin yasal olarak bağlayıcı olup olmaması ile ilgili gelen bir soru üzerine de Oettinger, bunun biyoyakıtlar ile öteki yenilenebilir kaynakların finansal anlamda geleneksel yakıtlarla rekabet edebilirliğine bağlı olduğunu söyledi.  Oettinger, “Rekabet mümkün olursa, bağlayıcı bir yasaya ihtiyacımız kalmaz” dedi.

AB’nin 2020 yılı sonuna kadar karayolu taşımacılığındaki yenilenebilir enerji payını %10’a çıkarmayı öngören bağlayıcı bir hedefi bulunuyor. Bu oranın neredeyse tamamının da biyoyakıtlar ile geleneksel yakıtlar karıştırılarak yakalanması bekleniyor.

Ayrıntılar için:

http://www.reuters.com/article/2012/02/07/eu-biofuels-idUSL5E8D725N20120207

Avrupa’da karbon depolamanın geleceği ile ilgili şüpheler artıyor

AB’nin fosil yakıtlar yakmaya devam ederek küresel ısınmanın etkilerini azaltmayı amaçlayan uzun dönemli enerji planları, karbondioksit emisyonlarını yakalama ve yeraltındaki kaya formasyonlarında depolama önerileri etrafında yoğunlaşıyor. Ne var ki, test edilmeyen bu teknolojinin bulduğu zayıf destek CCS’nin gelişiminde Avrupa’yı geriye atıyor.

Geçtiğimiz yılın son çeyreğinde Almanya ve İngiltere’de iki karbon yakalama ve depolama projesi iptal edilmişti. Geriye kalan projelerin büyük çoğunluğu da düzenlemelere yönelik itirazlar, finansman eksikliği, kamuoyunun doğabilecek jeolojik tehlikelere karşı çıkması ve iklim değişikliğini yavaşlatma stratejileri üzerindeki genel belirsizlik nedeniyle aynı kaderi paylaşabilir.

Avustralya hükümetine bağlı olan ve bu teknoloji hakkında tüm dünyayla bilgi paylaşımını amaçlayan araştırma merkezi Global C.C.S. Institute, enerji santrallerine karbon yakalama teknolojisi eklemenin sermaye maliyetini %30 ile %100 arasında bir oranda artırdığını belirledi. Bu oran santralin büyüklüğüne göre ortalama bir ile iki milyar Euro arasında bir artış anlamına geliyor. Bu teknoloji bir yandan da enerji üretimini %20 azaltarak santrallerin verimliliğini düşürüyor.

Yine de bu teknolojiye Norveç, ABD, Avustralya ve Kanada’nın da aralarında bulunduğu pek çok ülke siyasi ve finansal destek veriyor. Bunun nedeni de ekonomilerin; fosil yakıtların, özellikle de kömürün güvenilirliğinden ve ödenebilirliğinden özveride bulunmadan iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için çabalıyor olması.

ABD’de faal durumda olan 4 CCS projesi bulunurken, üç proje de inşaat aşamasında. 18 projenin daha yapılması planlanıyor. Kanada’da faaliyette olan bir, inşaat halinde ise iki proje bulunuyor. Üç proje için nihai karar beklenirken üç projenin daha yapılması planlanıyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Komisyonu tarafından kabul edilen “2050 için Enerji Yol Haritası”nda da 2050 yılına kadar birliğin genelindeki emisyon azaltımlarının %19 ile %32 arasında bir oranının karbon yakalama teknolojisiyle gerçekleşmesi bekleniyor.

Ayrıntılar için:

http://www.nytimes.com/2012/01/17/technology/17iht-rbog-ccs17.html?_r=1&src=busln

Sofya: “Yenilenebilir enerji çok pahalı”

Bulgaristan Başbakanı Boiko Borisov, 2020 yılı yenilenebilir enerji hedeflerini yakalama konusunda ettikleri taahhüdün arkasında durduklarını, ancak şu günlerde temiz enerji teknolojisinin çok pahalı olduğunu belirtti.

Aralık ayında AB liderleri özellikle Polonya’nın desteklediği ve 2014 yılına kadar elektrik ve doğal gaz için tek bir pazar oluşturulmasını öngören teklife destek vermişti. Teklifte enerji şirketlerinin 2020 yılına kadar her yıl tüketicilerin talebini %1,5 azaltmaya yardımcı olması talep ediliyor. Teklifler AB’nin Avrupa ekonomisini “karbonsuzlaştırma” çabalarının bir parçası.

Borisov, “Bulgar halkının pahalı olan yenilenebilir enerji için ödeme yapmasını istemiyorum. Bu aşamada, rüzgar çiftliklerini ve güneş enerjisi parklarını çok pahalı olduklarından dolayı enerji şebekemize dahil etmemiz konusunda bizi zorlayan bir şey bulunmuyor” dedi.

Borisov yine de hükümet olarak, Avrupa Birliği’nin temiz enerji alternatiflerini geliştirmek için başlattığı girişimlerden kaçmadıklarını sözlerine ekledi.

Ayrıntılar için:

http://www.upi.com/Business_News/Energy-Resources/2012/01/13/Renewables-too-expensive-Sofia-claims/UPI-81951326469703/