Danimarka Dizayn Merkezi bugünlerde atıkların azaltılması ve günlük eşyalarımızda daha çok sürdürülebilir materyale yer verilmesi yöntemlerini keşfeden bir sergiye ev sahipliği yapıyor. “Hello Materials” adlı sergide büyük şirketlerin de eko-materyaller konusundaki çabalarını yakından görüyorsunuz. Neler yok ki bu sergide? Havayı temizleyen jean pantolonlar, plastik yerine kullanılabilecek balık pulları, şekerden yapılma golf top ayağı… Yenilenebilir olmayan materyallerin kullanımını azaltmak isteyen araştırmacı ve şirketlerin yoğun ilgi gösterdiği sergide Coca Cola ve Puma gibi önemli markalar da yer alıyor.
Ayrıntılar için:
Yüzde yüz biyoplastik şişelerin hala neden yaygınlaşmadığını üç kelimeyle açıklamak mümkün: arz, arz, arz.
Coca-Cola, Pepsi ve Fortune 500 listesinde yer alan birkaç şirket bu soruna bir çözüm bulabilmek için kollarını sıvadı. İçecek üreticileri bu ay kamuoyuna yaptıkları duyuruda Nike, Ford, Procter & Gamble ve Heinz ile işbirliği yaparak tamamıyla bitkisel bazlı PET (Polietilen Tereftalat) geliştirilmesini hızlandıracaklarını açıkladı. Şirketler, PET Bitki Teknolojisi Ortaklığı ile piyasada az miktarda bulunan bitki bazlı ve geri dönüştürülebilir PET’ten daha fazla yararlanabilmek için birlikte çalışacak.
Ayrıntılar için:
Pek çoğumuz karbon ayakizi kavramını bir şekilde duymuşuzdur. Su ayakizi de bazılarımıza yabancı gelmeyebilir, ama plastik ayakizinden haberi olan var mı? Merak etmeyin, yakında onu da sık sık duymaya başlayacağız.
Ekim ayından itibaren dünya genelindeki yüzlerce şirkete ve kuruma plastik kullanımlarını değerlendirmelerini ve raporlamalarını isteyen bir anket yollanacak. Ankette şirketlerden ne kadar plastik kullandıkları, bunları geri dönüştürmek için hangi süreçleri izledikleri, kurumlarındaki plastik tüketimlerini azaltmak ve geri dönüştürülmüş ya da biyolojik olarak parçalanabilen plastik kullanımı oranını artırmak için hangi yöntemleri benimsedikleri gibi soruları cevaplamaları istenecek.
Girişimin arkasındaki isimlerden kendisi de Hong Kong’da bir çevre müteşebbisi olan Doug Woodring, amaçlarının şirketlerin plastiği daha akıllıca yönetmesini ve kullanmasını sağlamak, bunu yapan şirketleri de hem müşterilere hem de yatırımcılara tanıtmak olduğunu belirtti.
Plastik Saydamlık Projesi (The Plastic Disclosure Project) şirketler, üniversiteler, hastaneler ve spor grupları gibi büyük plastik kullanıcılarının bilincini artırarak plastik kullanım davranışlarını ve alışkanlıklarını değiştirmeyi amaçlıyor.
Pek çok kuruluş karbon emisyonlarının ve su kullanımının bilincinde olsa da plastik kullanımı genel olarak bakıldığında bilinçlerde bu denli yer etmiş değil. Ancak bilim insanları ve kampanyaya destek verenler tutumsuzca kullanılan( tek kullanımlık şişeler ve ambalajlamada olduğu gibi) ya da nehir ve okyanuslarda çöp olarak karşımıza çıkan plastik miktarının tehlikeli boyutlara ulaştığını dillendirmekte.
ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi bir açıklamasında denizlerdeki atık yığınlarının “dünyadaki bütün okyanus ve su yollarına nüfuz eden kirlilik sorunlarından biri haline geldiğini” belirtmiş, Avrupa’da da AB Denizcilik ve Balıkçılık konularından sorumlu komisyon üyesi Maria Damanaki Akdeniz’deki kirliliğin “alarm verdiğini” açıklamıştı.
Nedenine gelince: Dünya genelinde her yıl yaklaşık 300 milyon ton plastik üretiliyor ve bunun yalnızca %10’u geri dönüştürülüyor. Öylesine çöpe atılan plastiklerin ise tahminen yedi milyon tonu denizlere karışıp, denizlerde yıllar içinde parçalarına ayrışıyor. Parçalar ne kadar küçük olursa denizdeki canlılar tarafından yutulması o kadar kolaylaşıyor. (Bir araştırmaya göre Kuzey Pasifik’teki balıklar yılda yaklaşık 24,000 ton plastik atık yiyor.)
Şirketleri, tedarikçilerini ve hizmet sağlayıcılarını plastik ayakizlerini gönüllü olarak değerlendirmeye yöneltecek proje, sorun ile ilgili bilinci ve plastik tasarrufunu artırıp tüketim modellerini değiştirmeyi hedefliyor.
Bazı şirketler bu konuda çalışmalarına başladı bile. İsveçli ev aletleri üreticisi Electrolux, geri dönüştürülmüş plastikten ürettiği elektrikli süpürgeleri Şubat ayında piyasaya sürdü. Coca-Cola yeni geliştirdiği plastik şişede bitki bazlı materyallerden yararlandı. Aynı şekilde Procter & Gamble da uzun vadede ürünlerinde ve ürün paketlerinde %100 geri dönüştürülmüş ya da yenilenebilir materyaller kullanmayı hedefliyor.
Ayrıntılar için:
ABD’de, Başkan Obama’nın ülkenin en büyük hususi filolarının yakıt verimliliğini artırmayı hedefleyen programına toplamda 1 milyon araçla iş yapan altı şirket daha katıldı.
Ulusal Temiz Filo Ortaklığı (National Clean Fleets Partnership)’na yeni dahil olan Coca-Cola, Enterprise Holdings, General Electric, Osram Sylvania, Ryder ile Staples; yakıt kullanımını azaltma stratejileri ve teknolojileri belirleyecek, test edecek, gerektiğinde benimseyecek ve bunları ortaklıkla paylaşacak.
Temiz Filo Ortaklığı Nisan ayında başkan Obama tarafından başlatılmıştı. AT&T, FedEx, PepsiCo/Frito-Lay, UPS ile Verizon şirketleri sayıları toplamda 275,000’i bulan araçlarıyla programın faaliyete geçmesinde Obama ile işbirliği yapmıştı. Program, Enerji Bakanlığı’nın yaklaşık 100 yerel yönetim ve şirket işbirliğinde yakıt tüketimini yerel düzeyde aşağı çekmeyi hedefleyen Temiz Şehirler Programı (Clean Cities Program) ile birlikte yürütülüyor.
Ayrıntılar için: