Posts Tagged ‘EU ETS’

Çin’in sera gazları AB’nin yardımıyla azaltılacak

Dünyanın en fazla karbondioksit salınımı yapan ülkesi Çin, kendi emisyon ticaret sisteminin geliştirilmesi gibi projeler yardımıyla seragazı salınımını azaltmak için AB ile bir anlaşma imzaladı.  Bilindiği üzere Avrupa Komisyonu, AB ETS’nin daha da geliştirilmesi yönünde yürüttüğü çalışmaların bir parçası olarak öteki emisyon ticaret sistemleriyle de ortaklık kurmak istiyor. Komisyon, geçen ay da AB ETS’yi 2018’e kadar Avustralya’nın emisyon ticaret sistemi ile bağlantılandırma kararı almıştı.

Söz konusu anlaşmaya göre AB dört yıl içerisinde Çin’deki üç karbon azaltma projesine 25 milyon euro ve teknik yardım sağlayacak. Çin’deki emisyon ticaret sisteminin dizayn edilmesi ve uygulanması için yardım edilmesinin yanı sıra öteki projelerle de Çin’deki şehirlerin kaynak verimliliğinin olmasına, su ve ağır metal kirliliğinin azaltılmasına ve sürdürülebilir atık yönetimi politikalarının hayata geçirilmesine destek verilecek.

Ayrıntılar için:

http://www.huffingtonpost.com/2012/09/20/china-greenhouse-gas-emissions_n_1899460.html?ncid=edlinkusaolp00000003

Küresel karbon piyasasının değeri rekor kırarak 176 milyar dolara ulaştı

Dünya Bankası’nın Çarşamba günü yaptığı açıklamaya göre 2011 yılında karbon piyasasının ticaret hacmi %11 arttı, karbon piyasanın değeri ise rekor kırarak 176 milyar dolara ulaştı.

Dünya Bankası’nın karbon piyasaları üzerine hazırladığı yıllık raporda, 2011 sonlarına doğru karbon sertifikalarının ve uluslararası ofsetlerin değerinin ton başına 10 doların altına inmesine rağmen rekor miktarda emisyon ticareti yapıldığı belirtildi.

Ayrıntılar için:

http://ca.news.yahoo.com/global-carbon-market-value-hits-record-176-billion-065838704–finance.html

AB ETS emisyonları 2011 yılında azaldı, izin bolluğu katmerleniyor

Avrupa Komisyonu’nun Salı günü açıkladığı verilere göre AB ETS’nin kapsamındaki karbon emisyonları 2011 yılında %2’nin üzerinde azalırken yeşil enerji kullanımını teşvik eden arz fazlası izinlerin sayısı daha da arttı.

Verilerde arz fazlası kirlilik izinlerinin sayısının 900 milyon’a çıktığı, bu miktarın halihazırda düşük olan karbon fiyatlarına daha fazla baskı yapabileceği ifade edildi.

Komisyon’un yayınladığı bildiriye göre ETS emisyonlarının gittikçe yayılan ekonomik toparlanmaya rağmen 2011 yılında %2’den fazla azalması, ETS’nin maliyet etkinliği olan bir şekilde emisyonları aşağı çektiğini gösteriyor. Bildiride ayrıca bu sonucun, ETS’nin Avrupa’da düşük karbonlu büyümenin lokomotifi olmaya devam ettiğini vurguladığı ifade edildi.

Ne var ki bazı karbon analistleri emisyonlardaki bu düşüşün yıl sonuna doğru zayıf sektörel üretimden dolayısıyla daha az enerji üretimi yapılmasından ve hızı kesilen ekonomiden kaynaklandığı görüşünde.

Ayrıntılar için:

http://www.reuters.com/article/2012/05/15/us-eu-carbon-idUSBRE84E0SA20120515?feedType=RSS&feedName=environmentNews&utm_source=feedburner&utm_medium=feed&utm_campaign=Feed%3A+reuters%2Fenvironment+%28News+%2F+US+%2F+Environment%29

“İyi” şirketler neden “kötü” kredilerle iş yapıyor?

AB karbon ticaret sistemi sera gazı emisyonlarını azaltmak için kurulmuş olmasına rağmen bu doğrultuda kullandığı mekanizmalardan biri emisyonların artmasına hizmet etmiş olabilir.

Söz konusu mekanizma yeterince müphem görülmüş olmalı ki AB de 2013 yılı Mayıs ayından itibaren bu uygulamayı ticaret sisteminden men etmeye karar verdi. Ancak dünyanın en büyük enerji ve kimyasal şirketlerinden bazıları sistemin bu tartışmalı mekanizmasına başvurmayı bir kenara bırakmak yerine emisyonlarını bu şekilde ofset etmeye devam ediyor, ya da yasaklama yürürlüğe girene kadar bu seçeneği de hazırda tutuyor.

Bu da açıkça gösteriyor ki iş AB’de sera gazlarını azaltmaya gelince çevreye karşı sorumluluk taşıyan bir şirket olmak masraftan kısmak kadar önem arz etmiyor. Tasarruf edilen miktarsa şirketlerin standartlarına göre komik. Dow Chemical, ConocoPhillips, Chevron, BP ve Statoil’in geçtiğimiz yıl toplamda elde ettiği kar 53 milyar dolar iken bu şirketlerin tartışmalı programa devamlı başvurmalarıyla ettikleri tasarruf 24 milyon dolar.

Tartışmalı programa gelince, AB’nin iklim değişikliği mevzuatı enerji santralleri, işleme tesisleri ve ABD’ye bağlı tali şirketlerin sera gazı sınırlamalarına uymasını şart koşuyor.

Şirketler emisyonlarını yeşil teknolojilere yatırım yaparak ya da herkesin karbon kredileri olarak bildiği CER’leri (karbon emisyonları azaltma sertifikaları) satın alarak ofset edebiliyor. AB ETS’nin yapısından dolayı emisyonlarını ofset etmek şirketlere salınımlarını azaltmaktan genellikle ucuz geliyor.

Bunun sonucunda da CER’lere muazzam bir talep oluyor. Kyoto Protokolü ile kurulan CER mekanizması için BM, gelişmekte olan ülkelerdeki iklim değişikliğinin etkilerini azaltma projelerini desteklemek amacıyla denetleyici görevini üstlenmiş durumda. Çoğunlukla Çin’de bulunan birkaç endüstriyel gaz üreticisi de fluoroform ya da HFC-23 olarak bilinen potansiyel bir sera gazını yakalamaya ve yok etmeye kendilerini adamış haldeler. Bu gaz yangın söndürücülerden tutun yarı iletken sanayisindeki plazmalı dağlama aygıtlarına kadar pek çok alette kullanılıyor.

İşte söz konusu HFC-23 kredileri kısa zamanda sektörün gözdesi haline geldi.  2009-2010 yıllarında Amerikalı şirketler 1 milyon HFC-23 kredisini CER başına ortalama 16 dolar’dan satın aldı. Bu şirketlerden Dow Chemical Co. HFC-23 kredilerinden en fazla satın alan şirket oldu ve bu kredileri Almanya, Hollanda, Belçika, İspanya ve Polonya’daki fabrikalarının emisyonlarını ofset etmekte kullandı. ConocoPhillips, Chevron ve Cabot Corp. da yine aynı şekilde bu şüpheli kredilerden önemli miktarda satın aldı. Bu şirketlerin AB’deki rakipleri Royal Dutch Shell, BP, Statoil, RWE, Enel-Endesa ve EDF de aynı kredileri kullanmaya başladı.  2009-2010 yıllarında bu 10 şirket sözünü ettiğimiz tartışmalı kredilerden toplamda 254 milyon dolar tasarruf etti. 2011 yılındaki tasarruf miktarını gösteren veriler ise henüz açıklanmadı.

İklim düşmanı CER’ları yasaklamaya karar veren AB’li düzenleyiciler ise sektör temsilcilerinin süreyi uzatmak için yaptıkları kulis çalışmalarının ardından 1 Mayıs 2013’e kadar söz konusu CER’lerin piyasada bulunmasına izin verdi. BM de verilecek CER’lerin sayısında azaltmaya gitti. Yine de yasak başlayana kadar 52 milyon tartışmalı CER’in satışı yapılabilecek.

52 milyon tartışmalı CER kredisinin tamamı satın alındığında AB’deki şirketler 24 milyon dolardan daha az tasarruf edecek. Ne diyelim, “yeşil” olmanın değeri bununla ölçülecekse şirketlerin yeşil olmaya çok da değer vermediği aşikâr.

Ayrıntılar için:

http://www.csmonitor.com/Business/2012/0423/Carbon-trading-Why-good-companies-embrace-bad-credits

AB ETS’deki karbon fiyatları yeni emisyon verilerinin ardından dibi gördü

AB ETS’nin geçtiğimiz yıla göre daha az sera gazı emisyonu kapsadığının açıklanmasının ardından sistemdeki karbon fiyatı dün ton başına 6.14 euro’ya düşerek yeni bir rekor kırdı.

AB’den alınan ilk verilere göre AB ETS’nin kapsamına giren sektörlerin emisyonları 2011 yılında % 2.6 oranında azalarak 1.89 milyar ton oldu.

Thomson Reuters Point Carbon analiz firmasına göre ekonomik toparlanmanın yavaşlığı ve ılık havalar nedeniyle emisyonlar beklentilerin gerisinde kaldı. Firma açıklanan verilere bakıldığında emisyonların, sistemin üst sınırına daha önceki iki yılda olduğu gibi bu yıl da ulaşamadığına; bunun sonucunda da piyasada gereğinden fazla AB emisyon izinlerinin (EUAs) bulunacağına dikkat çekti.

Ayrıntılar için:

http://www.businessgreen.com/bg/news/2165450/eu-carbon-price-plumbs-depths-weak-emissions?WT.rss_f=Home&WT.rss_a=EU+carbon+price+plumbs+new+depths+on+weak+emissions+data

Önde gelen ABD’li ekonomistler AB’nin karbon planını destekliyor

İçlerinde beş Nobel ödüllü ekonomistin de bulunduğu 26 Amerikalı ekonomist, ABD Başkanı Barack Obama’ya AB’nin havayolu şirketlerini emisyon ticaret sistemine dahil etmesine gösterdiği muhalefeti sonlandırmasını tavsiye etti.

Başkan Obama’ya hitaben bir mektup kaleme alan ekonomistler, Obama’dan AB’nin AB ETS ile havacılık sektörünün sebep olduğu karbonu fiyatlandırdığı yenilikçi çabaya destek vermesini, hiç olmazsa bu çabalara karşı gösterdiği etkin muhalefeti bırakmasını istirham etti.

Ayrıntılar için:

http://www.brisbanetimes.com.au/business/world-business/leading-us-economists-back-eu-carbon-plan-20120314-1uza4.html

BASIC ülkelerinden AB’ye toplu tepki

BASIC ülkeleri olarak da bilinen Brezilya, Güney Afrika, Hindistan ve Çin, 10. BASIC bakanları iklim değişikliği toplantısında AB’nin havayolu şirketlerine getirdiği karbon vergisine hep bir ağızdan itiraz etti.

Bakanlar yayınladıkları ortak bildiride konuyla ilgili derin endişe duyduklarını belirtti ve uluslararası havacılığın AB Emisyon Ticaret Sistemi’ne dahil edilmesine karşı şimdiye kadar gösterdikleri sert muhalefeti yineledi.

Ayrıntılar için:

http://news.brunei.fm/2012/02/15/basic-countries-jointly-object-to-eus-carbon-tax-on-airlines/

Havayollarına getirilen emisyon sınırlamaları gevşetilebilir

AB, ülkelerin küresel bir emisyon kontrol sistemi kurmaya doğru belirgin bir ilerleme kaydetmeleri halinde havayolu şirketlerini saldıkları seragazı emisyonlarından mesul tutan yeni düzenlemenin bazı kısımlarını askıya alabilir.

Avrupa Komisyonu İklim Eylemi Genel Direktörü Jos Delbeke tarafından yapılan bu açıklama, Çin’in ülkedeki havayolu şirketlerine Avrupa emisyon sistemi dahilinde kendi izni olmaksızın herhangi bir ücret ödemeyi yasaklayan kararını duyurmasının ardından geldi.

Ayrıntılar için:

http://www.nytimes.com/2012/02/08/business/global/european-union-shows-flexibility-on-airline-emissions-law.html?_r=3&ref=business

2011 yılında küresel karbon piyasalarının değeri 96 milyar Euro oldu

Thomson Reuters Point Carbon analistlerinin Salı günü sonuçları açıklanan değerlendirmesine göre, dünya genelindeki karbon piyasaları geçtiğimiz yıl, bir önceki yıla göre %4 oranında değer kazanarak toplamda 96 milyar Euro değerine ulaştı. Point Carbon analistlerine göre:

  • Dünyanın en büyük karbon piyasası olan AB Emisyon Ticaret Sistemi %6’lık bir artışla 76 milyar Euro değerine erişti.
  • BM’nin sertifikalandırılmış emisyon azaltımları (CERs) piyasası  bir önceki yıla göre %2 değer kaybederek, 2011 yılında 17.8 milyar Euro değerine geriledi.
  • Kyoto Protokolü’nün gelişmiş ülkelerdeki emisyon azaltım projeleri için karbon kredisi veren Ortak Uygulama (Joint Imlementation) piyasası %40’lık bir değer artışıyla 716 milyon Euro değerine ulaştı.
  • Kuzey Amerika karbon piyasasının değeri 2011 yılında azalarak 221 milyon Euro oldu.
  • 2010 yılında 91 milyon Euro olan Yeni Zelanda karbon piyasasının değeri ise 2011 yılında 106 milyon Euro’ya çıktı.

Ayrıntılar için:

http://www.chicagotribune.com/business/sns-rt-us-carbon-value-pointcarbontre8091n7-20120110,0,3032906.story

Çin havayolu şirketleri AB’nin karbon vergisini ödemeyi reddediyor

Çin havayolu şirketleri, AB Emisyon Ticaret Sistemi’nden doğacak hiçbir masrafı ödemeyeceklerini  belirtirken, halihazırda durgunlaşan bir seyahat piyasasıyla mücadele eden Asya-Pasifik’in öteki havayolu şirketleri de doğacak ek masrafları müşterilerine ödetecek gibi görünüyor.

Dün konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Çin Hava Taşımacılığı Birliği (China Air Transport Association) Genel  Sekreter Yardımcısı Cai-Habo “Çin, ETS konusunda AB ile işbirliği yapmayacaktır, bu nedenle de emisyon vergisinden doğacak ek masrafları müşterilerine yüklemeyecektir” diye konuştu.

Havayollarının ısrarla AB kanunu ihlal etmesi durumunda ise Avrupa Komisyonu’nun havayolu işletmecilerini uçuşlardan men edebilme seçeneği bulunuyor.

Cai, Çin havayolu şirketlerinin uçuşlardan kaynaklı karbon emisyon salınımını fiyatlandırması nedeniyle AB’ye karşı yasal eyleme geçmeyi düşünebileceğini söyledi.  Cai, Ancak ABD’nin ETS’ye karşı yürüttüğü adli savaşı kaybetmesi ve  karbon masraflarının 2013 yılı Mart ayına kadar toplanmayacak olması nedeniyle bu konuda çok aceleci olmayacaklarını ekledi.

Ayrıntılar için:

http://www.iol.co.za/business/international/chinese-airlines-refuse-to-pay-europe-s-carbon-tax-1.1208130