Apple, Greenpeace tarafından dile getirilen ve şirketin veri merkezlerinde temiz olmayan enerji kullanıldığı iddialarına dünyanın enerji verimliliği en yüksek veri merkezlerinin bazılarına sahip olduğunu açıklayarak cevap verdi.
Apple ayrıca önümüzdeki yıl ABD’de yalnızca yenilenebilir enerjiden güç alan yeni bir veri merkezi inşaatına başlayacağını belirtti.
Greenpeace dün Apple, Microsoft ve Amazon şirketlerini devasa veri merkezlerinde nükleer enerjiye ve kömüre aşırı bel bağlamakla suçlamıştı.
Greenpeace’in raporu ile ilgili olarak Microsoft ve Amazon şirketleri henüz bir yorum yapmadı.
Ayrıntılar için:
http://www.businessgreen.com/bg/news/2168529/apple-refutes-greenpeaces-dirty-datacentre-charge
AB Komisyonu Başkanı José Manuel Barroso 2030 yılına kadar 500 milyon kişinin sürdürülebilir enerji hizmetlerine erişiminin sağlanması amacı doğrultusunda AB’nin planlarını paylaştı. Brüksel’deki AB enerji zirvesinde konuşan Barroso, BM’nin 2030 yılına kadar herkese sürdürülebilir enerji sağlama projesinin bir parçası olarak gelişmekte olan ülkelerdeki temiz enerji projelerine 50 milyon euro destek vereceklerini açıkladı.
Barroso ayrıca Haziran ayındaki Rio+20 zirvesi öncesinde gelişmekte olan ülkelere yapılacak yeni somut yatırımları desteklemek amacıyla AB’nin birkaç milyon euro daha destek seferber etmeye çalışacağını belirtti.
Ayrıntılar için:
Çarşamba günü Pew Charitable Trusts tarafından yayınlanan bir araştırmaya göre ABD geçtiğimiz yıl yaptığı 48 milyar dolar yatırımla temiz enerji yarışında liderliği yeniden ele geçirdi. Çin 2009 yılından bu yana temiz enerjiye en fazla yatırım yapan ülkeydi.
Araştırmada ABD’deki özel yatırımlarda 2010 yılına kıyasla %42 artış görüldüğü belirlendi. Böylece Washington risk sermayesi ve ar-ge nakdinde dünya genelindeki liderliğini korudu.
Sıralamada ikinci sıraya düşen Çin ise geçtiğimiz yıl temiz enerji sektörüne 45.5 milyar dolar yatırım yaptı. 2010 yılına göre yatırımlarını %1 artıran Çin, rüzgâr enerjisi yatırımlarında ve solar ürünleri üretiminde küresel liderliğini korudu.
Uzmanlara göre ABD ile Çin arasındaki en önemli fark yatırımı çekme şekillerinden kaynaklanıyor. Çin, yatırımcılara güven veren somut yeşil enerji politikalarıyla ABD ise sunduğu vergi indirimleriyle yatırımcıları cezp ediyor.
G20 ülkelerindeki temiz enerji yatırımları üzerine hazırlanan Pew Raporu Almanya, İtalya, İngiltere ve Hindistan’ın da özel yatırımları çekmekte en başarılı ülkeler arasında olduğu sonucuna ulaştı.
Ayrıntılar için:
http://news.yahoo.com/us-grabs-lead-over-china-clean-energy-race-231942326.html
Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın Salı günü Nairobi’de açıkladığı bir rapora göre Kenya, Yeşil Burun Adaları, Madagaskar, Sudan ve Çad’da henüz işlenmemiş devasa yenilenebilir enerji kaynakları bulunuyor.
Raporda kıtanın giderek artan enerji talebini karşılamak için Afrika’daki enerji sektörünün her yıl yaklaşık 7,500 megawatt yeni üretim kapasitesi yaratması gerektiği vurgulandı.
UNEP raporu, akıllı devlet politikaları sayesinde enerji piyasasının özel sektör yatırımlarına açılmasını Afrika’nın devasa boyuttaki yenilenebilir enerji potansiyelini açığa çıkarmanın başlıca yolu şeklinde gösterdi.
Raporda ayrıca böyle bir yol izlendiğinde milyonlarca insanın fakirlikten kurtulacağına ve kıtanın sürdürülebilir kalkınma potansiyelinin “beklenenden daha erken gerçekleştirileceği” belirtildi.
Ayrıntılar için:
http://www.nation.co.ke/News/Kenya+clean+energy+potential+big+Unep/-/1056/1332332/-/pqmks5z/-/
Perşembe günü Bloomberg New Energy Finance tarafından yayınlanan rapora göre, yenilenebilir enerji sektörü 2011 yılında çalkantılı bir dönem geçirmesine rağmen yenilenebilir enerjiye yapılan küresel yatırımlar rekor kırarak 260 milyar Dolar oldu. ABD geçtiğimiz yılki performansıyla Çin’i liderlik koltuğundan etti.
Londra merkezli piyasa araştırma şirketi Bloomberg New Energy Finance, bu miktarın bir önceki yıla göre %5’lik bir artışa tekabül ettiğini ve 2004 yılında yapılan yatırımın beş katı büyüklüğünde olduğunu açıkladı.
Raporun yazarları “2011 yılındaki rekor yatırım rakamları çok çarpıcı; çünkü genel olarak dünya ekonomisi ve özelikle de enerji sektörü için zor geçen bir yılda bu rakamlara ulaşıldı. Sektör; üreticilerin kar marjlarında hissedilen şiddetli baskıdan, hisse fiyatlarındaki keskin düşüşten, bazı iflaslardan, Avrupa hükümetlerinin sübvansiyon kesintilerinden ve banka finansmanına erişimin azalmasından dolayı sıkıntılar yaşadı” yorumlarında bulundu.
Bloomberg New Energy Finance’a göre, pek çok güneş enerjisi şirketinin, özellikle de Solyndra’nın iflası günlerce gazetelerin manşetlerinde yer almıştı. Buna rağmen, güneş enerjisine yapılan yatırım 2011 yılında dünya genelinde %36 artarak 136,6 milyar Dolar seviyesine geldi. Rüzgar enerjisine yapılan yatırım ise 74,9 milyar Dolar olarak gerçekleşti.
ABD’de yapılan yenilenebilir enerji yatırımları 2011 yılında %33 artarak 55,9 milyar Dolar olarak gerçekleşti. Çin’in yatırımları ise 47,4 milyar Dolar’da kaldı. ABD, 2009 yılında Çin liderliği alana kadar yenilenebilir enerji yatırımlarında aslan payına sahipti.
Ayrıntılar için: