H&M bir kez daha dünya genelinde organik pamuğu en çok kullanan marka oldu

Textile Exchange’in en son yayınladığı Küresel Sürdürülebilir Tekstil Pazarı Raporu’na göre H&M, 2011 yılında ardı ardına ikinci defa dünya genelinde en fazla organik pamuk kullanan marka oldu. H&M 2020 yılına kadar, üretimlerinde yalnızca sürdürülebilir pamuktan yararlanmayı hedefliyor.

H&M ürünlerinde organik pamuğun yanı sıra, Better Cotton olarak adlandırılan pamuğa da daha fazla yer veriyor. Better Cotton inisiyatifinin etkin bir üyesi olan H&M, 2013 yılına kadar toplamda 2 milyon euro yatırım yapmış olacağı projeyle yüzbinlerce pamuk üreticisinin daha az su ve kimyasal madde kullanarak daha çok pamuk üretmesine destek veriyor.

Ayrıntılar için:

http://about.hm.com/content/hm/NewsroomSection/en/NewsRoom/NewsroomDetails/Sustainability-Update4.html/etc/tags/hm/filters/categories/sustainability

Süpermarketler soğutucularından kaynaklanan emisyonlarını azaltıyor

ABD’de hükümetin de ortaklığıyla hayata geçirilen bir proje ile ülkenin en büyük süpermarketleri her yıl havaya karışan milyonlarca gram soğutma gazının miktarını azaltmaya başladı.

Perakendeci yiyecek marketlerinin %70’inde kullanılan sistem, soğutuculardaki yaklaşık 1,500-2,000 gram gazın her yıl %20’den fazlasını sızdırıyor. Bu sızıntının ise soğutucularda soğutma gazı olarak genellikle zararlı sera gazları içeren HFC kullanılması nedeniyle çevreye önemli etkileri oluyor.

Bu sorunu çözmek için EPA (Çevre Koruma Ajansı) beş yıl önce GreenChill ortaklığını başlattı. Bu projeyle perakendeci yiyecek marketleri ile ortaklaşa çalışmalar yürütülüyor, bu marketlerin yeşil soğutma gazlarına ve daha az sızdıran soğutma sistemlerine geçişleri destekleniyor. Ayrıca münferit marketlere ya da market zincirlerine sertifika ve ödüller veriliyor.

GreenChill programına şimdiye kadar toplamda 8,000 mağazası bulunan 54 perakendeci yiyecek markası dahil oldu. Ülkedeki süpermarket sektörünün yüzde 20’si şu an bu projede temsil ediliyor.

Ayrıntılar için:

http://www.greenbiz.com/blog/2012/11/06/supermarket-refrigerator-emissions?page=0%2C0

Chanel 2013 defilesinde rüzgar türbinlerine ve solar panellere yer verdi

Gün geçtikçe daha çok moda tasarımcısı yenilenebilir teknolojileri ve sürdürülebilir uygulamaları koleksiyonlarına dahil ediyor. Ama Chanel gibi etkin bir moda gücünün yeşil bir anlayış benimsediğini görmek çok daha sevindirici.

Paris Moda Haftası kapsamında, solar panellerden yapılmış izlenimi veren bir podyum ve 13 rüzgar türbiniyle 2013 modasını sundu Chanel. Kıyafetlerde bile yenilenebilir enerji esintilerini hissetmek mümkündü.

Ayrıntılar için:

http://cleantechnica.com/2012/10/05/chanel-fashion-show-sports-wind-turbines-solar-panels/

tve, birinci kurumsal sürdürülebilirlik film ödüllerini düzenleyecek

Tve (Television for the Environment) 18 Ekim’de Londra Piccadilly’de hayli itibarlı BAFTA’nın (İngiliz Film ve Televizyon Sanatları Akademisi) merkezinde birinci kurumsal sürdürülebilirlik film ödüllerine ev sahipliği yapacak.

tve bu ödüllerin yenilikçi sürdürülebilirlik fikirlerini paylaşmak, daha yeşil ve adil bir dünya yolunda değişikliklere ilham vermek isteyen şirketler için bir sembol haline gelmesini hedefliyor, ödüller sayesinde dünya genelinde sürdürülebilirliğe destek veren şirketlerin çabalarının takdir edilmesini arzuluyor.

Ayrıntılar için:

http://www.csreurope.org/news.php?type=&action=show_news&news_id=5140&utm_source=twitterfeed&utm_medium=twitter

OPIC, yenilenebilir enerji projeleri için Türkiye’ye 250 milyon dolar finansman sağlayacak

ABD hükümetinin kalkınma finansmanı kurumu OPIC (Denizaşırı Özel Yatırım Kurumu); Türkiye’deki yenilenebilir enerji, enerji verimliliği projeleri ve kobilere yatırımı desteklemek amacıyla 250 milyon dolar fon sağlamayı onayladı. Bu fonla Türkiye’nin 2023 yılına kadar toplam enerji portföyünün %30’unu yenilenebilir enerji yoluyla üretilmiş elektriğin teşkil etmesine yardımcı olunacak.

Ayrıntılar için:

http://www.pv-tech.org/news/opic_approves_us250_million_financing_for_investment_support_of_renewable_e?utm_source=pvtech-feeds&utm_medium=rss&utm_campaign=news-rss-feed&utm_source=twitterfeed&utm_medium=twitter

Danimarka’dan “Materyallere Merhaba”

Danimarka Dizayn Merkezi bugünlerde atıkların azaltılması ve günlük eşyalarımızda daha çok sürdürülebilir materyale yer verilmesi yöntemlerini keşfeden bir sergiye ev sahipliği yapıyor. “Hello Materials” adlı sergide büyük şirketlerin de eko-materyaller konusundaki çabalarını yakından görüyorsunuz. Neler yok ki bu sergide? Havayı temizleyen jean pantolonlar, plastik yerine kullanılabilecek balık pulları, şekerden yapılma golf top ayağı… Yenilenebilir olmayan materyallerin kullanımını azaltmak isteyen araştırmacı ve şirketlerin yoğun ilgi gösterdiği sergide Coca Cola ve Puma gibi önemli markalar da yer alıyor.

Ayrıntılar için:

http://gigaom.com/cleantech/postcard-from-denmark-the-throwaway-culture-is-over/?utm_source=social&utm_medium=twitter&utm_campaign=gigaom

Emerald Biogas yiyecek atıklarından enerji üretecek

Emerald Biogas, Büyük Britanya County Durham’da ilk ticari anaerobik sindirim tesisini kurmak için onay aldı. Tesis mağazaların, süpermarketlerin, imalatçıların yiyecek atıkları ile çiftliklerin biyoyakıt mahsüllerini ve organik atıklarını kullanarak 9,000 evi ısıtabilecek biyogaz üretecek.
Programları sayesinde her yıl, düzenli atık depolama sahalarındaki 40,000 ton yiyecek atığını enerji üretimine yönlendireceklerini söyleyen Emerald Biogas’dan Adam Warren, bu süreç sonunda üretilen enerji ve ısının %100 yenilenebilir olacağını ve tesisin yeri nedeniyle komşu sektörlerin de bunlardan tamamıyla faydalanabileceğini  ifade etti.

Ayrıntılar için:

http://www.renewableenergymagazine.com/article/emerald-biogas-receives-approval-for-commercial-anaerobic/

Almanya 2012’nin ilk yarısında yenilenebilir enerji rekoru kırdı

En son sanayi rakamlarına göre Almanya bu yılın ilk yarısında rekor miktarda yenilenebilir enerji üretti. Almanya Ulusal Enerji ve Su Birliği (BDEW)’nin geçtiğimiz haftanın sonlarında yayımladığı ilk tahminlere göre Ocak ayından Haziran ayına kadar yenilenebilir enerji teknolojileri ülkenin tarihinde ilk defa elektrik arzının çeyreğinden fazlasına tekabül etti.

Rüzgâr enerjisi ülkede üretilen yenilenebilir enerjide en büyük payı aldı, 2012’nin ilk yarısında 24.9 milyar kWh elektrikle Almanya’nın enerji karışımında %9.2’lik bir paya ulaştı. Enerjide biyokütlenin oranı da arttı. Öte yandan fotovoltaik enerji de 2012’nin ilk yarısında %47’lik bir artış gösterdi ve enerji üretimi 14.4 milyar kWh olarak gerçekleşti.

Almanya’nın bu rekoru Avrupa’nın hızla gelişen yenilenebilir pazarını daha da teşvik edeceğe benziyor.

Ayrıntılar için:

http://www.businessgreen.com/bg/news/2195598/germany-breaks-renewables-record-during-first-half-of-2012#renewable

Peugeot zarar ettiğini açıkladı, Fransa çevre dostu otomobillere desteğini artıracak

Fransa ülkenin büyük zarara uğrayan otomobil sanayisi ve en büyük otomobil üreticisi Peugeot ile ilgili artan endişeler nedeniyle Çarşamba günü bir kurtarma planı açıkladı. Plana göre Fransa çevre dostu otomobillere olan desteğini artıracak.

Fransız otomobil sektörünün yaşadığı sıkıntılar PSA Peugeot Citroen’in bu yılın ilk yarısında 819 milyon euro zarar açıklamasıyla iyice gün yüzüne çıkmıştı. Şirket geçtiğimiz yıl ise net 806 milyon euro kâr ettiğini duyurmuştu.

Fransa Sanayi Bakanı Arnaud Montebourg’un sunduğu kurtarma planında Fransız otomobil üreticilerinin temiz otomobil pazarında pay sahibi olması umuduyla temiz otomobilleri teşvik etmek gibi bir dizi tedbir yer alıyor.

Ayrıntılar için:

http://sports.yahoo.com/news/peugeot-reveal-full-extent-losses-034733054–nascar.html

2012 Londra Olimpiyat Oyunları “en yeşil” olma hedefinin gerisinde

Olimpiyat oyunlarının çevresel etkisi üzerine hazırlanan yeni bir rapora göre “gelmiş geçmiş en yeşil olimpiyat” olması planlanan 2012 Londra Olimpiyatları çok daha yeşil olabilirdi. WWF ile BioRegional tarafından hazırlanan raporda enerji, atık ve kaynakların kullanımı gibi en önemli meselelerin yanı sıra kamu sağlığına edeceği etkiler açısından da 2012 Londra olimpiyat idaresinin eksikleri olduğu belirtildi. İki yeşil kuruluş da tüketilen enerji miktarı kadar yeni yenilenebilir enerjinin üretilmeyecek olmasından dolayı oyunların ne sıfır karbonlu ne de sıfır atıklı olacak şekilde gerçekleştirilebileceği görüşünde. Kısmen sponsorların ya da başlıca ticari ortakların faaliyetleri nedeniyle adil ticaret (fair trade) ürünlerini kullanma ve yerel olarak yetiştirilen yiyeceklerden yararlanma gibi pek çok fırsatın kaçırıldığı ifade edilen rapor, hava kalitesinin hedeflerin altına düşebilme ihtimalini de gerçekçi buldu.

Ayrıntılar için:

http://www.euractiv.com/climate-environment/london-2012-falls-short-greenest-news-514049