China Sunenergy Türkiye’de üretim tesisi kurdu

Çinli güneş paneli üreticisi Sunenergy, yerli ortağı Seul Enerji Yatırım A.Ş ile İstanbul’da bir üretim tesisi kurdu. İki şirket Eylül ayında, CSUN Eurasia adı altında yeni kurulmuş üç şirkete birlikte yatırım yapmak için anlaşmaya varmıştı. Şirketler artık CSUN Eurasia çatısı altında güneş hücreleri ve panellerini üretip, Türkiye ve komşu ülkelerdeki güneş enerjisi projelerine yatırım yapacak.

22,000 m2 alanı kapsayan söz konusu üretim tesisi Tuzla İstanbul Ticaret ve Endüstri Serbest Bölgesi’nde faaliyet gösterecek. Halihazırda 150MW’lık güneş paneli üretim hattı bulunan tesis, şirketlerin kuracağı 100MW’lık güneş hücresi hattı ile birlikte Mart ayında güneş hücresi üretmeye de başlayacak.

Sunenergy bu yılın ilk çeyreğinde Şangay’daki tesislerinden 200MW’lık üretim hattını da Türkiye’ye taşımayı planlıyor. Bu hamle yılın ilk yarısında Türkiye’deki üretimi yavaş yavaş artırma hedefinin bir parçası olarak görülüyor, ancak planın uygulanabilirliğinin piyasa dinamiklerine ve Türkiye’deki tesisin üretimde kaydettiği mesafeye bağlı olacağı söyleniyor.

Ayrıntılar için:

http://www.pv-tech.org/news/china_sunergy_establishes_production_facility_in_turkey

Türkiye’ye Günün Fosili Ödülü

Türkiye, seragazı salınımında herhangi bir azaltım taahhüt etmediği halde Kyoto Protokolü’nün sunduğu fon ve teknolojiye erişmeye çalıştığı için Günün Fosili ödülüne layık görüldü. İklim Eylem Ağı’na (CAN- Climate Action Network) göre Türkiye, 1990’dan bu yana seragazı emisyonlarını %98 oranında artırdığı ve şimdiye kadar bu gidişatı değiştirmek için herhangi bir yükümlülük üstlenmediği ya da açık bir hedef belirlemediği için bu ödülü hak etti. Türkiye bunun yerine maddi kaynaklarını daha çok sayıda kömür santrali inşa etmek, iki nükleer santral planlamak ve yol yapmaya sarf etmeyi tercih etti. 15 bin kilometrelik bölünmüş yeni karayolu ve İstanbul’a yapılacak üçüncü köprü de yolda.

Türkiye şimdi de herhangi bir emisyon azaltım hedefi ya da yükümlülük dillendirmeden Kyoto Protokolü’nün teknoloji ve finans mekanizmalarına dahil edilmeyi talep ediyor. Ülke hızla gelişmekte olan ülkeler için de kötü örnek teşkil ediyor. İktisadi büyüme söz konusu olduğunda hükümet rakamlardan bahsetmeyi çok severken, laf seragazı emisyonlarından açıldığında Türkiye bu rakamları halının altına süpürmeyi tercih ediyor.

Türkiye’nin bu “iki yüzlü” tutumu kabul edilemez. En iyi rüzgar, güneş enerjisi ve jeotermal enerji kaynaklarına ve en yüksek enerji verimliliği potansiyeline sahip ülkeler arasında yer alan bir ülke bundan çok daha iyisini yapabilir. Türkiye’nin Annex-1 ülkeleri arasındaki  “özel konumu” bir şey yapmadan çok şey istemek için bir bahane olamaz.

Ayrıntılar için:

http://www.climatenetwork.org/fossil-of-the-day/turkey-earns-its-first-fossil-wanting-everything-giving-nothing

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan Türkiye’ye yeşil enerji için 225 milyon Euro

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) bugün yapılan açıklamaya göre özel sektördeki yenilenebilir enerji ve sektörel enerji verimliliği projelerine tahsis edilmek üzere Türk bankalarına 225 milyon Euro kredi verilecek.

EBRD’nin geçtiğimiz yılın Aralık ayında başlattığı Orta Ölçekli Sürdürülebilir Enerji Finansmanı (Mid-Size Sustainable Energy Financing Facility (MidSEFF)) programı kapsamında Türk bankalarına şimdiye kadar toplamda 300 milyon Euro kredi verildi. Bu bankalar arasında Garanti Bankası, DenizBank, Vakıfbank ile Akbank bulunuyor.

Kaynak: ADP News

Fatih Birol: “Enerji ithalatı azaltılmalı”

Uluslararası Enerji Kurumu’nun (IEA) baş ekonomisti Fatih Birol, BM Genel Sekreteri Ban-Ki Moon tarafından, gelişmekte olan ülkelerin enerji ihtiyacı ile ilgili çalışmalar yürütecek yüksek enerji komisyonuna davet edildi. Bununla ilgili bir basın toplantısı düzenleyen Birol, Türkiye’nin gelecekteki enerji politikasına da değindi.

Türkiye’nin bugünkü ekonomik başarısının enerji politikasına mutlak surette bağlı olduğunu belirten Birol, “Şu andaki cari açık sorununu çözmek için petrol fiyatlarından kaynaklanan yükü azaltmak önemli. İthal petrolün yüksek fiyatı Türk ekonomisine yük oluyor” dedi.

Nükleer enerji tartışmaları hakkında da konuşan Birol, nükleer enerjinin hem Türkiye hem de dünya için vazgeçilmez bir kaynak olduğunu söyledi. Türkiye’nin enerji talebinin ekonomik kalkınmasına paralel artış gösterdiğini de ekleyen Birol,  “Türkiye’nin enerjide öteki ülkelere olan bağımlılığı büyümesini olumsuz yönde etkileyebilir. Türkiye, bölgedeki iktisadi ve jeopolitik etkisini artırmak için [nükleer] enerji yatırımlarını ertelememelidir” dedi. Birol’a göre petrol ithalatının nasıl azaltılabileceğine ve nükleer ile yenilenebilir enerji yatırımlarının petrol ve doğal gaza olan bağımlılığı nasıl aşağı çekeceğine odaklanılmalı.

Ayrıntılar için:

http://www.todayszaman.com/news-257143-turkish-energy-expert-urges-reduction-of-energy-imports.html

Türkiye ile Mısır enerjide işbirliği hususunda mutabakata vardı

Arap Baharı turu sırasında Başbakan’a eşlik eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Mısır ile enerjide işbirliği ve yenilenebilir enerji kaynakları hususlarında iki anlaşma imzaladıklarını belirtti.  Yıldız, “Beş ülkeden doğal gaz, 11 ülkeden de petrol ithal ediyoruz. Mısır, Türkiye’ye doğal gaz ihraç eden altıncı ülke olabilir” dedi.

Nükleer enerjinin de görüşmeler sırasında öncelikli konulardan biri olduğunu ifade eden Yıldız, “1,200 km uzunluğundaki Arap Doğal Gaz Boru Hattı yıl sonuna kadar tamamlanacak. Hat çift taraflı çalışabilecek. Bu hatla hem Azerbaycan’dan Türkiye yoluyla Suriye, Lübnan ve Ürdün’e doğru, hem de Mısır’dan Türkiye’ye doğru gaz taşınabilecek” dedi.

Kaynak: BBC Monitoring / Anadolu Ajansı

Low Carbon Turkey, 13. Uluslararası Enerji Arenası’na sponsor oldu

Low Carbon Turkey, “Uluslararası Dönüşüm ve Enerjide Yeni Dönem” konulu uluslararası arenanın sponsoru oldu.

Stratejik Teknik Ekonomik Araştırmalar Merkezi’nin (STEAM), yılların deneyimi ve kamu ile özel sektörden katılımcıların katkılarını harmanlayarak düzenlediği enerji arenalarının 13.sü, 8-9 Eylül tarihlerinde İstanbul Grand Cevahir Otel’de gerçekleştirildi. Arenanın açılış konuşmalarını Gürcistan Enerji Bakanı Alexander Khetaguri, Azerbaycan Enerji Bakanı Natik Aliyev, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Doğal Kaynaklar Bakanı Dr. Aşti Havrami, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Sabancı Holding Enerji Grup Başkanı Selahattin Hakman, Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ulrich Zachau ile EPDK Başkanı Hasan Köktaş yaparken ilk gün;  elektrik sektöründe geleceğe yönelik perspektifler, beklentiler, enerjinin geleceği ve Türkiye’nin jeo-stratejik önemi değerlendirildi. Ardından, kamu ve özel sektör temsilcileri Türkiye’nin enerji politikalarının görünümü ve doğal gaz boru hattı projeleri konulu interaktif bir platformda görüşlerini paylaştı. İkinci gün ise değişen enerji dinamikleri, elektrik sektöründe Türkiye’nin gelecek projeksiyonu konularında sunumlarla bilgilendirme yapıldı. Bu defaki interaktif platformda ise panelistler, elektrik üretim projeleri ve finansmanı ile enerji borsasını tartıştı. Kapanıştan önceki sorun ve çözüm platformunda da özel sektör ve siyasi parti temsilcileri yeni dönemde nasıl bir enerji politikasının benimsenmesi gerektiği hakkında düşüncelerini ve önerilerini açıkladı.

STEAM 13. Uluslararası Enerji Arenası’nın öteki sponsorları arasında Enerji SA, Çalık Enerji ve San. Tic. AŞ, Çalık Yedaş, BP, Aydem, Bereket Enerji, TAP, Elder, Enera, Zorlu Enerji Grubu, İGDAŞ, Kolin İnşaat, Limak Yatırım ve Securitas bulunuyor. Aksa Enerji, Ciner Grubu, Garanti Bankası ve Genel Energy International da arenanın düzenlenmesine katkıda bulundu.

Ayrıntılar için:

www.steam.com.tr

GE teknolojisi, güneş, rüzgâr ve doğalgazla elektrik üretecek, Türkiye’nin ilk hibrit enerji santrali geliyor

GE’den yapılan açıklamaya göre Türkiye, buhar ve aynalar yardımıyla yenilenebilir kaynakları alışılagelmiş enerji şebekesine dahil edecek yeni bir hibrit enerji santrali için kolları sıvadı. Santralin güneş enerjisi ayağında, bir kule üzerinden güneş ışınlarını takip eden aynalar buhar üretilmesini sağlayacak. Yine santrale bağlı bir rüzgâr çiftliğinde 22 megawatt’lık enerji üretilecek. Santralin toplamda üreteceği 522 megawatt’lık enerjinin 450 megawatt’lık kısmı doğalgaz ile karşılanacak.  Yenilenebilir portfolyosu pek de geniş olmayan projenin asıl getirisi rüzgâr ve güneş enerjisinin enerji şebekesine eklenmesinden sonra fark edilecek. GE’ye göre bu teknoloji sayesinde güneş enerjili termal sistemlerin maliyeti %50 oranında azalacak. 2015 yılına kadar faaliyete girmesi beklenen santral hem şirket hem de enerji sektörü için çığır açacak.

Kaynak: Euclid News

Siemens rüzgar türbini kanatlarını Türkiye’de üretebilir

Today’s Zaman gazetesinin sorularını yanıtlayan Siemens Türkiye CEO’su Hüseyin Geliş, Türk piyasalarında rüzgar enerjisine olan talebin devam etmesi durumunda Türkiye’de rüzgar türbin kanatı üretim tesisi açabileceklerini ifade etti.

Geliş, rüzgar enerjisinde taşıdığı büyük potansiyel ve ufuktaki yeni düzenleme ile birlikte Türkiye gibi hızlı büyüyen ekonomilerin yenilenebilir enerji piyasasına açılmayı  düşünen yabancı yatırımcılar için büyük fırsatlar yaratabileceğini belirtti.

Geliş, “Donanım, teknoloji ve uzmanlığını satmak isteyen küresel oyuncular Türk piyasasına ilgi gösteriyor. Amerikan yenilenebilir enerji geliştiricisi Renewable Energy Systems (RES), Rusya’nın devlete bağlı nükleer birimi Rosatom, Hamburg merkezli REpower Systems AG ve Danimarka’dan Vestas son örneklerden birkaçı. Pek çok yatırımcı da yasal değişikliklerin Meclis’te onaylanmasını bekliyor” dedi.

Yatırımlarını çeşitlendirmek amacıyla Siemens Bank’ı bir yıldan kısa bir sürede Türkiye’ye getireceklerini belirten Geliş, bankanın projeleri finanse edeceğini söyledi.

Bu arada geçtiğimiz yıl sonuna kadar rüzgar santrallerinden yalnızca 2,000 MW enerji elde edildi. Hükümet ise 2023 yılına kadar rüzgar enerjisinden 20,000 MG enerji  elde etmeyi planlıyor.

Ayrıntılar için:

http://www.todayszaman.com/news-248014-siemens-mulls-wind-turbine-blade-production-facility-in-turkey.html

EBRD: Rusya ile Türkiye’nin iklim eylemleri yetersiz

Çarşamba günü açıklanan Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) raporuna göre eski komünist blok ülkeleri ile Türkiye’deki yetersiz destek iklim eylemlerini frenliyor.

Raporda vergilerle veya üst sınır ticaret sistemleriyle doğu Avrupa’dan Ukrayna, Rusya ve Kazakistan’a kadar olan bölgede karbonun fiyatlandırılması için kapsamlı bir sistem oluşturulması tavsiye edildi.

EBRD baş ekonomisti Erik Berglof, “Rusya’da ve bütün bu bölgede faal olacak bir karbon fiyatlandırılması yapılmadan uluslararası iklim hedeflerine ulaşmak mümkün olmayacaktır” dedi.

Raporda faydalı kanunların planlanmasına ya da kabul edilmesine rağmen, “Rusya ve Türkiye’nin 2009 politika çerçevelerinin yetersizliği aşikar”denildi.

Ayrıntılar için:

http://www.reuters.com/article/2011/04/06/us-energy-efficiency-ebrd-idUSTRE7352KN20110406

Türkiye ile Ukrayna, Karadeniz’de hidrokarbon arayacak

Geçen hafta Ankara’daki Ukrayna-Türkiye enerji çalışma grubunun toplantısında, ülkeler Karadeniz’de hidrokarbon aramak için işbirliği anlaşması imzaladı.

Teknoloji ve bilgi paylaşımında da bulunacak taraflar hidroelektrik enerji başta olmak üzere yenilenebilir enerji sektöründe fırsatlardan yararlanmak için teknik anlamda işbirliği yapma kararı aldı.

Kaynak: BBC Monitoring