Blog Archives

AB’nin yeşil yakıt değerlendirmesinin maliyeti fazla olmayacak

Perşembe günü açıklanan bir rapora göre yakıt tedarikçilerinin ürünlerinin karbon yoğunluğunu raporlamasını gerektiren ve bilhassa katran kumunun çevreyi kirlettiği değerlendirmesini içeren AB yasa önerisi, araç sürücülerine varil başına yaklaşık 1 euro’ya mal olacak.

CE Delft, Carbon Matters ve Energy Research Center of the Netherlands tarafından hazırlanan rapor, AB’ye üye ülkelerin halihazırda yakıt verilerini raporladığını bu nedenle de yasa önerisinin fazladan bir çaba gerektirmeyeceği sonucuna vardı.

Raporda yakıt tedarikçilerinin varil başına 0.8-1,6 euro cent ile yakıtlarındaki sera gazı yoğunluğunu raporlayabileceği belirtildi.

Yasa tekliflerinin kısa vadede fiyatlara olan etkisi sınırlı olsa da dünya geleneksel olmayan petrole daha fazla bağımlı olmaya doğru yol alırken teklifler uzun vadedeki yatırım kararlarını etkileyebilir.

Raporda ayrıca, geleneksel olmayan petrol kullanımındaki artıştan dolayı yasanın fosil yakıtlardan kaynaklanan sera gazı emisyonlarının artmasını engelleyebileceği ve petrol tedarikçilerini bu emisyonlardan sorumlu hale getireceği yorumuna yer verildi.

Çevre aktivistleri 2009 yılında kabul edilen ve petrol şirketleri için taşıt yakıtlarından kaynaklanan sera gazı emisyonlarını 2020 yılına kadar %6 azaltma hedefini getiren Yakıt Kalitesi Direktifi’nin uygulanması için yoğun çaba harcıyor.

Ayrıntılar için:

http://www.reuters.com/article/2012/04/19/energy-tar-idUSL6E8FIFKK20120419

AB’den gelişmekte olan ülkelere 50 milyon euro temiz enerji desteği

AB Komisyonu Başkanı José Manuel Barroso 2030 yılına kadar 500 milyon kişinin sürdürülebilir enerji hizmetlerine erişiminin sağlanması amacı doğrultusunda AB’nin planlarını paylaştı. Brüksel’deki AB enerji zirvesinde konuşan Barroso, BM’nin 2030 yılına kadar herkese sürdürülebilir enerji sağlama projesinin bir parçası olarak gelişmekte olan ülkelerdeki temiz enerji projelerine 50 milyon euro destek vereceklerini açıkladı.

Barroso ayrıca Haziran ayındaki Rio+20 zirvesi öncesinde gelişmekte olan ülkelere yapılacak yeni somut yatırımları desteklemek amacıyla AB’nin birkaç milyon euro daha destek seferber etmeye çalışacağını belirtti.

Ayrıntılar için:

http://www.guardian.co.uk/global-development/2012/apr/16/eu-clean-energy-schemes-developing-countries

Kuzey Akım boru hattı bütünleştirme için kapandı

Kuzey Akım (Nord Stream) konsorsiyumundan yapılan açıklamaya göre Baltık Denizi’nden geçecek doğal gaz boru hattı, kontrol sistemi testleri nedeniyle ay sonuna kadar kapalı kalacak.

Rusya, Kuzey Akım boru hattı ile doğal gazını Avrupa’ya iletme seçeneklerini çeşitlendirmeyi amaçlıyor. İki hattan oluşan Kuzey Akım boru hattı, Finlandiya Körfezi kıyılarından Baltık Denizi yoluyla Almanya’ya bağlanıyor.

Konsorsiyum iki boru hattının tek bir ağa dönüştürülmesi ile ilgili kontrol sistemi hazırlığı dolayısıyla “yoğun bir dönem”e girildiğini belirtti. İkinci hattın Haziran ayı sonuna kadar bitirilmesi bekleniyor.

Her iki hat da tamamıyla faal olduğunda en az 50 yıl boyunca her yıl 1.9 trilyon ayak küp Rus gazı Avrupalı tüketicilere ulaştırılacak.

Ayrıntılar için:

http://www.upi.com/Business_News/Energy-Resources/2012/04/16/Nord-Stream-closed-for-integration/UPI-60841334579777/

Siemens ile Streetline “akıllı park etme” için güçlerini birleştirdi

Siemens ile Streetline, sürücülerin trafik sıkışıklığı olan alanlardaki park yeri arayışına yardımcı olmak için işbirliği yapacak. Kaliforniya merkezli Streetline şirketi seçkin bölgelerde şehirlere ve sürücülere park yeri önerileri sunacak alıcılarla etkinleştirilmiş park sayaçlarını akıllı telefon uygulamalarına bağlıyor.

Söz konusu uygulama park etme stresini hafifletmenin yanı sıra trafik sıkışıklığını ve salınan emisyon miktarını azaltıp kamu güvenliğini artıracak. Siemens ve Streetline şirketlerinden yapılan açıklamaya göre talep bazlı fiyat uygulamak için denetlemede ve park etme modellerinde merkezi bir yönetim sistemine geçilmesi halinde uygulamadan daha fazla verim alınabilir.

Ortaklık, Siemens park sayaçlarının Streetline alıcıları ve uygulamalarıyla entegre edilmesini öngörüyor. Gerçek zamanlı bilginin sistemler arasında aktarılmasıyla park yerlerinin uygunluğu, fiyatı ve sayaçların görüntüsü hatasız bir şekilde verilecek.

Geçtiğimiz kış ayında IBM tarafından yapılan bir araştırmada da ortaya çıktığı gibi bu şekildeki akıllı park etme projelerine olan ihtiyaç giderek artıyor. Araştırmada şehir trafiğinin %30’dan fazlasının park yeri arayan sürücüler yüzünden meydana geldiği, sürücülerin %29’unun park yeri bulabilmek için ortalama 20 dakika, %10’unun ise 40 dakikadan fazla bir zaman harcadığı bulunmuştu.

Ayrıntılar için:

http://www.businessgreen.com/bg/news/2166296/siemens-streetline-team-smart-parking

Brezilya, Rio+20 zirvesinin sürdürülebilir kalkınmayı dayatmasını istiyor

Brezilya sürdürülebilir kalkınmaya odaklanacak Rio zirvesinin bu kavramı tüm dünyaya bir kalkınma modeli olarak dayatmasını arzu ediyor.

Brezilya Dışişleri Bakanlığı’nın Çevre Departmanı Genel Direktörü Ambassador Luiz Alberto Figueiredo konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Siyasi krizlerin, çevresel krizlerin çoğaldığı bir zamanda yaşıyoruz. Rio+20, mevcut kalkınma modelinin tetiklediği bu krizleri gözden geçirme fırsatıdır” dedi.

Rio+20 zirvesi 20-22 Haziran tarihlerinde düzenlenecek.

Ayrıntılar için:

http://www.france24.com/en/20120404-brazil-wants-rio20-meet-impose-sustainable-development

ABD’deki yeni sera gazı düzenlemelerinin en büyük kazananı niçin doğal gaz olacak?

Kapsamlı bir şekilde hazırlanan iklim mevzuatının ABD Senatosu’nda “ihmalden öldüğü” 2010 yılında beri çevreciler EPA’nın devreye girip duruma bir çözüm getirmesini bekledi. Ve sonunda çözüm geldi. Washington Post’tan Juliet Elperin’in haberine göre Obama yönetimi çevreyi en çok kirleten elektrik santrallerinin saldığı sera gazlarını sınırlamak için ilk federal standartları kamuoyuyla paylaşacaktı. EPA’nın başındaki isim Lisa Jackson da habercilerle yaptığı bir görüşmede söz konusu kuralları resmi ağızdan duyurdu ve muhtemel düzenlemelerin akıllıca olduğunu ifade etti.

Ne var ki kurallar yalnızca yeni kurulan santraller için geçerli olacak, bu da demek oluyor ki hatırı sayılır ölçüde karbon dioksit salınımı yapan yüzlerce kömür santrali yeni kurallardan muaf tutulacak. EPA’nın sıkı düzenlemeleri sayesinde halihazırda baskı altında olan kömürün sonunu getirecek bu düzenleme belki de bir başka fosil yakıt olan doğal gaz için büyük fırsatlar sunacak. Bunun en büyük kanıtı da düzenlemenin yeni santraller için 1,000 Ibs’lik sınır koymuş olması. Bu sınır hiç de tesadüfi değil, çünkü yakınlarda kurulmuş doğal gaz santralleri 1,000 Ibs’in (Megawatt/Saat) altında CO2 emisyonu salınımı yaparken kömür santralleri 1,800 Ibs’e (Megawatt/Saat) kadar CO2 salabiliyor.

Ayrıntılar için:

http://ecocentric.blogs.time.com/2012/03/27/climate-rules-why-natural-gas-will-be-the-big-winner-in-new-greenhouse-gas-regulations/?xid=rss-topstories

İngiltere’de CO2 emisyonları azaldı

İngiltere Enerji ve İklim Değişikliği Bakanı Edward Davey, yapılan ilk tahminlere göre İngiltere’de salınan sera gazı emisyonlarında azalma görüldüğünü belirterek bu durumu ülkenin iklim değişikliği savaşında liderlik ettiğinin göstergesi şeklinde yorumladı.

Ülkede 2010 yılında salınan toplam sera gazı emisyonlarının %80’den fazlasını CO2 oluşturmaktaydı. 2011 yılındaki CO2 emisyonları bir önceki yıla göre %8 azaldı.

Ayrıntılar için:

http://www.upi.com/Business_News/Energy-Resources/2012/03/30/CO2-emissions-decline-in-UK/UPI-65831333106050/

Japonya: “Fukuşima’dan dersimizi aldık”

Seul’deki Nükleer Güvenlik Zirvesi’nde konuşan Japonya Başbakanı Yoshihiko Noda, dünya liderlerini bir “güvenlik efsanesi”ne kapılıp gitmemeleri konusunda uyardı. Noda, Japonya’nın geçtiğimiz yıl Fukuşima nükleer santralinde meydana gelen ve Çernobil’den bu yana en tehlikeli nükleer felaket olarak gösterilen kazadan alınan dersleri ayrıntılarıyla anlattı.

Noda’nın açıklamaları Fukuşima santralini de işleten Tokyo Electric Power şirketinin stres testleri yapmak için Kashiwazaki-Kariwa kompleksinin 6 numaralı reaktörünü kapatma kararı almasından bir gün sonra geldi. Şirketin bu kararıyla birlikte Japonya’daki 54 ticari nükleer santral arasında faal durumda olan yalnızca tek bir santral kalmış olacak. Bu santral de 5 Mayıs tarihinde bakım nedeniyle faaliyetine ara verecek.

Ayrıntılar için:

http://www.upi.com/Business_News/Energy-Resources/2012/03/28/Japan-Lessons-learned-from-Fukushima/UPI-63821332949624/

AB’nin okyanus enerjisi hayali henüz gerçekleşmeyecek

Hızlı büyümesine ve sektörün büyük yatırımcılarını çekmesine rağmen Avrupa’daki dalga ve gelgit enerjisi teknolojisi, AB’nin 2020 yılı beklentilerini karşılamayacak gibi görünüyor.

Siemens ve Vattenfall gibi şirketlerden yaklaşık birkaç milyon euro değerinde yatırımı garantileyen sektör, hava koşullarına bağlı olan öteki yenilenebilir enerji alternatiflerine kıyasla daha çok güven vaat ediyor.

Ne var ki şimdiye kadar çekilen yatırım ve sağlanan enerji üretme kapasitesi AB’nin 2020 yılı için öngördüğünün çok altında.  Carbon Trust’ın Deniz Teknolojisi Bölümü Yöneticisi Charlie Blair konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “2020 yılına kadar gigawatt seviyesinden bahsetmek iyimserlik. Henüz megawatt’lık enerji elde etme yolunda ilerliyoruz” dedi.

Dalga ve gelgit enerjisinin, güneş ve rüzgar enerjisi gibi daha yerleşik yenilenebilir enerji türlerinden sonra gündeme gelmesi talihsizlik olarak değerlendiriliyor. Bu sektörün yaşadığı bir başka şanssızlık ise ekonomik krizden etkilenen hükümetlerin yenilenebilir enerji de dahil olmak üzere genel olarak yaptıkları harcamaları kısması.

Ayrıntılar için:

http://www.reuters.com/article/2012/03/26/us-renewables-ocean-idUSBRE82P0EC20120326?feedType=RSS&feedName=environmentNews&utm_source=feedburner&

Katar sürdürülebilir enerjide dünya lideri olabilir

Sürdürülebilir mühendislik konusunda önde gelen uzmanlardan Keith Clarke, Katar’ın dünyada kişi başına en fazla karbon ayakizinin düştüğü ülke olmasına rağmen sürdürülebilir teknolojide dünya lideri haline gelmesini sağlayacak kaynağa, liderliğe ve vizyona sahip olduğunu belirtti.

İngiltere’nin en büyük mühendislik danışmanlığı firması olan Atkins’in eski İcra Başkanı Clarke, Gulf Times’a yaptığı açıklamada ülkede enerjinin fiilen bedelsiz olduğu düşünüldüğünde Katar’daki karbon ayakizi oranının o kadar şaşırtıcı olmadığını söyledi. Clarke, hükümetin ve sanayi sektörünün “karbon ötesi”ndeki ekonominin nasıl olacağına odaklandığını ve bu nedenle sürdürülebilir teknolojiler ile onlara eşlik edecek “yapı ve değerler” geliştirdiğini ifade etti. Clarke’a göre Katar, geliştirdiği bu değer ve yapıları benzer zorluklarla karşı karşıya kalan ülkelere önümüzdeki yıllarda ihraç edebilecek hale gelecek.

Ayrıntılar için:

http://www.gulf-times.com/site/topics/article.asp?cu_no=2&item_no=495145&version=1&template_id=36&parent_id=16