Blog Archives

BT hizmetleri için sürdürülebilirlik “olmazsa olmaz” haline geldi

Gün geçtikçe daha çok sayıda şirket ve kuruluşun sürdürülebilirliği yalnızca halka ilişkiler adına geliştirilmiş bir fikir olmaktan çok rekabet için gerekli gördüğüne bir işaret daha. BT hizmetleri şirketi Rackspace tarafından yapılan araştırmada katılımcıların dörtte üçünün kararsız kaldıklarında sürdürülebilirliğin, hizmet sağlayıcısını rakiplerine göre avantajlı konuma getirdiğine inandığı belirlendi.

Daha da ilginç olanı katılımcıların üçte birinden azı, maliyetin yeşil seçeneklerin önüne geçtiğini söyledi. Genel olarak ise ABD’li katılımcıların %72’si, uluslararası  katılımcıların %80’i “daha yeşil olan daha iyidir” şeklinde hissettiğini ifade etti.

Ayrıntılar için:

http://www.greenbiz.com/blog/2012/04/27/sustainability-becoming-must-have-it-services?utm_source=twitterfeed&utm_medium=twitter&utm_campaign=Feed%3A+GreenerComputing+%28Computing+%26+IT+|+GreenBiz.com%29

ABD temiz enerji yarışında liderliği Çin’den aldı

Çarşamba günü Pew Charitable Trusts tarafından yayınlanan bir araştırmaya göre ABD geçtiğimiz yıl yaptığı 48 milyar dolar yatırımla temiz enerji yarışında liderliği yeniden ele geçirdi. Çin 2009 yılından bu yana temiz enerjiye en fazla yatırım yapan ülkeydi.

Araştırmada ABD’deki özel yatırımlarda 2010 yılına kıyasla %42 artış görüldüğü belirlendi. Böylece Washington risk sermayesi ve ar-ge nakdinde dünya genelindeki liderliğini korudu.

Sıralamada ikinci sıraya düşen Çin ise geçtiğimiz yıl temiz enerji sektörüne 45.5 milyar dolar yatırım yaptı. 2010 yılına göre yatırımlarını %1 artıran Çin, rüzgâr enerjisi yatırımlarında ve solar ürünleri üretiminde küresel liderliğini korudu.

Uzmanlara göre ABD ile Çin arasındaki en önemli fark yatırımı çekme şekillerinden kaynaklanıyor. Çin, yatırımcılara güven veren somut yeşil enerji politikalarıyla ABD ise sunduğu vergi indirimleriyle yatırımcıları cezp ediyor.

G20 ülkelerindeki temiz enerji yatırımları üzerine hazırlanan Pew Raporu Almanya, İtalya, İngiltere ve Hindistan’ın da özel yatırımları çekmekte en başarılı ülkeler arasında olduğu sonucuna ulaştı.

Ayrıntılar için:

http://news.yahoo.com/us-grabs-lead-over-china-clean-energy-race-231942326.html

Katar Havayolları Amerikan temiz teknoloji şirketine yatırım yapacak

Qatar Airways (Katar Havayolları), alkolden temiz jet yakıtı elde eden Kaliforniya merkezli Byogy Renewables şirketine henüz açıklanmayan bir miktarda yatırım yapacak. Şirket karbon salınımını azaltarak emisyon hedeflerini yakalamayı hedefliyor.

Havayolu şirketleri yenilebilir bitki ve organik atıkların geleneksel kerosen bazlı jet yakıtı ile karıştırılmasıyla elde edilen yakıt karışımını kullanmak için halihazırda onay almışlardı. Alman Lufthansa ve Air France-KLM Group, uçaklarında bu karışımı kullanan şirketler arasında yer alıyor.

Alkolün jet yakıtlarda hammadde olarak kullanılması havayolu şirketlerinin IATA (Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği) tarafından belirlenen karbon hedeflerine ulaşmasına yardım edecek. Ayrıca IATA 2020 yılına kadar jet yakıtlarının %6’sının biyoyakıtlardan elde edilmesini talep ediyor.

Ayrıntılar için:

http://www.arabianbusiness.com/qatar-airways-invest-in-us-clean-tech-firm-453461.html

Siemens ile Streetline “akıllı park etme” için güçlerini birleştirdi

Siemens ile Streetline, sürücülerin trafik sıkışıklığı olan alanlardaki park yeri arayışına yardımcı olmak için işbirliği yapacak. Kaliforniya merkezli Streetline şirketi seçkin bölgelerde şehirlere ve sürücülere park yeri önerileri sunacak alıcılarla etkinleştirilmiş park sayaçlarını akıllı telefon uygulamalarına bağlıyor.

Söz konusu uygulama park etme stresini hafifletmenin yanı sıra trafik sıkışıklığını ve salınan emisyon miktarını azaltıp kamu güvenliğini artıracak. Siemens ve Streetline şirketlerinden yapılan açıklamaya göre talep bazlı fiyat uygulamak için denetlemede ve park etme modellerinde merkezi bir yönetim sistemine geçilmesi halinde uygulamadan daha fazla verim alınabilir.

Ortaklık, Siemens park sayaçlarının Streetline alıcıları ve uygulamalarıyla entegre edilmesini öngörüyor. Gerçek zamanlı bilginin sistemler arasında aktarılmasıyla park yerlerinin uygunluğu, fiyatı ve sayaçların görüntüsü hatasız bir şekilde verilecek.

Geçtiğimiz kış ayında IBM tarafından yapılan bir araştırmada da ortaya çıktığı gibi bu şekildeki akıllı park etme projelerine olan ihtiyaç giderek artıyor. Araştırmada şehir trafiğinin %30’dan fazlasının park yeri arayan sürücüler yüzünden meydana geldiği, sürücülerin %29’unun park yeri bulabilmek için ortalama 20 dakika, %10’unun ise 40 dakikadan fazla bir zaman harcadığı bulunmuştu.

Ayrıntılar için:

http://www.businessgreen.com/bg/news/2166296/siemens-streetline-team-smart-parking

Fakir ülkeler için temiz enerji çok önemli

Uluslararası Enerji Ajansı’nın açıkladığı verilere göre Sahraaltı Afrika ülkelerine geçtiğimiz yıl 15.6 milyar dolar kalkınma yardımı yapılırken bu ülkelerin petrol ithal etmek için yaptığı masraf 18 milyar dolar oldu. Yurtdışından fakir ülkelere yapılan kalkınma yardımları son yıllarda artış gösterse de söz konusu ülkeler enerji ithalatı için çok fazla para harcadığından kalkınma anlamında neredeyse hiçbir ilerleme sağlanamadı.

Verileri değerlendiren Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Fatih Birol, “Petrol fiyatları muhtemelen yüksek kalmaya devam edeceğinden gelişmekte olan ülkelerin temiz, yenilenebilir enerjiye geçmesi gerekmekte” dedi. Birol, enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve ülkelerin öz kaynaklarının kullanılmasıyla ithalat masraflarının azalacağını belirtti.

Ne var ki Çin ve Hindistan gibi hızla gelişen ülkeler rüzgâr ve güneş enerjisinde süratle yol alırken Afrika’ya çok az yatırım yapılıyor. Bu durum yenilenebilir enerji kaynaklarının yetersiz olmasından kaynaklanmıyor, bilakis özel sektör kıtayı daha riskli gördüğünden yatırım yapmaktan çekiniyor. BM’nin Temiz Kalkınma Mekanizması projelerinde de aslan payı Çin’in. Çin’in ardından ise Hindistan ve öteki gelişen büyük ekonomiler geliyor.

Ayrıntılar için:

http://mg.co.za/article/2012-04-05-clean-energy-crucial-for-poor-countries/

MIT’nin 3-D güneş güç kuleleri 20 kat fazla enerji üretiyor

Güneş enerjisini elde etmek, çatılara solar paneller yerleştirmek ya da gökyüzünde güneşi takip edebilmek için bu panelleri dönebilecek şekilde konumlandırmaktan fazlasını ifade ediyor. MIT araştırmacıları da sabit ve düz panellere kıyasla 20 kat fazla enerji üretebilen güneş paneli kuleleri ve küpleri geliştirerek bu doğrultuda önemli bir çalışmaya imza attı.

Yeni 3-D solar panellerinin fiyatı bilinen panellerden pahalı olmasına rağmen güneş kuleleri gün içerisinde, akşam vakitlerinde, kış günlerinde, havanın bulutlu ve kapalı olduğu günlerde bile daha fazla güneş ışığı toplayabiliyor. Böylelikle de güneş enerjisini enerji şebekesi için daha güvenilir bir kaynak haline getiriyor.

Ayrıntılar için:

http://www.mnn.com/earth-matters/energy/stories/mits-3-d-solar-towers-generate-20-times-the-power

Katar sürdürülebilir enerjide dünya lideri olabilir

Sürdürülebilir mühendislik konusunda önde gelen uzmanlardan Keith Clarke, Katar’ın dünyada kişi başına en fazla karbon ayakizinin düştüğü ülke olmasına rağmen sürdürülebilir teknolojide dünya lideri haline gelmesini sağlayacak kaynağa, liderliğe ve vizyona sahip olduğunu belirtti.

İngiltere’nin en büyük mühendislik danışmanlığı firması olan Atkins’in eski İcra Başkanı Clarke, Gulf Times’a yaptığı açıklamada ülkede enerjinin fiilen bedelsiz olduğu düşünüldüğünde Katar’daki karbon ayakizi oranının o kadar şaşırtıcı olmadığını söyledi. Clarke, hükümetin ve sanayi sektörünün “karbon ötesi”ndeki ekonominin nasıl olacağına odaklandığını ve bu nedenle sürdürülebilir teknolojiler ile onlara eşlik edecek “yapı ve değerler” geliştirdiğini ifade etti. Clarke’a göre Katar, geliştirdiği bu değer ve yapıları benzer zorluklarla karşı karşıya kalan ülkelere önümüzdeki yıllarda ihraç edebilecek hale gelecek.

Ayrıntılar için:

http://www.gulf-times.com/site/topics/article.asp?cu_no=2&item_no=495145&version=1&template_id=36&parent_id=16

Temiz enerjide lider Çin, ya Avustralya?

Avustralya Başbakanı Julia Gillard yenilenebilir enerjiye dayalı bir gelecek taahhütünü her fırsatta yinelese de ABARES’in yayınladığı enerji raporunda yenilenebilir enerjinin, ülkenin enerji karışımında söz sahibi olmak için ne kadar zorlu bir mücadele gösterdiği gözler önüne serildi. Avustralya Tarım ve Kaynak Ekonomisi ve Bilimleri Bürosu’nun hazırladığı rapor, son yıllarda gözlemlenen olumlu gelişmelere rağmen güneş ve rüzgar enerjisinin ülkedeki elektrik üretiminin yalnızca %2’sini karşıladığına dikkat çekti. Örnekse 2009-2010 yılındaki toplam elektrik üretiminin %75’i,  ülkede görece ucuz bir enerji kaynağı olan kömürden elde edilmişti.

Ne var ki Çin’de durum Avustralya’dakinden çok farklı bir seyir izliyor.  Çin, şu anda temiz teknoloji ürünleri ve hizmetleri alanında dünyanın en büyük piyasası. Kaliforniya merkezli yenilenebilir enerji danışmanlığı şirketi Dallas Kachan’ın da işaret ettiği gibi Çin’in bu konuma gelmesinde  yatırımcılara kendi ülkelerinde sahip olmadıkları imkanları vermesinin payı elbette büyük. Kachan raporuna göre Çin, inovasyon ve üretim alanlarında yabancı firmalara verdiği maddi desteğin yanı sıra hava kirliliğini azaltma, yeşil bina dizaynı, su verimliliği, atıkların azaltılması ve geri dönüşüm gibi alanlarda yatırımcılara cazibesi yüksek yeni pazarlar sunuyor. Bu nedenle de Çin’in küresel temiz enerji gücü haline gelmesine şaşırmamak gerek. Avustralya gibi ülkeler ise dünya genelinde hızla gelişen yenilenebilir enerji piyasalarını tespit etme ve bu piyasalarda var olma yarışında geride kalma tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor.

Yeri gelmişken hatırlatmakta fayda var. Geçtiğimiz günlerde kurulan ve üyeleri arasında 148 ülkenin ve AB’nin de bulunduğu Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nın merkezi Birleşik Arap Emirlikleri’nde olacak. Neden mi? Çünkü Birleşik Arap Emirlikleri dünyanın en büyük güneş enerjisi tesisi ve yeşil toplu taşıma sistemi de dahil olmak üzere çok ciddi temiz enerji atılımlarına ev sahipliği yaptı.

Bu arada Avustralyalılar da kendi kendilerine şu soruyu sorabilir: “Fosil yakıtlar yönünden bu kadar zengin bir ülke halihazırda temiz enerji geleceğini benimsemişse bizi bunu yapmaktan alıkoyan şey nedir?”

Ayrıntılar için:

http://www.canberratimes.com.au/entertainment/china-leads-the-way-with-cleantech-20120317-1vbm9.html?utm_source=twitterfeed&utm_medium=twitter

Avrupa’da yılın otomobili: Chevrolet Volt

23 ülkeden otomotiv gazetecileri, tamamıyla elektrikle çalışan ve Avrupa’da Opel Ampera ismiyle piyasaya sürülen Chevrolet Volt’u “Avrupa’da Yılın Otomobili” seçti.

Ne gariptir ki, General Motors sadece birkaç gün önce ABD’deki Chevrolet Volt üretimini beş hafta boyunca askıya alacağını duyurmuştu. Şirketin bu kararı almasında ABD genelindeki düşük satışlar etkili oldu.

Ancak Opel’den alınan bilgiye göre, Volt’un Avrupa’daki versiyonu Opel Ampera için şimdiye kadar 7,000 adet sipariş verildi.

General Motors’dan yapılan açıklamada iki enerji kaynağından yararlandığı için Volt’un öteki bütün elektrikli taşıtlar arasında eşi benzeri bulunmadığını belirtildi. Araçta bulunan lityum-iyon pilleri sayesinde 56 km yol benzinsiz alınabiliyor. Bunun yanı sıra araçtaki jeneratörün ürettiği enerji sayesinde dolu bir depoyla 603 km yol daha gidilebiliyor.

Ayrıntılar için:

http://www.siliconrepublic.com/clean-tech/item/26087-chevrolet-volt-named-europe

Hangi ülkede en çok yeşil teknoloji şirketi kuruluyor?

WWF (Dünya Doğal Yaşamı Koruma Vakfı) ile çok uluslu araştırma şirketi Cleantech Group 38 ülkeyi yeni kurulan yeşil teknoloji firmalarını ticarileştirme becerilerine göre puanladı. Buna göre Danimarka ile İsrail listenin en başında yer alırken ABD beşinci, Kanada ise yedinci sırada bulunuyor.

Yenilikçi şirketlerin hangi ülkelerde ortaya çıkabileceğini belirlemeyi hedefleyen araştırma Hindistan ve Çin gibi gelişmekte olan ülkelerin yerini 12. ve 13. sıralar belirledi, ancak bu ülkelerin önümüzdeki yıllarda pek çok basamak atlayacağı tahmininde bulundu. Araştırmada bu ülkelerdeki güçlü temiz teknoloji üretimine, “desteğini gittikçe artıran hükümetlere, yatırım yapmak için bekletilen büyük miktarlarda paraya ve yerel pazarların devasa büyüklüğü”ne dikkat çekildi.

Ayrıntılar için:

http://www.theglobeandmail.com/report-on-business/canada-places-7th-in-creating-green-tech-firms/article2350487/