Blog Archives

Rüzgar enerjisinde ilk izinler verildi

Türkiye yenilenebilir enerjide önemli bir adım atarak, rüzgar enerjisi üretimi için 2007’de başvuran firmalara ilk lisanslarını verdi.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) başvuruları değerlendirmek için Perşembe günü toplanmıştı. Toplantının sonucunda EPDK Türk elektrik şirketi Tektuğ’a Adıyaman’da 25 megawatt’lık rüzgar enerjisi santrali kurması için izin verdi. Bu arada belirtmekte yarar var: 1 MW güç yılda ortalama 300 hanenin elektrik ihtiyacını karşılayabiliyor.

EPDK teknik değerlendirmelerinin sonucu pozitif olan ve bir bölge için yalnızca bir kere uygulanmak üzere başvuruda bulunan projelere lisans vermeye devam edeceğini açıkladı.

EPDK başkanı Hasan Köktaş daha önce yaptığı bir açıklamada ise Türkiye’nin mevcut rüzgar enerjisi kapasitesinin 1,200 MW olduğunu ve 2011 yılının özel sektörün rüzgar enerjisi yatırımları için seferberlik yılı olacağını belirtmişti.

Ayrıntılar için:

http://www.hurriyetdailynews.com/n.php?n=turkish-regulator-hands-first-license-in-wind-energy-2010-12-05

Dell Türkiye: “Elektronik atıklar geri dönüştürülmeli”

Dell Türkiye pazarlama müdürlerinden Tunç Erkan dün yaptığı açıklamada elektronik atıkların %90’ının geri dönüştürülebilir olduğunu ancak Türkiye’de böyle bir bilincin henüz oluşmadığını belirtti.

“Özel şirketler ve hükümet elektronik atıkların geri dönüştürülmesini teşvik etmeli. Bu şekilde çok yüksek miktarda enerji edebiliriz” diyen Erkan, Dell olarak müşterilerden toplanan 43 milyon plastik şişeye eşdeğer, 2,300 ton ağırlığındaki ürünü geri dönüşüme gönderdiklerini ve ürünlerinin %25’ini bu yolla ürettiklerini ifade etti.

Bir geri dönüşüm şirketi olan Exitcom’un yenilenebilir enerji projesi başkanı Esra Eken Torunoğlu ise, “Elektronik atıklar toplam atıkların %1’ini oluşturuyor. Fakat elektronik atıkların %90’ı geri dönüştürülebilir” dedi.

Torunoğlu, özellikle elektronik ürünlerin üretimi sırasında yüksek miktarda enerji tüketildiğine değinerek, “Bir bilgisayar için 1,5 ton su harcanıyor” diye konuştu.

Elektronik atıklar geri dönüştürülmezse tehlikeli maddelerin çevreye önemli miktarda zarar vereceğini savunan Torunoğlu, “Planlanan yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi halinde bu atıkların toplanıp geri dönüştürülmesi de hız kazanacak” dedi.

Ayrıntılar için:

http://www.hurriyetdailynews.com/n.php?n=dell-turkey-highlights-recycling-of-electronic-waste-2010-12-02

Türk bankalarından hidroelektrik santrallere kredi

Enerji santrallerine yatırım yapan demir-çelik üreticisi İçdaş, Yapı Kredi Bankası ile Vakıf Bank’ın da ortakları arasında olduğu konsorsiyumla 253 milyon dolarlık kredi anlaşması imzaladı. Kredi, Erzincan’daki Karasu Nehri üzerinde inşası süren baraj ve hidroelektrik santralin yapımına harcanacak.

30 ayda bitmesi planlanan tesis, saatte 500 milyon kilowatt elektrik üretecek.

Yapı Kredi Bankası Genel Müdürü Faik Açıkalın, “Enerji arzı ve talebi arasındaki açık gerekli yatırımlar yapılsa dahi büyümeye devam edecek, çünkü talep her geçen gün daha da artıyor” dedi.

Açıkalın ülkemizi sosyal ve ekonomik kalkınmaya götürecek yenilenebilir enerji projelerini desteklemeye devam edeceklerinin altını çizdi ve “Bu sayede yabancı kaynaklara olan bağımlılığımızı azaltıp, yeni iş olanakları yaratacağız” diye ekledi.

Vakıf Bank Genel Müdürü Süleyman Kalkan ise enerji projelerini desteklemeyi sürdüreceklerini belirterek, Vakıf Bank olarak, 2005’ten beri elektrik ve hidroelektrik santralleri kurmak isteyen yerli ve yabancı konsorsiyumlara 3,4 milyon TL değerinde kredi verdiklerini söyledi.

Ayrıntılar için:

http://www.hurriyetdailynews.com/n.php?n=local-lenders-fund-hydroelectric-plant-project-2010-11-29

Türkiye “yenilenebilir” piyasada Altın Çağı’na giriyor

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Güneydoğu Avrupa Yenilenebilir Enerji Konferansı’nda konuşan proje koordinatörü Tom Popple “Türkiye gittikçe büyüyen yenilenebilir enerji piyasasıyla “Altın Çağ”ına giriyor” dedi.

26 Kasım’da İstanbul’da gerçekleştirilen konferans güneş, rüzgâr ve biyogaz gibi alternatif enerji kaynakları konusunda Güneydoğu Avrupa’da meydana gelen gelişmeler üzerineydi.

Konferansta konuşan Demirer Holding CEO’su Erol Demirer, “Son tahminlere göre Türkiye’de karlı bir rüzgâr enerjisi piyasası bulunmakta. Memnun edici sonuçlar doğuracak bu piyasa muhtemelen on yıldan kısa bir süre içinde nükleer alternatiflerini geride bırakacak” diye konuştu.

Rüzgâr enerjisi yatırımlarından daha çabuk kazanç sağlayabilmek için şu anda rüzgar için verilen 5,5 euro cent civarındaki fiyatın 7,5 euro cent seviyesine çıkarılması gerektiğini belirten Demirer, bu hedefin ise ancak hükümetin ödenek vermesi durumunda gerçekleşebileceğini ifade etti.

Almanya’da biyogazın başarılı bir şekilde üretilmesine ve kolaylıkla saf metana dönüştürülmesine değinen BiyogazDer başkanı Altan Denizsel ise “Almanya’da 5,000 biyogaz santrali olabiliyorsa, Türkiye’de de olabilir” dedi.

Katılımcılardan Lahmeyer International Türkiye başkanı Bungo Ezawa, Türkiye’nin güneş enerjisi kapasitesi yönünden rahatlıkla Güney İspanya ile kıyaslanabileceğini belirtti.

Toplantıda konuşan bir işadamı “Türkiye’nin yenilenebilir enerji ve bu alandaki düzenlemeler ile ilgili hâlihazırda bir yasası bulunmuyor. Sorun temel olarak hükümet desteğiyle ilgili, bir diğer yönden ise küçük şirketlerin uzun vadede bir yatırım hedeflemeksizin, spekülasyonlara dayanarak yenilenebilir enerji lisansları almalarından sorunlar yaşanıyor” diye konuştu.

Ayrıntılar için:

http://www.hurriyetdailynews.com/n.php?n=turkey-entering-golden-era-in-renewable-market-2010-11-28

Taner Yıldız: Nabucco ve Güney Akım rakip değil

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız Ankara’da katıldığı Türkiye’nin Enerji Politikaları konulu konferansın çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. AB enerji komiserinin Nabucco ile Güney Akım projelerinin rakip projeler olduğunu belirtmesi ile ilgili soru üzerine, “Öyle görünüyor olabilirler ancak orta ve uzun vadede rakip proje değiller” açıklamasında bulundu.

“Bu iki proje de AB’nin doğal gaz sorununu çözebilir. Talebin 2030 ile 2035’e kadar nasıl bir artış göstereceği üzerine yapılan tahminler de gösteriyor ki ihtiyacı karşılamak için iki projeye daha gereksinim duyulabilir” diye konuşan Yıldız, Mersin’de kurulacak nükleer santral ile ilgili ise projenin programa uygun bir şekilde ilerlediğini belirtti.

Projenin önümüzdeki on gün içinde Rusya’dan onay alacağına inandığını belirten Yıldız, “Böylece nükleer santralin inşasını gerçekleştirecek firmayı belirlemek için bir engel kalmayacak” dedi.

Ayrıntılar için:

http://www.securities.com/doc.html?pc=TR&doc_id=286494755&auto=1&query=turkey%3Aenergy%3A&db=en_1y_d&hlc=tr&range=365&sort_by=Date