Lafarge artık elit ”yeşil” şirketlerden

İnşaat malzemeleri devi Lafarge, Carbon Trust Standardı sertifikasını yeniden almaya hak kazanan bir dizi “elit” yeşil firmadan biri oldu.

Dünyanın iklim değişikliğine karşı faaliyet yürüten kurumlarına verilen bu ilk karbon azaltma standardına,  sertifikayı daha önce alan şirketlerin yalnızca üçte biri yeniden layık görüldü.

Merkezi Leicestershire – Birleşik Krallık’ta bulunan Lafarge, sürekli geliştirdiği ve son beş yılda karbon emisyonlarını %16 azalttıran enerji tasarrufu girişimleri sayesinde yeniden Carbon Trust sertifikasını elde etti.

Ayrıntılar için:

http://www.midlandsbusinessnews.co.uk/2012/09/lafarge-join-green-business-elite/?utm_source=twitterfeed&utm_medium=twitter

Çin’in sera gazları AB’nin yardımıyla azaltılacak

Dünyanın en fazla karbondioksit salınımı yapan ülkesi Çin, kendi emisyon ticaret sisteminin geliştirilmesi gibi projeler yardımıyla seragazı salınımını azaltmak için AB ile bir anlaşma imzaladı.  Bilindiği üzere Avrupa Komisyonu, AB ETS’nin daha da geliştirilmesi yönünde yürüttüğü çalışmaların bir parçası olarak öteki emisyon ticaret sistemleriyle de ortaklık kurmak istiyor. Komisyon, geçen ay da AB ETS’yi 2018’e kadar Avustralya’nın emisyon ticaret sistemi ile bağlantılandırma kararı almıştı.

Söz konusu anlaşmaya göre AB dört yıl içerisinde Çin’deki üç karbon azaltma projesine 25 milyon euro ve teknik yardım sağlayacak. Çin’deki emisyon ticaret sisteminin dizayn edilmesi ve uygulanması için yardım edilmesinin yanı sıra öteki projelerle de Çin’deki şehirlerin kaynak verimliliğinin olmasına, su ve ağır metal kirliliğinin azaltılmasına ve sürdürülebilir atık yönetimi politikalarının hayata geçirilmesine destek verilecek.

Ayrıntılar için:

http://www.huffingtonpost.com/2012/09/20/china-greenhouse-gas-emissions_n_1899460.html?ncid=edlinkusaolp00000003

Rio+20 ekonominin gölgesinde

Dünyanın dört bir yanından liderler BM’nin düzenlediği ve üç gün sürecek sürdürülebilir kalkınma konferansı için Rio’da bir araya geliyor. Ne var ki son yılların tüm çevre zirvelerinin somut bir başarıya ulaşmasının önüne geçmiş engeller Rio’da da iş başında.

Gelişmekte olan ülkelere göre ABD ve öteki gelişmiş ülkeler, çevre ile ilgili teknolojilerin doğrudan gelişmekte olan ülkelere aktarılmasını zorunlu kılacak herhangi bir ifadeyi kabul etmeyecek. ABD ve öteki zengin ülkeler ise böyle bir aktarımın fikri mülkiyet haklarını ihlal edeceğini savunuyor. Yine de fakir ülkeler örnekse fabrikaların çevreyi daha az kirletmesini sağlayacak gelişmiş bir donanımı bile satın almalarının hiç bir yolu olmadığında ısrarlarını sürdürüyor.

Süregelen ekonomik kriz de pek çok liderin konferansa katılmamasında önemli bir etken. Örnekse İtalya Başbakanı Mario Monti toplantılara gelmeyecek. Delegeler Avrupa krizdeyken ve ABD’de ekonomi hala durgunken zengin ülkelerin fakir ülkelerdeki sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmek için yeni bir finans planı üzerinde mutabakata varmasının imkânsız olduğunu ifade ediyor.

Ayrıntılar için:

http://www.csmonitor.com/World/Latest-News-Wires/2012/0620/Economy-casts-shadow-on-Rio-20-environmental-summit

AB’den 2030 için yeni yeşil hedef çağrısı

AB’nin son strateji bildirgesine göre Avrupa yenilenebilir enerji için 2030 iklim hedefleri üzerinde en kısa zamanda bir anlaşmaya varmalı; aksi takdirde sektöre yapılan yatırımların alevi sönebilir.

Söz konusu stratejide 2030’a kadar yenilenebilir enerjide sağlam bir büyümenin üç milyondan fazla iş imkânı yaratabileceği, GSMH artışında hissedilir bir artışa yol açacağı ve enerji tedarik güvenliğini artıracağı ifade ediliyor. Strateji “2020’den sonra uygun bir çerçeve olmaması halinde yenilenebilir enerji büyümesinin ansızın duracağını” vurguluyor.

AB’nin şu anki hedefi 2020’ye kadar enerji ihtiyacının %20’sini yenilenebilir kaynaklardan sağlamak. Analistler ise bu hedefin de aşılması gerektiğini düşünüyor ve daha katı hedefler belirlenmemesi durumunda bu büyümenin yavaşlayacağı uyarısında bulunuyor.

Ayrıntılar için:

http://www.businessgreen.com/bg/news/2182869/eu-calls-2030-green-goals?WT.rss_f=&WT.rss_a=EU+calls+for+2030+green+goals

Rapor: Petrole olan bağımlılığı azaltın

Dünyanın her yerinden 200 şirketin CEO’sunu bir araya getiren Cenevre merkezli Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi (WBCSD), bu hafta Bonn’da düzenlenen uluslararası iklim değişikliği konferansında “The Energy Mix: Low Carbon Pathways to 2050” adlı raporu paylaştı. Raporda 2050 yılına kadar %30’dan fazla artması beklenen dünyanın enerji ihtiyacının hidro, biyokütle, atık, rüzgâr ve güneş gibi düşük karbonlu enerji alternatifleri ile karşılanabileceği savunuldu.

Raporda ayrıca CO2’nin tonu başına 100$ ile 200$ arasında değişen bir miktarda fiyat konulmasının 2050 yılına kadar 2005’teki sera gazı emisyonu düzeyinin yarısına indirilmesi yolunda hayati bir adım olacağı ifade edildi. Çok sayıda iklim bilimi insanı da iklim değişikliğinin feci etkilerinden kaçınmak için bu adımın gerekli olduğu konusunda hemfikir.

Ayrıntılar için:

http://www.montrealgazette.com/business/Reduce+dependence+report+urges/6670738/story.html

AB, 2030 sonrasında yenilenebilir enerjide politika boşluğuyla karşı karşıya

AB yenilenebilir enerji, karbon emisyonlarını azaltma ve enerji tasarrufu gibi bir dizi politikayı gerçekleştirmek için hedef olarak belirlediği 2020 yılının ardından enerji politikasında bir boşlukla karşı karşıya kalabilir.

Bundan sonra ne olacağıyla ilgili siyasi bir müzakere ortamı başlatmayı planlayan Avrupa Komisyonu’nun önümüzdeki ay yenilenebilir enerji ile ilgili bir bildiri yayınlaması bekleniyor.

Bildirinin taslağında 2030 yılına kadar yeni hedefler belirlenmediği takdirde mevcut verilere göre 2030 yılına kadar yenilenebilir enerjideki büyümenin Avrupa’nın enerji karışımındaki payını %25 ile sınırlandıracağı tahminine yer verildi. 2050 yılına kadar ise bu oran %29 ile sınırlı kalacak.

Taslak bildiriye göre sektörün büyümesi 2020 yılına kadar her yıl %6 azalacak, 2020 ile 2050 arasında bu oran her yıl %1 olarak gerçekleşecek. Bu da istihdamı azaltıp ithalata olan bağımlılığı artıracak.

Avrupa Komisyonu’nun enerjiden sorumlu üyesi Günther Oettinger de mevcut komisyonun 2014’te sona erecek görev süresi dolmadan yeni bir politika üzerine anlaşmaya varılmasını istediğini açıkladı.

Avrupa’da yenilenebilir enerji sektörü son yıllarda hızlı bir büyüme göstermişti; ancak 2020 sonrası için hedef belirlenmemesi, düşük karbon fiyatı, güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerjinin kollarına verilen sübvansiyonların azalması yatırımcı güvensizliğini artırıyor.

Ayrıntılar için:

http://www.euractiv.com/climate-environment/eu-confronts-post-2030-renewables-policy-vacuum-news-512860

AB’nin yeşil yakıt değerlendirmesinin maliyeti fazla olmayacak

Perşembe günü açıklanan bir rapora göre yakıt tedarikçilerinin ürünlerinin karbon yoğunluğunu raporlamasını gerektiren ve bilhassa katran kumunun çevreyi kirlettiği değerlendirmesini içeren AB yasa önerisi, araç sürücülerine varil başına yaklaşık 1 euro’ya mal olacak.

CE Delft, Carbon Matters ve Energy Research Center of the Netherlands tarafından hazırlanan rapor, AB’ye üye ülkelerin halihazırda yakıt verilerini raporladığını bu nedenle de yasa önerisinin fazladan bir çaba gerektirmeyeceği sonucuna vardı.

Raporda yakıt tedarikçilerinin varil başına 0.8-1,6 euro cent ile yakıtlarındaki sera gazı yoğunluğunu raporlayabileceği belirtildi.

Yasa tekliflerinin kısa vadede fiyatlara olan etkisi sınırlı olsa da dünya geleneksel olmayan petrole daha fazla bağımlı olmaya doğru yol alırken teklifler uzun vadedeki yatırım kararlarını etkileyebilir.

Raporda ayrıca, geleneksel olmayan petrol kullanımındaki artıştan dolayı yasanın fosil yakıtlardan kaynaklanan sera gazı emisyonlarının artmasını engelleyebileceği ve petrol tedarikçilerini bu emisyonlardan sorumlu hale getireceği yorumuna yer verildi.

Çevre aktivistleri 2009 yılında kabul edilen ve petrol şirketleri için taşıt yakıtlarından kaynaklanan sera gazı emisyonlarını 2020 yılına kadar %6 azaltma hedefini getiren Yakıt Kalitesi Direktifi’nin uygulanması için yoğun çaba harcıyor.

Ayrıntılar için:

http://www.reuters.com/article/2012/04/19/energy-tar-idUSL6E8FIFKK20120419

Brezilya, Rio+20 zirvesinin sürdürülebilir kalkınmayı dayatmasını istiyor

Brezilya sürdürülebilir kalkınmaya odaklanacak Rio zirvesinin bu kavramı tüm dünyaya bir kalkınma modeli olarak dayatmasını arzu ediyor.

Brezilya Dışişleri Bakanlığı’nın Çevre Departmanı Genel Direktörü Ambassador Luiz Alberto Figueiredo konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Siyasi krizlerin, çevresel krizlerin çoğaldığı bir zamanda yaşıyoruz. Rio+20, mevcut kalkınma modelinin tetiklediği bu krizleri gözden geçirme fırsatıdır” dedi.

Rio+20 zirvesi 20-22 Haziran tarihlerinde düzenlenecek.

Ayrıntılar için:

http://www.france24.com/en/20120404-brazil-wants-rio20-meet-impose-sustainable-development

Katar sürdürülebilir enerjide dünya lideri olabilir

Sürdürülebilir mühendislik konusunda önde gelen uzmanlardan Keith Clarke, Katar’ın dünyada kişi başına en fazla karbon ayakizinin düştüğü ülke olmasına rağmen sürdürülebilir teknolojide dünya lideri haline gelmesini sağlayacak kaynağa, liderliğe ve vizyona sahip olduğunu belirtti.

İngiltere’nin en büyük mühendislik danışmanlığı firması olan Atkins’in eski İcra Başkanı Clarke, Gulf Times’a yaptığı açıklamada ülkede enerjinin fiilen bedelsiz olduğu düşünüldüğünde Katar’daki karbon ayakizi oranının o kadar şaşırtıcı olmadığını söyledi. Clarke, hükümetin ve sanayi sektörünün “karbon ötesi”ndeki ekonominin nasıl olacağına odaklandığını ve bu nedenle sürdürülebilir teknolojiler ile onlara eşlik edecek “yapı ve değerler” geliştirdiğini ifade etti. Clarke’a göre Katar, geliştirdiği bu değer ve yapıları benzer zorluklarla karşı karşıya kalan ülkelere önümüzdeki yıllarda ihraç edebilecek hale gelecek.

Ayrıntılar için:

http://www.gulf-times.com/site/topics/article.asp?cu_no=2&item_no=495145&version=1&template_id=36&parent_id=16

İngiltere ve Bangladeş’ten yenilenebilir enerjide işbirliği

İngiltere Enerji ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Bangladeş hükümetiyle bir mutabakat anlaşması imzaladığını duyurdu. Anlaşmayla İngiltere’nin üniversiteleri ve kurumlarının Bangladeş’teki üniversite ve kurumlarla birlikte yenilenebilir enerji üzerine araştırma projeleri geliştirmesi amaçlanıyor.

Konuyla ilgili bir bildiri yayınlayan İngiltere Enerji ve İklim Değişikliği Bakanı Grek Barker “Araştırma alanında uluslararası işbirliğinde bulunmak yenilenebilir enerjinin gelişmekte olan ülkelerde de var olabilmesi ve iklim değişikliğiyle mücadele için hayati bir önem taşımaktadır” dedi.

Ayrıntılar için:

http://www.upi.com/Business_News/Energy-Resources/2012/02/29/Britain-Bangladesh-team-for-renewables/UPI-20011330518101/