Arşiv Ocak, 2011

Şirketlerden AB’ye veryansın

Avrupa Komisyonu’nun kayıtlarına yönelik siber saldırının ardından güvenlik sorununu nasıl çözeceğine dair bir açıklama yapmayı reddetmesi iş dünyasının tepkisini çekiyor. Yöneticiler karbon spot piyasasının eskisi gibi faal olmaya başlayacağı kesin bir tarih verilmediği takdirde ticaretin önemli ölçüde zarar göreceği uyarısında bulundular.

Komisyon geçtiğimiz Cuma günü yaptığı açıklamada bu haftanın ikinci yarısından itibaren bazı üye ülkelerin gerekli güvenlik standartlarını sağladıkları için ticareti başlatabileceklerini belirtmişti. Ancak açıklamada, geriye kalan ülkelerin henüz güvenlik teminatını veremedikleri için ticaretin tamamıyla yapılamayacağı da belirtildi.

Piyasanın son durumu hakkında konuşan Uluslararası Emisyon Ticareti Birliği (IETA) Başkanı Henry Derwent, “Online bankacılık güvenli bir hale gelmesine rağmen, AB ülkeleri 80 milyar Euro değerindeki bir piyasayı koruyamadılar. Bu da AB’nin iklim hedeflerini yakalamak için geliştirdiği başlıca mekanizmanın itibarını düşürdü” dedi.

Ancak AB İklim Komiseri Connie Hedegaard karbon piyasalarına duyulan güvenin yaşanan bu dolandırıcılık nedeniyle yara aldığı iddialarını reddetti.

Davos Dünya Ekonomik Forumu’nda Bloomberg’e konuşan Hedegaard, “Hatalı olan şey sistem değil. Finansal aktifleriniz varsa dolandırıcılıkla her an yüz yüze gelebilirsiniz. Bu her yerde böyledir. Birisi kalkıp bir bankayı soydu diye bütün bir bankacılık sistemini suçlayamazsınız” dedi.

Ayrıntılar için:

http://www.businessgreen.com/bg/news/2012488/firms-slam-secretive-eu-carbon-registry-security-checks

Obama’nın planını “temiz enerji”nin tanımı belirleyecek

ABD Başkanı Barack Obama 2035 yılına kadar ülkede üretilen elektriğin temiz enerji kaynakları yoluyla elde edilmesi istediğini açıkladı. Bu hedefe güneş ve rüzgâr enerjisi ile nükleer enerji hatta doğal gaz ile kömür gibi kaynakların birlikte değerlendirilerek ulaşılacağını belirtti.

Obama’nın temiz enerji için hazırladığı planında ülkenin yakıt kaynaklarının %70’ini oluşturan kömür ile doğal gazdan elektrik üretilmesini sağlamak yer alıyor. Hükümet ayrıca nükleer güç ile yenilenebilir enerjinin geliştirilmesini teşvik edecek.

Ancak enerjinin temiz ya da kirli olup olmadığının nasıl ayırt edileceği henüz bilinmiyor. Bu konuda bir ayrım yapılması için kast edilen şeyin karbondioksit gibi sera gazları mı, cıva ile sülfür dioksit gibi zararlı kimyasallar mı ya da bunların bir birleşimi olup olmadığına karar verilmesi gerekiyor.

Obama’nın “temiz enerji standardı”nın birçok devletin benimsediği yenilenebilir enerji standartlarından farklılık gösterdiği ülkede, şu anda üretilen elektriğin %40’ı “temiz” diye nitelenen kaynaklardan elde ediliyor.

Ayrıntılar için:

http://www.rgj.com/article/20110130/NEWS/101300359/1321/news

Çin eyaletlerinin yerel karbon piyasası talebi

Çin’in bazı bölgesel yönetimleri hükümetten önümüzdeki beş yıl içinde pilot uygulama olarak yerel karbon piyasası  kurma izni almak için lobi yapıyor. Ancak analistler hükümetin bu taleplere aldırış etmeyeceği görüşünde.

Merkezi Beijing’de bulunan PriceWaterhouseCoopers’ın sürdürülebilir iş çözümleri başkanı Allan Zhang, merkezi ve yerel hükümetler arasında şiddetli bir çekişmenin olduğunu söyleyerek, yerel hükümetlerin önümüzdeki beş yıl içinde  zorunlu bir bölgesel karbon yoğunluğu hedefinin getirilmesi ihtimaline karşı hazırlık yaptıklarını belirtti.

Geçtiğimiz Ekim ayında Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu (NDRC); Jiangxi’nin başkenti Nachang, Guangdong, Hubei ile Yunnan eyaletlerinin de aralarında bulunduğu 13 pilot “düşük karbon bölgesi”nden ayrıntılı bir düşük karbon planı sunmalarını istemişti.

Hükümetin Mart ayında açıklayacağı beş yıllık ulusal planına karbon yoğunluğu oranlarının düşürülmesi için piyasa mekanizmaları kullanmaya yönelik bir taahhüt eklemesi beklenirken, eyaletler ile sanayi kuruluşlarının yüklerini hafifletmek için yürüttükleri onca lobi faaliyetine rağmen, bu taahhüdün planda çok açık bir dille  yer almayacağı düşünülüyor.

Ayrıntılar için:

http://www.reuters.com/article/idUSTRE70O2FP20110125

ABD’den dünyanın en büyük güneş enerjisi santraline kredi teminatı

ABD Enerji Bakanlığı’ndan Perşembe günü yapılan açıklamaya göre fotovoltaik panellerle çalışacak dünyanın gelmiş geçmiş en büyük güneş enerjisi santrali için NRG Energy’nin bir yan kuruluşuna 967 milyon dolar kredi teminatı verildi. Kredi, Arizona eyaletinde kurulacak 290 MW’lık güneş enerjisi üretim tesisinin inşasında kullanılacak.

NRG Solar CEO’su Tom Doyle’a göre hükümetle yürütülecek bu çalışmanın sonucunda yüzlerce iş imkânı yaratılacak ve ülkenin fosil kaynaklara olan bağımlılığı ile karbon yoğunluğu azaltılmış olacak.  

Santralin inşasının 2014 yılına kadar bitirilmesi bekleniyor.

Ayrıntılar için:

http://www.reuters.com/article/idUSN2013517620110120

AB spot karbon ticaretini aşama aşama başlatacak

Avrupa Komisyonu, Çek bir şirketin ulusal kayıtlarından 475,000 emisyon izninin çalındığını açıklamasının ardından durdurduğu Emisyon Ticaret Sistemi (ETS)’ndeki spot ticareti yeniden başlatmakta temkinli davranıyor. Birkaç hafta içinde etkinleştirilmesi beklenen sistemde, üye ülkeler kayıtlarının herhangi bir siber saldırıya karşı güvenilir olduğu teminatını verene kadar eskisi gibi spot karbon alım satımı yapılamayacak.

Ayrıntılar için:

http://www.businessgreen.com/bg/news/1938716/eu-plans-phased-relaunch-carbon-spot-trading

Obama ile Hu iklim değişikliği konusunda aynı fikirde

Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Hu Jintao’nun ABD ziyareti sırasında Barack Obama ile dün düzenledikleri ortak basın toplantısında liderler, seragazlarının dünya üzerindeki olumsuz etkisiyle mücadele etmekte ve bir sonraki iklim değişikliği zirvesinde daha aktif bir rol almakta kararlı olduklarının altını çizdiler.

Obama,  Hu’nun ziyareti sırasında Çin ile ABD arasında bir takım ikili anlaşmalar yapıldığını açıkladı ve geçtiğimiz sene kurulması teklif edilen ABD-Çin Temiz Enerji Araştırma Merkezi ile ilgili ilerlemeler kaydedildiğini belirtti.

Cancun İklim Değişikliği Zirvesi’nde izlediği yapıcı tutumdan dolayı övgü alan Çin’in devlet başkanı Hu, ABD  başta olmak üzere öteki ülkelerle işbirliği yaparak tüm dünyayı ilgilendiren iklim değişikliği gibi sorunlarla etkili bir şekilde mücadele edeceklerini söyledi.

Ziyarette öne çıkan diğer gelişmeler ise şu şekilde: American Electric Power şirketinin Çin’in Huaneng şirketi ile birlikte karbon tutma (carbon capturing) teknolojisi konusunda ortaklık kararı aldı. Bu arada GE Energy de Çin’den Shenhua Group ile temiz kömür konusunda ortak girişim planını açıkladı.

Ayrıntılar için:

http://www.businessgreen.com/bg/news/1938558/obama-hu-offer-minds-climate-change

IT şirketleri yeşil teknoloji için daha çok çabalamalı

Sürdürülebilir işletmelerin analizini yapan Verdantix şirketinin hazırladığı son rapora göre teknoloji hizmeti sunan pek çok şirket, kurumsal ve sürdürülebilir hizmet sunmakta sınıfta kaldı. Global IT hizmeti sağlayan bazı şirketlerin analiz edildiği raporda çoğu şirketin sürdürülebilirliği stratejik bir öncelik olarak görmediği ortaya çıktı.

Verdantix analisti ve raporun yazarı Stuart Neumann, “ Araştırmamızda bayi ile hizmet sağlayıcıların 11 farklı alandaki yeterliliklerini ve kapasitelerini araştırdık. Deloitte, IBM ve Logica gibi araştırma yaptığımız bütün alanlarda lider olduklarını gözlemlediğimiz şirketler dışında bazı şirketlerin bu alanların bir kısmında, bazılarınınsa çoğunluğunda  gelişme gösterdiğini, ancak bu gelişmenin yetersiz kaldığını gördük” dedi.” Bu da demek oluyor ki şirketlerin daha geniş ve kapsamlı bir portfolyo geliştirmesi gerekiyor”.

Rapora gore müşterilerin önümüzdeki iki yıl içinde sürdürülebilirlikte önceliği karbon, enerji yazılımı uygulamaları ile sürdürülebilirliği rapor eden IT sistemleri olacak.

Ayrıntılar için:

http://www.businessgreen.com/bg/news/1937691/firms-try-harder-green-tech-verdantix

İş dünyasından karbon için hükümete baskı

İngiltere’de iş dünyası hükümeti sıkıştırarak büyük şirketlerin saldıkları seragazı (GHG)  miktarını yıllık olarak rapor etmesini böylelikle de ülkenin gelişmekte olan düşük karbon ekonomisine yatırımcıların duyduğu güveni artırmayı hedefliyor.

BAA, Nestle ve Oxfam gibi 150 şirketin bir araya gelerek oluşturduğu birlik geçtiğimiz hafta hükümetin ekonomi, enerji ve çevre bakanlıklarına taleplerini iletti ve hükümeti, 2012 yılının Nisan ayına kadar salınan karbonu şirketlere zorunlu olarak raporlatmasını mümkün kılacak 2008 İklim Değişikliği Yasası’nın ilgili hükmünden yararlanmaya çağırdı.

Bu hükme göre hükümet ya seragazı raporlama talimatnamesini düzenleyip uygulatacak ya da talimatname düzenlememesi durumunda açıklama yapmak zorunda kalacak.

Kampanya Martin Horwood tarafından parlamentoya sunulan “Early Day Motion” önergesini  imzalamış 116 milletvekilince de destekleniyor.

Ayrıntılar için:

http://www.businessgreen.com/bg/news/1937500/business-leaders-demand-coalition-trigger-mandatory-carbon-reporting-rules

2010 yılında özel sektörün enerjideki payı arttı

Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu Başkanı Hasan Köktaş hafta başında yaptığı açıklamada “2010 yılında özel sektörün enerjiye yaptığı 5 milyar TL’yi aşkın yatırımla 21 milyar kilowatt elektrik üretildi” dedi. EPDK’nın Ankara’daki merkezinde konuşan Köktaş 2010 yılında kurulan elektrik santrallerinin toplamda 3,810 MW elektrik ürettiğini belirtti.  Konuşmasında elektrikle çalışan arabalara da değinen Köktaş, Türkiye’de elektrikli arabalar konusundaki düzenlemenin tartışmaya açık olduğunu ekledi. Yabancı yatırımcılardan da bahseden Köktaş, yabancı yatırımcıların Türkiye’nin yasal sisteminden kaynaklanan risklerle karşı karşıya kalmak istemediklerini, ilk aşamada ihalelere katılmadıklarını ancak şirket evlilikleri ya da devralmalarla sektörde yer aldıklarını söyledi. Köktaş,  “Herkes enerji sektörüne girmek istiyor ancak kontrollerden geçmeden sektörde çalışılamaz. İhalelerde teminat tahvili sunmayı zorunlu hale getirdik. Türk enerji sektöründe ciddi bir control mekanizması oluşturduk “diye konuştu.

Ayrıntılar için:

Anadolu Agency-English News

Dünya Bankası 2012 sonrası karbon kredisi finansmanını artırdı

Dünya Bankası’ndan yapılan açıklamaya göre 2012’den sonra üretilecek karbon kredileri için 68 milyon Euro’luk bir fon dilimi açıldı. Bu başlangıç rakamı 105 milyon Euro’ya ulaştığında kredi faal duruma gelecek.

Bu krediyle birlikte, BM’nin Temiz Kalkınma Mekanizması (CDM) kapsamında temiz enerji projeleri geliştirenler Kyoto Protokolü’nün sona ereceği 2012’den sonra da karbon kredisi satmaya devam edebilecekler.

Dünya Bankası karbon finans birimi başkanı Joelle Chassard, “Düzenlemelerde karşılaşılan birtakım belirsizliklere rağmen ikinci dilim 2012’den sonra da karbon kredisi taleplerinin devam etmesini sağlayacak. Bu da demek oluyor ki karbon piyasalarındaki boşluğu kapatmak için başka bir yolumuz daha var” dedi.

Fonun ilk diliminin oluşturulmasına Deutsche Bank, GDF Suez ve Swedish Energy Agency kurumları katkıda bulundu.

Ayrıntılar için:

http://af.reuters.com/article/energyOilNews/idAFLDE70C1BW20110113?pageNumber=1&virtualBrandChannel=0