Güneş enerjisiyle çalışan uçak ilk uluslararası uçuşunu tamamladı

Uçak sanayisi jet yakıtına yeşil alternatifleri deneyedursun, Solar Impulse projesi liderleri yakıt kullanmayan uçak hedefine adım adım yaklaşıyorlar.

Yalnızca güneş enerjisi kullanan prototip uçak Solar Impulse HB-SIA ilk uluslararası uçuşunu tamamladı. Uçak, İsviçre ile Belçika arasındaki 340 deniz mili mesafesini 12 saat 59 dakika’da tamamladı.

Projenin CEO’su ve ortaklarından André Borschberg, “Fransa ve Lüksemburg’un üzerinden geçerek Avrupa’nın merkezine, Brüksel’e iniş yapmak inanılmaz derecede heyecan verici. Ayrıca yakıt kullanmadan, gürültü yapmadan, çevreyi kirletmeden ve pratikte negatif bir etkiye neden olmadan uçmak o kadar memnuniyet verici ki” dedi.

Solar Impulse adlı uçak Haziran ayında Paris’teki hava gösterisine katılacak. Ayrıca 2012 yılında ilk Transatlantik uçuşunu, 2013 yılında da bir dünya turu gerçekleştirecek.

Ayrıntılar için:

http://www.greenbiz.com/blog/2011/05/16/solar-plane-completes-first-international-flight?page=0%2C0

Avustralya karbon vergisi bedelini Temmuz ayına kadar belirleyecek

Salı günü Avustralya hükümetinden yapılan açıklamaya göre ülkede seragazı salınımı yapan şirketler için getirilecek olan karbon vergisi bu şirketleri yeşil teknolojiye geçmeye zorlayacak ve daha önce tavsiye edilmiş fiyatın çok altında olacak. Fiyat konusundaki tartışmalar sürüyor.

Avustralya, elektrik ihtiyacını bol miktardaki kömür rezervlerinden karşıladığı için kişi başına seragazı salınımının en fazla olduğu ülkelerden biri.

Ayrıntılar için:

http://www.nytimes.com/aponline/2011/05/17/business/AP-AS-Australia-Carbon-Tax.html?_r=2&scp=2&sq=climate+change&st=nyt

TD Bank’tan karbon-negatif bankacılığa yatırım

Geçtiğimiz yıl karbon nötr statüsü kazanan Amerikan TD Bank’tan yapılan açıklamaya göre  banka bu hafta içinde,  harcadığı kadar enerji üreten ABD’deki ilk şubesini açacak.

Yeni şubesi için alınması en zor LEED (Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik) sertifikası olan LEED Platinum’u hedefleyen TD Bank, açacağı öteki şubelerin yaklaşık %80’ini de güneş enerjisinden güç alacak şekilde tasarlayacak.

Banka geçtiğimiz yıl da enerji ihtiyacının tamamı için karbon kredisi satın almış, Whole Food’s Market, Kohl’s ve Motorola ile birlikte Amerikan Çevre Koruma Ajansı (EPA) tarafından EPA’nın Yeşil Enerji Rartneri seçilmişti. ATM’leri rüzgar enerjisiyle çalışan bankanın yeni şubelerinin de enerji verimliliği yüksek olacak.

Ayrıntılar için:

http://www.greenbiz.com/blog/2011/05/16/td-bank-invests-carbon-negative-banking?page=0%2C1

New York’un yeni taksileri Nissan’dan

New York’un simgesi haline gelmiş sarı taksilerinin yerini yakıt verimliliği yüksek minivanlar alacak. Şehrin yeni taksilerini belirlemek için düzenlenen “Taxi of Tomorrow” (Yarının Taksisi) yarışmasını elektrikle de çalışabilecek olan Nissan’ın NV200 adlı aracı kazandı.

Finale kalan üç araçtan yakıt verimliliği en yüksek araç olduğu belirtilen NV200, adaylar arasında istendiğinde tamamıyla elektrikle çalışabilecek tek araçtı. Bunun üzerine imzalanan 1 milyar dolarlık kontratta Nissan’dan bir pilot program uygulaması isteniyor. Programın başarılı olması halinde şehir trafiğinde elektrikle çalışan daha çok taşıtın bulunması sağlanacak.

Nissan ayrıca taksi sahiplerine altı adete kadar tamamıyla elektrikle çalışan Nissan LEAF verecek ve 2012 yılında test edilmesi için şarj istasyonları kuracak. 2017 yılından itibaren ise şirketin NV200 modelinin  yalnızca elektrikle çalışan bir versiyonunu üretmesi bekleniyor.

Ayrıntılar için:

http://www.businessgreen.com/bg/news/2047540/nissan-wins-gbp600m-contest-makeover-york-taxis

Düşük Karbonlu Ekonomiye Geçişin Anahtarı…


Düşük Karbonlu Ekonomiye Geçişin Anahtarı… rizakadilar

AB, doğayı fiyatlandırarak biyolojik çeşitliliği sürdürmek istiyor

AB, Avrupa’nın yok olmaya en açık yaşam alanlarını korumak ve yok olanları da yeniden canlandırmak amacıyla geliştirdiği yeni strateji çerçevesinde,  biyolojik çeşitliliğin ekonomik değerini de karar alma, hesap ve raporlama sistemlerine dâhil etmeyi önerdi.

Doğa sistemlerini fiyatlandırma fikri ilk defa Dünya Bankası tarafından geçen yılki Nagoya biyolojik çeşitlilik zirvesinde ortaya atılmıştı.

Yeni strateji, tarım ve ormancılıkta sürdürülebilirliği artırma ve biyolojik çeşitliliğin yok olmasının önüne geçmek adına gerçekleştirilen küresel  girişimlere verdiği katkıyı göstermeyi de kapsayan altı adet öncelikli hedef üzerinde duruyor. Birlik bu şekilde bozulmuş ekosistemlerin en az %15’ini yeniden doğaya kazandırmayı planlıyor.

AB’nin bu yeni stratejisi şirketleri sürdürülebilir orman yönetimi, su ve atmosfer kirliliğine karşı  önlemler almak gibi yeni önecelikleri de uzun dönemli gündemlerine dahil etmeye teşvik ediyor.

Yaşam alanlarını korumaya yönelik daha sıkı düzenlemeler getirecek olan bu yeni plan, bir yandan da kurumsal sürdürülebilirlik çabalarını artırmayı amaçlayan doğal yaşam bankacılığı gibi mekanizmalar ve teşvikler getirmeyi hedefliyor.

Ayrıntılar için:

http://www.businessgreen.com/bg/news/2047036/eu-considers-valuing-nature-halt-biodiversity-loss

AB, dolandırıcılığı engellemek için spot emisyon piyasalarındaki yasal boşluğa odaklandı

AB,  siber saldırıların hedefi olan ve bu nedenle 15 gün işleme kapatılan spot piyasalardaki yasa açığıyla ilgili olarak bu hafta taraflardan beyanat talep edecek.

Dünyanın en büyük emisyon ticari sistemini kontrol eden Avrupa Komisyonu, yarın Brüksel’de anında teslim edilen kontratların korunmasını tartışmak üzere; emisyon yayanlar, emisyon ticareti yapanlar, araştırmacılar ve çevre örgütleriyle buluşacak. AB karbon piyasasının yüzde 15’ini oluşturan spot piyasalar bu seneki siber saldırılardan ve 2010’daki vergi kaçakçılığından yeni yeni toparlanıyor.

Bu yılın sonlarına doğru asıl düzenlemeyi hazırlayacak olan Komisyon, karbon piyasası için özel olarak hazırlanmış yeni kurallara gerek olup olmadığını değerlendirecek. Bir ticaret örgütü olan Uluslararası Emisyon Ticareti Birliği (IETA) ve Almanya’nın en büyük iki kamu kuruluşu ise, spot  karbon izinlerini yeniden sınıflandırmanın sorunu çözmeyeceği görüşündeler.

Brüksel’deki IETA yöneticilerinden Simone Ruiz konuyla ilgili olarak “Mevcut finansal kuralların karbon piyasalarında da uygulanması tek başına AB emisyon sistemini böylesi saldırılardan koruyamayacaktı.” dedi.

Komisyonun iklim sözcüsü Isaac Valero-Ladron, “Karbon piyasalarının büyük bir kısmında birtakım dikkatsizliklerin yapıldığı ortada. Komisyon olarak şu anda piyasadaki suistimalleri engelleyecek bir dizi önlemin yürürlüğe girmesi için çalışıyoruz. Bu önlemlerin karbon piyasalarındaki şeffaflığı ve bütünlüğü arttıracağını düşünüyoruz.” diye konuştu.

Ayrıntılar için:

http://www.bloomberg.com/news/2011-05-03/eu-to-focus-on-regulatory-gap-to-curb-fraud-in-spot-market-for-emissions.html

Kodak’tan yeşil dönüşüm

Eastman Kodak şirketinin sürdürülebilirlik hedefleri üzerine hazırladığı 2010 yılı ilerleme raporuna göre şirket doğrudan ve dolaylı seragazı emisyonlarını 2002 ile 2010 yılları arasında %49 oranında azaltarak 2012 yılı sonu için belirlediği %50 hedefine yaklaştı.

Şirketten yapılan açıklamaya göre  seragazı emisyonlarının 1.5 milyon tondan fazla bir miktarda aşağı çekilmesi 350,000 otomobilin trafikten çekilmesi ile eşdeğer.

Raporda ayrıca piyasaya yeni sunulan Kodak ürünlerinin %96’sının Energy Star standardına uygun olarak üretildiği belirtildi ve şirketin 2012 yılına kadar ulaşmak istediği %100’lük hedefe çok yaklaşıldığının altı çizildi.

2012 hedefleri yolunda hızla ilerleyen Kodak, ürünlerinin kullanım süreleri boyunca çevresel niteliklerini geliştirmeye elverişli kullanım ömrü değerlendirme süreci uyguladı ve seçkin ürünler için temel çevre performans verileri belirledi.

Bunun yanısıra Kodak,  ABD ve Avrupa’da başlattığı inkjet kartuş geri dönüşüm programı Kodak Printer’s EnviroServices ile 2009’dan bu yana 41.2 milyon pound değerinde materyali geri dönüştürdü ve yeniden kullandı.

Ayrıntılar için:

http://www.environmentalleader.com/2011/04/22/kodak-cuts-ghgs-energy-by-almost-50/

Yeşil plan ve projelerde yolsuzluk tehlikesi

Şeffaflık konusunda araştırma yapan Transparency International’ın dün yayınladığı rapora göre iklim değişikliğiyle mücadele amacı taşıyan küresel boyutlu adımlar yolsuzluk tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor. Raporda, suistimal edilme ve zimmete geçirilme ihtimaline karşı gereken önlemlerin alınmaması halinde, böylesi bir niyetle toplanan milyarlarca sterlinin boşa gidebileceği belirtildi.

Kuruluş, iklim değişikliğinin etkilerinin en fazla görüleceği ve bu nedenle de yardımların merkezi olacak 20 ülkenin, yolsuzluğun dünyada en çok görüldüğü ülkeler olduğu uyarısında bulundu. Bangladeş, Zimbabwe, Mısır ve Vietnam gibi ülkelerin içerisinde bulunduğu bu 20 ülkenin hiçbiri kuruluşun Yolsuzluk Algılama Endeksi’nde (Corruption Perception Index) 3.6 puanın üstüne çıkamadı. Endekse göre 0 puan yolsuzluğun o ülkede tavan yaptığını gösterirken 10 puan o ülkede dolandırıcılığa rastlanmadığı anlamına geliyor.

Kuruluş, yeşil fon ve yardımların bu şekilde boşa gitmesi halinde iklim değişikliğiyle savaşmak için hazırlanacak rüzgar çiftlikleri ve güneş enerjisi santralleri geliştirme, dalgakıran savunmasını iyileştirme, sulama sistemleri ve doğal afetlere karşı ayakta durabilecek evler inşa etme projelerinin de ziyan olacağını ifade etti.

“Yolsuzluk için gezegenimizin geleceği de dahil hiçbir şey kutsal değildir” diyen TI başkanı Huguette Labelle, doğru düzgün yönetilmeyen bir sürecin gelecek nesillere de zarar vereceğinin altını çizdi. Global Corruption Report: Climate Change (Küresel Yolsuzluk Raporu: İklim Değişikliği) adlı raporda 2020 yılına kadar iklim değişikliği ile mücadele etmek için yapılacak yatırımın 700 milyar dolara (420 milyar sterlin) ulaşacağı; yeni kullanılmaya başlanan, denetimi yapılmamış finans piyasaları ve mekanizmalar yoluyla akışı gerçekleşecek bu denli büyük bir paranın yolsuzluğa maruz kalabileceği savunuldu.

Hatırlanacağı üzere Ocak ayında AB’nin karbon piyasası siber saldırılara maruz kalmış, sonrasında da kapanmıştı. Bu saldırılar sırasında hükümet ve şirket hesaplarından üç milyondan fazla karbon kredisi çalınmıştı.

AB’nin birliğin bütün enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla hazırladığı bir başka planın akıbeti de benzer şekilde olmuştu. AB,  Sahra Çölü’nün %1’lik kısmını kaplayacak bir alanda konsantre bir güneş enerjisi santrali kurmayı planlamış, ancak İspanyol yetkililerin yaptığı incelemenin sonucunda, enerji şebekesine hiçbir katkısı olmamasına rağmen 10 güneş parkından birkaçının faal olmadığı halde faalmiş gibi gösterildiği ortaya çıkmıştı.

Ayrıntılar için:

http://www.independent.co.uk/environment/green-living/green-schemes-are-wide-open-to-major-corruption-2277356.html

Ertelenip duran zirvenin ardından bir kere daha elde var sıfır

BM tarafından fakir ülkelerin yeni iklim gerçeklerine uyum sağlamasına yardımcı olunması için düzenlenen iklim değişikliği zirvesinde çok az ilerleme kaydedildi.

Geçtiğimiz yıl Cancun’da imzalanan iklim değişikliği anlaşmasında oluşturulması planlanan “Yeşil İklim Fonu”na,  2020 yılına kadar her yıl 100 milyar dolar ayrılması üzerinde karar kılınmıştı.

Bu kaynaklar, fakir ülkelerdeki karbon yakıtların kullanımını aşağı çekerek ve yeşil alanların korunmasına destek olarak bu ülkelerin iklim değişikliğinin getirdiği ve getireceği olumsuz etkilerden en az şekilde etkilenmesini amaçlıyor.

Mart ayının ortasında yapılması planlanan ancak bu haftaya ertelenen zirveye 40 ülkenin temsilcileri katıldı. İki gün süren toplantılarda zengin ve fakir ülkeler arasındaki gerilimden dolayı somut bir ilerleme sağlanmadı.

Ayrıntılar için:

http://af.reuters.com/article/energyOilNews/idAFN2925002220110430?sp=true