Blog Archives

Soya fasulyesi yağı Goodyear lastiklerinin ömrünü uzatıyor

Soya fasulyesi daha dayanıklı ve petrole daha az ihtiyaç duyan tekerlek lastiklerine giden yolun anahtarı. Bu sonuca lastiklerinde kullandığı petrol bazlı yağ miktarını soya fasulyesi yağı kullanarak azaltmak için araştırmalar yapan Goodyear Tire and Rubber Company’nin araştırmacıları ulaştı. Buna göre soya fasulyesi yağı kullanmak lastik ömrünü %10 artırabilir ve şirketin petrol kullanımını her yıl 7 milyon galona kadar düşürebilir.

Ayrıntılar için:

http://www.ecoseed.org/low-carbon/low-carbon-biz/15320-soybean-oil-used-to-improve-goodyear-tires-reduce-petroleum-use

2012 Londra Olimpiyat Oyunları “en yeşil” olma hedefinin gerisinde

Olimpiyat oyunlarının çevresel etkisi üzerine hazırlanan yeni bir rapora göre “gelmiş geçmiş en yeşil olimpiyat” olması planlanan 2012 Londra Olimpiyatları çok daha yeşil olabilirdi. WWF ile BioRegional tarafından hazırlanan raporda enerji, atık ve kaynakların kullanımı gibi en önemli meselelerin yanı sıra kamu sağlığına edeceği etkiler açısından da 2012 Londra olimpiyat idaresinin eksikleri olduğu belirtildi. İki yeşil kuruluş da tüketilen enerji miktarı kadar yeni yenilenebilir enerjinin üretilmeyecek olmasından dolayı oyunların ne sıfır karbonlu ne de sıfır atıklı olacak şekilde gerçekleştirilebileceği görüşünde. Kısmen sponsorların ya da başlıca ticari ortakların faaliyetleri nedeniyle adil ticaret (fair trade) ürünlerini kullanma ve yerel olarak yetiştirilen yiyeceklerden yararlanma gibi pek çok fırsatın kaçırıldığı ifade edilen rapor, hava kalitesinin hedeflerin altına düşebilme ihtimalini de gerçekçi buldu.

Ayrıntılar için:

http://www.euractiv.com/climate-environment/london-2012-falls-short-greenest-news-514049

Brezilya, Hindistan ve Çin sürdürülebilirliği yeniden tanımlarken

Hindistan’da TATA gibi aile şirketleri vatandaşların kalbinde ve zihninde kolay kolay değiştirilemeyecek bir yere sahiptir. Bu şirketler okul gibi sosyal kurumlar inşa etmede çalınacak ilk kapı olarak düşünülürler ve benzer sosyal ihtiyaçları karşılamalarıyla ülkedeki faaliyetlerini güvence altına alacak izni almış olurlar.

Brezilya’da kurumsal sürdürülebilirlik iklim değişikliğine ve Amazon yağmur ormanlarının idaresine odaklanmış uluslararası kurumlardan fazlasıyla etkilenir. Amazon’un dışında ise ülke içindeki dikkat rekabet edebilir bir Brezilya iş gücü yaratabilmek gibi sosyal konulara verilir.

“Dünyanın fabrikası” olmaya devam eden Çin’de de kurumsal sosyal sorumluluğun merkezinde geleneksel olarak, çok uluslu markaların belirlediği kurumsal davranış kurallarıyla uyum içinde olmak yer alır. Ancak, özellikle temiz teknolojide sürdürülebilir yatırımların Çin’deki kurumsal sosyal sorumluluk pastasında gittikçe artan bir payı vardır.

Son 20 yılda kurumsal sürdürülebilirlik çoğunlukla Batı’daki kurum ve kişilerce tanımlanmış olsa da ekonomik dengede yaşanan küresel değişimle birlikte Brezilya, Hindistan ve Çin gibi ülkeler sürdürülebilirliğin kapsamını yeniden tanımlamakta. Gelişen bu pazarların jenerasyonumuzun en temel iktisadi, çevresel ve sosyal sorunlarıyla karşı karşıya kalması, bu ülkeleri dünyamızı uzun yıllar şekillendirecek sürdürülebilirlik çözümleri için laboratuvarlar haline getirmektedir. Söz konusu ülkeler dünya sahnesinde Tianjin’deki Dünya Ekonomik Forumu, Brezilya’daki Rio+20 gibi etkinliklerle daha iyi tanındıkça da daha çok şirket sürdürülebilirlik sorunlarının bu bölgelerde nasıl önceliklendirildiğine ve çözüldüğüne dair ayrımlara varmaya başlamaktadır.

Ayrıntılar için:

http://www.greenbiz.com/blog/2012/07/20/how-brazil-china-india-redefining-sustainability?page=0%2C0

ACEEE: İngiltere enerji verimliliğinde birinci, ABD dokuzuncu sırada

Amerikan Enerji Verimli Ekonomi Konseyi (ACEEE) tarafından ilk defa hazırlanan Uluslararası Enerji Verimliliği Puan Çizelgesi’nde İngiltere birinci oldu. Dünyanın en büyük ekonomilerinin enerji verimliliğinin değerlendirildiği listede İngiltere’nin hemen ardından Almanya, İtalya ve Japonya geliyor. Çizelgede dokuzuncu sırada yer alan ABD’nin ise son yıllarda “ulusal düzeyde daha fazla verimlilik yolunda sınırlı ya da pek az gelişme” gösterdiğine vurgu yapıldı.

Dünyanın en büyük 12 ekonomisinin değerlendirildiği sıralamada Avustralya, Brezilya, Kanada, Çin, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, Rusya, İngiltere, ABD ve AB bulunuyor. Bu 12 ekonomi küresel GSYİH’nin %78’ine ve küresel enerji tüketiminin %63’üne ev sahipliği yapıyor. Karbondioksite eşdeğer küresel emisyonların %62’si de yine bu ülkelerde salınıyor.
ACEEE’nin enerji verimliliği çizelgesinde ülkeler şu şekilde sıralanıyor: 1- İngiltere; 2- Almanya; 3- İtalya; 4- Japonya; 5- Fransa; 6- AB, Avustralya, Çin; 9- ABD; 10- Brezilya; 11- Kanada; 12- Rusya.
Ayrıntılar için:
http://www.aceee.org/press/2012/07/aceee-united-kingdom-tops-energy-eff

Puma, karbon ayakizini azaltmak için deriden vazgeçiyor

Puma gelecek günlerde deriye veda edebilir. Puma Yönetim Kurulu Başkanı Jochen Zeitz, çevreye verdiği zarardan dolayı spor ayakkabılarında bu materyali kullanmayı bırakmak zorunda kalacaklarını belirtti. Financial Times gazetesine verdiği mülakatta Zeitz, Puma’nın da eninde sonunda deriye alternatif olabilecek malzemeler araştırması gerekeceğini ifade etti.

Zeitz mülakatında derinin üretimi ve işlenmesi süreçlerinin Puma’nın karbon ayakizini önemli miktarda artırdığını açıkladı.

Almanya merkezli şirketin bu açıklaması spor ayakkabı sanayisinin deriye olan bağımlılığını azaltmayı amaçladığının en güncel işareti.

Ayrıntılar için:

http://www.greenbiz.com/blog/2012/07/10/puma-runs-away-leather-pursuit-smaller-footprint

Mitsubishi Electric karbon hedeflerini aştı

Mitsubishi Electric, bu hafta yayınladığı en son çevre raporunun ardından oldukça iddialı bir dizi çevre hedefi daha duyurdu. Söz konusu rapor, holdingin 2012 yılı için belirlediği hedeflerinin üstünde karbon salınımı azalttığını teyit etmişti.
Buna göre şirketin üretim faaliyetleri kaynaklı karbon emisyonları bu yılın 31 Mart’ına kadar 933,000 ton azaldı. Bu miktar şirketin tüm yıl için 955,000 ton hedefi belirlediği düşünüldüğünde hatırı sayılır bir gelişme.
Mitsubishi Electric, bu başarılı performansını üretkenliğini artırmasının yanı sıra solar fotovoltaik sistemler tesis etmesine, gerçek zamanlı enerji kontrolleri yapmasına, etkin soğutma ve ışıklandırma sistemleri kullanmasına bağlıyor.

Ayrıntılar için:

http://www.businessgreen.com/bg/news/2188873/mitubishi-electric-drives-past-carbon-targets

eBay de yeşil oluyor

Veri merkezleri birer birer yeşilleşiyor. Geçtiğimiz Perşembe günü de eBay ana veri merkezinin genişleteceği kısmında yakıt hücreleri kullanarak karbon ayakizini çok aza indirgeme ya da sıfırlama sözü verdi.

Kaliforniya merkezli şirket, ana veri merkezinin bir sonraki aşamasını, merkezin ana güç kaynağı yenilenebilir enerji olacak şekilde inşa edeceğini açıkladı. eBay, Bloom Energy’nin ürettiği yakıt hücresi jeneratörlerini kullanacak. Böylece ABD genelinde kamuya ait olmayan bir kurumda döşenmiş en büyük yakıt hücresi tesisatı eBay’de kurulmuş olacak.

Ayrıntılar için:

http://business.newsfactor.com/news/eBay-To-Go-Green-with-Data-Center/story.xhtml?story_id=111007EC361U

Hilton ve Hyatt, otellerde karbon ayakizi standardını uygulayacak

Evinizin karbon ayakizini hesaplamaya kalkıştıysanız bu sürecin ne kadar karmaşık olduğunu gayet iyi biliyorsunuzdur. Şimdi aynı hesabı bir de 800 odalı dünyanın en büyük otel zincirleri için yaptığınızı hayal edin. Hiç, hem de hiç kolay değil. Ama özellikle bu otellerde konferans ve toplantı düzenleyen holdingler için bunun önemi büyük.

İşte bu süreci kolaylaştırmak için Hilton, Hyatt ve InterContinental’in de aralarında bulunduğu 20’den fazla uluslararası otel zinciri, otellerde kalış ve holding toplantılarının karbon ayakizini standart bir ölçümle hesaplama konusunda anlaştı.

Geçtiğimiz hafta uygulamaya konulan bu yöntemle başta holdingler olmak üzere müşteriler işlerinin bütün karbon bedelini hesaplayabilecekler. Şirketler personel seyahatlerini de karbon ayakizi hesaplamalarına dahil ettikçe bu girişim sayesinde işletmeler karbon emisyonu puanına göre otellerini seçmeye başlayacaklar.

Oteller şu anda da karbon ayakizlerini hesaplamada farklı yöntemler kullanıyorlar; yalnız bu yöntemler müşterilerin kafalarını karıştırabiliyor. Otel sektöründe standart bir ölçme yönteminin olmaması da şeffaf olunmasını zorlaştırıyor.

Otel Karbon Ölçme Girişimi (HCMI 1.0) olarak adlandırılan bu yeni yöntem, Londra merkezli Dünya Seyahat & Turizm Konseyi (World Travel & Tourism Council) ile Uluslararası Turizm Ortaklığı (International Tourism Partnership) öncülüğünde geliştirildi.

Ayrıntılar için:

http://www.greenbiz.com/blog/2012/06/20/hilton-hyatt-carbon-footprint-standard

Seyahat sayısını azaltan şirketler 2.4 milyon sterlin tasarruf etti

İngiltere’nin önde gelen beş şirketi, WWF’nin iş uçuşlarını azaltma programı sayesinde iki yıl boyunca ortalama 2.4 milyon sterlin tasarruf etti. WWF’nin isimlerini açıklamadığı bu şirketler, iş seyahati yoğunluklarını %40 oranında azaltarak karbon emisyonlarını da 3,600 ton aşağı çekmeyi başardılar.

WWF’nin “One in Five Challenge” isimli bu programı şirketlerin önüne beş yıl içinde iş seyahatlerini  %20 oranında azaltma hedefini koyuyor. Kampanya grubunun toplamda 12 üyesi bulunuyor, üyeler  arasında Lloyds TSB, Sky ile Marks and Spencer gibi markalar yer alıyor.

WWF’nin yayınladığı en güncel verilere göre programa katılan ve toplamda 300,000’den fazla çalışanı temsil eden şirketler, şimdiye kadar 74,000 iş seyahatini gerçekleştirmeyerek toplamda 21 milyon sterlin tasarruf etti ve emisyonlarını 26,000 tondan fazla azalttı.

Ayrıntılar için:

http://www.businessgreen.com/bg/news/2184780/companies-save-gbp24m-wwf-grounds-corporate-flights

Çin’in yeni yeşil planı

2011 yılının sonunda Çin’de kentlerde yaşayan kişi sayısı 690.79 milyona çıkarken kırsal bölgelerdeki nüfus 656.56 milyona düştü. Böylelikle ilk defa Çin’in kentsel nüfusu kırsal nüfusunu geride bırakmış oldu. Ne var ki, Çin’deki kentsel nüfus arttıkça çevre kirliliği, trafik keşmekeşi, yüksek enerji tüketimi, büyük oranlarda karbon emisyonu salınımı gibi farklı sorunlar da ortaya çıkıyor.

Çin yönetiminin yeşil kentleşmeyi öngörmesine ve bu yönde artan taleplere karşılık dünyanın dev holdingleri de sürdürülebilir bir kalkınma için kendi çözüm önerilerini paylaşıyor. Örnekse Caterpillar Foundation, Çin’de sürdürülebilir ve yaşanabilir şehirlerin yaratılma hızını artırması için Şubat ayında Dünya Kaynakları Enstitüsü’ne beş yılı kapsayacak bir programla 12.5 milyon dolar fon sağladı, bilişim devi IBM “Smarter Cities Challenge” projesini hayata geçirdi. Siemens de kentsel altyapı için kapsamlı bir portföy hazırlamış durumda.

Ayrıntılar için:

http://www.bjreview.com.cn/business/txt/2012-06/11/content_458645.htm