Meksika’nın rüzgâr enerjisi fırtınalı kıyılarda canlanıyor

Meksika aniden esmeye başlayan şiddetli rüzgârın binaların çatısını uçurduğu ve traktörlerin römorklarını devirdiği kurak bir arazide enerji geleceğinin yeni lokomotifini inşa ediyor.

İspanyolca’da “rüzgârlı yer” anlamına gelen La Ventosa kasabası, dört bir yandan türbin kuleleriyle çevrilmiş durumda. Kasaba ülkede canlanan rüzgâr enerjisi üretiminin kalbinde yer alıyor artık.

Dünyanın en büyük 14. ekonomisi olan Meksika rüzgâr enerjisinde ağırlığını hissettiremiyor, öyle ki Global Wind Energy Council (Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi) verilerine göre geçtiğimiz yıl kurulu kapasitesi göz önüne alındığında Meksika dünyada 24. sıradaydı.

Yine de piyasa hızlı bir şekilde gelişiyor. Bu yılın sonuna kadar ülkedeki rüzgâr enerjisi birliği Meksika’nın listenin 20. sırasına çıkacağını tahmin ediyor. Listenin ön sıralarında zengin Avrupa ülkeleri, ABD, Çin ve Hindistan yer alıyor.

Meksika rüzgâr enerjisine yönelerek şu anda elektrik enerjisinin %80’ini karşıladığı fosil yakıtlara olan bağımlılığını azaltmayı amaçlıyor.

Ayrıntılar için:

http://uk.reuters.com/article/2012/05/14/us-mexico-wind-idUKBRE84D05P20120514

İskoçyalı araştırmacılar uzaydaki güneş enerjisi potansiyelinden faydalanacak

Glasgow’daki Strathclyde Üniversitesi’nde yapılan yenilikçi araştırmalar uzaydaki güneş enerjisini toplayıp mikrodalga ya da lazerler yoluyla dünyaya yansıtacak bir teknolojinin yolunu açabilir. Araştırmacılar üzerinde çalıştıkları ve test ettikleri platform ile dünyanın en uzak yerlerindeki bölgelere bile enerji gönderilebilecek, afet bölgelerine ve klasik yöntemlerle ulaşmanın mümkün olmadığı bölgelere enerji ulaştırılabilecek.

Uzay merkezli güneş enerjisi araştırmasına liderlik eden Strathcylde Üniversitesi Mekanik ve Uzay Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Massimiliano Vasile, “Uzay güneş enerjisini toplamak için muhteşem bir kaynak sunuyor ve biz de günün saatine, hava durumu koşullarına bakmaksızın bu enerjiyi toplama avantajına sahip olacağız” dedi. Vasile, mikrodalga ya da lazerleri kullanarak enerjiyi doğrudan belirli bölgelere yollayabileceklerini söyledi ve ekledi: “Bu da güvenilir ve kaliteli bir enerji kaynağı sağlayacak, üstelik güneş enerjisi sürekli olarak temin edileceğinden yenilenebilir kaynaklardan elde edilen enerjiyi yerde toplama ihtiyacı da ortadan kalkacak.”

Ayrıntılar için:

http://www.renewableenergymagazine.com/articulo-pv_solar-20484-71-Scottish%20researchers%20tap%20into%20potential%20of%20solar%20power%20in%20space

AB ETS emisyonları 2011 yılında azaldı, izin bolluğu katmerleniyor

Avrupa Komisyonu’nun Salı günü açıkladığı verilere göre AB ETS’nin kapsamındaki karbon emisyonları 2011 yılında %2’nin üzerinde azalırken yeşil enerji kullanımını teşvik eden arz fazlası izinlerin sayısı daha da arttı.

Verilerde arz fazlası kirlilik izinlerinin sayısının 900 milyon’a çıktığı, bu miktarın halihazırda düşük olan karbon fiyatlarına daha fazla baskı yapabileceği ifade edildi.

Komisyon’un yayınladığı bildiriye göre ETS emisyonlarının gittikçe yayılan ekonomik toparlanmaya rağmen 2011 yılında %2’den fazla azalması, ETS’nin maliyet etkinliği olan bir şekilde emisyonları aşağı çektiğini gösteriyor. Bildiride ayrıca bu sonucun, ETS’nin Avrupa’da düşük karbonlu büyümenin lokomotifi olmaya devam ettiğini vurguladığı ifade edildi.

Ne var ki bazı karbon analistleri emisyonlardaki bu düşüşün yıl sonuna doğru zayıf sektörel üretimden dolayısıyla daha az enerji üretimi yapılmasından ve hızı kesilen ekonomiden kaynaklandığı görüşünde.

Ayrıntılar için:

http://www.reuters.com/article/2012/05/15/us-eu-carbon-idUSBRE84E0SA20120515?feedType=RSS&feedName=environmentNews&utm_source=feedburner&utm_medium=feed&utm_campaign=Feed%3A+reuters%2Fenvironment+%28News+%2F+US+%2F+Environment%29

Avustralya enerjide süper güç olacak mı?

Avustralya Doğal Kaynaklar ve Enerji Bakanı Martin Ferguson, dünya genelinde enerjiye olan talep arttıkça Avustralya’nın enerji devriminin lideri haline geleceğini belirtti.

Avustralya Petrol Üretimi ve Aramacılığı Derneği’nin (APPEA) düzenlediği konferansta konuşan Ferguson aynı derneğin Deloitte şirketine hazırlattığı ve Avustralya’nın tespit edilmiş doğal gaz kaynaklarının kaya gazı haricinde yaklaşık 392 trilyon kübik fit olduğu sonucuna ulaşan rapora değindi. Bakan bu miktarın şu anki üretim oranlarında yaklaşık 184 yıl yeterli olacağını ifade etti.

2010-2011 yıllarında sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG)  ihracatının 20 milyon tona ulaştığını ve 10,3 milyar dolar değerinde olduğunu açıklayan Ferguson, bunun sonucunda da Avustralya’nın Asya-Pasifik bölgesinde üçüncü, dünyada ise dördüncü en büyük LNG ihracatçısı olduğunu söyledi.

APPEA geçtiğimiz yıl ülkede 89,8 milyar dolar değerinde LNG projesinin onaylandığını, 2020’ye kadar Avustralya’nın petrol ve doğal gaz sektörüne 329 milyar dolar yatırımın daha yapılmasının beklendiğini açıkladı.

Ayrıntılar için:

http://www.upi.com/Business_News/Energy-Resources/2012/05/14/Australia-to-become-energy-superpower/UPI-26871337012856/#ixzz1vAc7AeIL

Microsoft 1 Temmuz’a kadar karbon nötr olma sözü verdi

Microsoft şirketinin blog’unda dün yayınlanan duyuruya göre şirket 1 Temmuz’dan itibaren veri merkezleri, yazılım geliştirme laboratuvarları, havayolu ulaşımı ve ofis binaları gibi doğrudan ilişkili olduğu bütün faaliyetlerde karbon nötr olacak.

Duyuruda ayrıca karbon bilincinin şirket operasyonlarına dahil edileceği ve şirket içerisinde bir karbon fiyatı belirleneceği bilgisine de yer verildi.

Greenpeace geçtiğimiz günlerde Apple, Amazon ve Microsoft şirketlerini veri merkezlerinde “kirli enerji”den yararlandıkları gerekçesiyle eleştirmişti.

Ayrıntılar için:

http://www.siliconrepublic.com/clean-tech/item/27117-microsoft-vows-to-be-carbon

AB, enerji verimliliği direktifi üzerinde mutabakat arıyor

AB liderleri enerji tüketimini 2020’ye kadar %20 azaltmayı öngören enerji verimliliği direktifi üzerinde bu hafta içerisinde mutabakata varılacağından ümitli olduklarını ifade ettiler.

Salı günü Brüksel’de düzenlenen “üçlü diyalog” toplantısında, Danimarka dönem başkanlığı bitmeden verimlilik taslağı üzerinde bir anlaşmaya varılacağı yönünde ümitvar yorumlar yapıldı.

AB üye ülkeleri enerji tüketimini %20 azaltma hedefine ulaşma konusunda kararlı olsalar da direktif Avrupa Komisyonu, Bakanlar Konseyi ve Avrupa Parlamentosu’nun onayını almadan yasal bir nüfuza sahip olamayacak.

Ayrıntılar için:

http://www.upi.com/Business_News/Energy-Resources/2012/05/11/Deal-sought-on-EU-efficiency-directive/UPI-42641336731600/

Çin Japonya’ya güneş enerjisi temin edecek mi?

Hazır kırk yıldan uzun bir süredir ilk defa Japonya’da nükleer enerji üretilmiyorken, Çinli güneş enerjisi üreticileri dünyanın en büyük üçüncü ekonomisine yeni iş fırsatları için göz dikmiş durumda.

Çin resmi haber ajansı Xinhua’nın haberine göre Japonya’nın 54 nükleer santralinden sonuncusu olan Tomari de Pazar günü zorunlu bakıma alınmadan çok önce, Çin merkezli en az beş solar paneli üreticisi Japonya’da ofis açmıştı.

ABD’nin antisübvansiyon ve antidamping soruşturmalarıyla karşı karşıya kalan Çin şu an dünyanın en büyük solar paneli üreticisi. Çin’de imal edilen solar panellerin %90’ından fazlası ihracat amaçlı üretiliyor.

Ayrıntılar için:

http://www.upi.com/Business_News/Energy-Resources/2012/05/09/China-to-supply-solar-power-to-Japan/UPI-79521336582002/#ixzz1usyRi2Gg

Volkswagen’den 52 milyar dolarlık yeşil taahhüt

Alman otomobil üreticisi Volkswagen “köklü, ekolojik yeniden yapılanma” planı kapsamında üreteceği yeni araçlardan salınan ortalama emisyon miktarını 2015 yılına kadar 120 gram’a düşürmeyi hedefliyor. Bu planın 2016 yılına kadar toplam 52 milyar dolara mal olması bekleniyor.

Şirket, önümüzdeki beş yıl için hazırladığı 82,1 milyar dolarlık yatırım programının üçte ikisinden fazlasını doğrudan ya da dolaylı olarak “verimliliği daha fazla olan araçlar, güç aktarma mekanizmaları ve teknolojileri ile çevreye uyumlu üretim” için harcayacak.

VW’den yapılan açıklamaya göre yeni plan dahilinde üretilen her yeni model kendisinden önce gelen modelden %10-15 daha fazla enerji verimliliğine sahip olacak ve salınan emisyon miktarı hem üretim işlemleri sırasında hem de üretim tesislerinde aşağı çekilecek.

Şirket ayrıca 790 milyon dolar değerinde olan ve rüzgâr enerjisi, güneş enerjisi, hidroelektrik enerji gibi kaynakların kullanımını artırmayı öngören yeni yatırım projesiyle de 2020’ye kadar enerji ikmalinden kaynaklanan emisyonlarını %40 azaltmayı hedefliyor.

VW Greenpeace’in AB emisyon hedeflerinin azaltılmasına karşı kulis faaliyetleri yürüttüğü iddiasının ardından yeşil itibarını güçlendirmek için çalışıyor.

Ayrıntılar için:

http://www.greenbiz.com/news/2012/03/08/volkswagen-commits-us52-billion-green-investments

Güney Kore karbon ticareti yasasını onayladı

Güney Kore parlamentosu uzun zamandır gündemde olan ancak bir türlü onaylanmayan ve karbondioksit emisyonlarını 2015 yılında ticarete açacak yasayı kabul etti. Böylece Güney Kore, ülke genelinde üst sınır ticaret sistemini uygulayacak ilk Asya ülkelerinden biri olacak.

Dünyada en fazla kirliliğe yol açan yedinci ülke olan Güney Kore’nin bir yılda yaydığı sera gazı emisyonu miktarı son yirmi yılda iki katına çıkmış ve 300 milyon tondan 600 milyon tona ulaşmıştı.

Emisyon sınırlaması yılda 125,000 ton ve üstünde emisyon salınımı yapan şirketlerde ve yılda 25,000 tondan fazla sera gazı salınımı yapan iş yerlerinde uygulanacak.

Parlamentonun aldığı bu karara Kore Sanayileri Federasyonu sert muhalefet gösterdi. Güney Kore’nin en büyük holdingleri böyle bir sistemi benimsemenin ülkenin ihracattaki rekabet edebilirliğine sekte vuracağını savundu.

Ayrıntılar için:

http://online.wsj.com/article/SB40001424052702303877604577379673881237522.html

Puma sürdürülebilirlik sıralamasında Apple’ı geride bırakarak ilk sıraya yerleşti

EIRIS araştırma şirketi tarafından yapılan bir araştırmada Puma’nın dünyanın en büyük sürdürülebilir şirketi olduğu ortaya çıktı. Haziran ayındaki Rio+20 Zirvesi öncesi 50 şirketi çevresel, sosyal ve yönetişimsel  ölçütlere göre değerlendiren EIRIS’in hazırladığı listede Apple, Google ve Walmart gibi şirketler sonlara yakın basamaklarda yer aldı.

EIRIS, İngiliz şirketlerinin dünyanın geri kalanındaki şirketlere kıyasla sürdürülebilirlik konusunda daha iyi bir performans gösterdiğini açıkladı. Araştırma kapsamında değerlendirilen İngiliz şirketlerinin yarısı en yüksek puan olan A puanını almaya hak kazanırken Avrupa’daki şirketlerin %12’si, ABD’deki şirketlerin %2’si, Asya’daki şirketlerinse sadece %1’i bu sonucu elde edebildi.

Ayrıntılar için:

http://www.businessgreen.com/bg/news/2171768/puma-leaves-apple-sprint-sustainability-rankings