Blog Archives

AB’nin okyanus enerjisi hayali henüz gerçekleşmeyecek

Hızlı büyümesine ve sektörün büyük yatırımcılarını çekmesine rağmen Avrupa’daki dalga ve gelgit enerjisi teknolojisi, AB’nin 2020 yılı beklentilerini karşılamayacak gibi görünüyor.

Siemens ve Vattenfall gibi şirketlerden yaklaşık birkaç milyon euro değerinde yatırımı garantileyen sektör, hava koşullarına bağlı olan öteki yenilenebilir enerji alternatiflerine kıyasla daha çok güven vaat ediyor.

Ne var ki şimdiye kadar çekilen yatırım ve sağlanan enerji üretme kapasitesi AB’nin 2020 yılı için öngördüğünün çok altında.  Carbon Trust’ın Deniz Teknolojisi Bölümü Yöneticisi Charlie Blair konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “2020 yılına kadar gigawatt seviyesinden bahsetmek iyimserlik. Henüz megawatt’lık enerji elde etme yolunda ilerliyoruz” dedi.

Dalga ve gelgit enerjisinin, güneş ve rüzgar enerjisi gibi daha yerleşik yenilenebilir enerji türlerinden sonra gündeme gelmesi talihsizlik olarak değerlendiriliyor. Bu sektörün yaşadığı bir başka şanssızlık ise ekonomik krizden etkilenen hükümetlerin yenilenebilir enerji de dahil olmak üzere genel olarak yaptıkları harcamaları kısması.

Ayrıntılar için:

http://www.reuters.com/article/2012/03/26/us-renewables-ocean-idUSBRE82P0EC20120326?feedType=RSS&feedName=environmentNews&utm_source=feedburner&

Temiz enerjide lider Çin, ya Avustralya?

Avustralya Başbakanı Julia Gillard yenilenebilir enerjiye dayalı bir gelecek taahhütünü her fırsatta yinelese de ABARES’in yayınladığı enerji raporunda yenilenebilir enerjinin, ülkenin enerji karışımında söz sahibi olmak için ne kadar zorlu bir mücadele gösterdiği gözler önüne serildi. Avustralya Tarım ve Kaynak Ekonomisi ve Bilimleri Bürosu’nun hazırladığı rapor, son yıllarda gözlemlenen olumlu gelişmelere rağmen güneş ve rüzgar enerjisinin ülkedeki elektrik üretiminin yalnızca %2’sini karşıladığına dikkat çekti. Örnekse 2009-2010 yılındaki toplam elektrik üretiminin %75’i,  ülkede görece ucuz bir enerji kaynağı olan kömürden elde edilmişti.

Ne var ki Çin’de durum Avustralya’dakinden çok farklı bir seyir izliyor.  Çin, şu anda temiz teknoloji ürünleri ve hizmetleri alanında dünyanın en büyük piyasası. Kaliforniya merkezli yenilenebilir enerji danışmanlığı şirketi Dallas Kachan’ın da işaret ettiği gibi Çin’in bu konuma gelmesinde  yatırımcılara kendi ülkelerinde sahip olmadıkları imkanları vermesinin payı elbette büyük. Kachan raporuna göre Çin, inovasyon ve üretim alanlarında yabancı firmalara verdiği maddi desteğin yanı sıra hava kirliliğini azaltma, yeşil bina dizaynı, su verimliliği, atıkların azaltılması ve geri dönüşüm gibi alanlarda yatırımcılara cazibesi yüksek yeni pazarlar sunuyor. Bu nedenle de Çin’in küresel temiz enerji gücü haline gelmesine şaşırmamak gerek. Avustralya gibi ülkeler ise dünya genelinde hızla gelişen yenilenebilir enerji piyasalarını tespit etme ve bu piyasalarda var olma yarışında geride kalma tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor.

Yeri gelmişken hatırlatmakta fayda var. Geçtiğimiz günlerde kurulan ve üyeleri arasında 148 ülkenin ve AB’nin de bulunduğu Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nın merkezi Birleşik Arap Emirlikleri’nde olacak. Neden mi? Çünkü Birleşik Arap Emirlikleri dünyanın en büyük güneş enerjisi tesisi ve yeşil toplu taşıma sistemi de dahil olmak üzere çok ciddi temiz enerji atılımlarına ev sahipliği yaptı.

Bu arada Avustralyalılar da kendi kendilerine şu soruyu sorabilir: “Fosil yakıtlar yönünden bu kadar zengin bir ülke halihazırda temiz enerji geleceğini benimsemişse bizi bunu yapmaktan alıkoyan şey nedir?”

Ayrıntılar için:

http://www.canberratimes.com.au/entertainment/china-leads-the-way-with-cleantech-20120317-1vbm9.html?utm_source=twitterfeed&utm_medium=twitter

Geçtiğimiz yıl kömürden elde edilen enerji miktarı azaldı

ABD Enerji Bilgi Yönetimi’nden (EIA) yapılan açıklamaya göre ABD’de kömürün aylık enerji üretimindeki payı 2011 yılının Kasım ve Aralık aylarında yüzde 40’ın altına düştü. Kömürün bir aydaki toplam enerji üretimindeki payı en son 1978 yılı Mart ayında bu oranın altında görülmüştü.

EIA kömürün enerjideki payında görülen bu azalmayı doğal gazın artan rekabet gücüne bağlıyor. Doğal gaz fiyatları geçtiğimiz kış hatırı sayılır bir ölçüde düşmüştü. Yalnız bu sonucun ortaya çıkmasında etkili olan bir başka faktör de 2010 Ocak ayı ile 2012 Şubat ayları arasındaki dönemde bazı kömür santrallerinin kapatılması oldu. Kapatılan kömür santralleri yılda 162 milyon ton karbon açığa çıkarıyordu.

Başka bir iyi haberse yenilenebilir enerji sektöründen geldi. EIA’nın raporuna göre 2010 ile 2035 yılları arasındaki elektrik üretimindeki artışın %33’ü yenilenebilir enerjiden elde edilecek.

EIA, rüzgar enerjisini de son birkaç yıldır elektrik üretiminin en hızlı büyüyen kaynaklarından biri olarak tanımladı. 2010 yılındaki rüzgar enerjisi üretimi bir önceki yıla göre %28.1 arttı.

Ayrıntılar için:

http://www.triplepundit.com/2012/03/power-generated-coal-decreased-last-year/

Güneş enerjisi hisseleri kazandırıyor

Yatırımcılar fosil yakıt fiyatlarındaki dalgalanmanın ve yenilenebilir enerji projelerine yaptıkları yatırımdan elde edecekleri sabit orandaki kârın yavaş yavaş farkına varıyor.

Warren Buffet’ın da hissedarı olduğu MidAmerican enerji şirketinin 850 milyon dolar’lık güneş enerjisi projesi Topaz’ın hisse senetleri o kadar başarılı oldu ki projenin geriye kalan borçlarının da ikinci bir teklif dilimiyle kapatılması bekleniyor. 400 milyon dolar değerindeki teklif, projenin toplamda 1,2 milyar dolar olan borcunu kapatacak.

Buffet’ın Energy Future Holdings petrol şirketinin hisse senetlerine yaptığı 2 milyar dolar’lık yatırım ise ABD’deki düşük petrol fiyatlarından kötü etkilendi. Yatırımın şu anda 878 milyon dolar olan piyasa değerinin daha da düşeceği tahmin ediliyor.

http://climatebonds.net/2012/03/buffet-hedge-bet-comes-out-in-favour-of-solar/

Yenilenebilir enerji projeleri Afrika’da iş imkânları yaratabilir

Abu Dabi merkezli Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (Irena), Afrika’nın artan enerji kapasitesi talebini karşılamak için yenilenebilir enerji projeleri uygulaması halinde kıtada birkaç milyon kişilik istihdam yaratılabileceğini açıkladı.

2030 yılına kadar ihtiyaç duyulacak fazladan enerji kapasitesinin yaklaşık üçte ikisi henüz kurulmadığından Afrika’nın önünde emsalsiz bir fırsat bulunuyor. Ajansa göre kıta son yıllarda küresel boyutta meydana gelen ilerlemelerden ve yenilenebilir enerji üretim teknolojilerinin fiyatlarından gözlenen düşüşten fayda sağlayabilir ve doğrudan yenilenebilir temelli sisteme geçebilir.

Afrika’da hayata geçirilecek projelerin doğuracağı iş olanakları hakkında bir tahmin yapılması istenince ise Bonn’da bulunan Irena Inovasyon ve Teknoloji Merkezi’nin müdürü Dolf Gielen, “Bir kıyaslama yapılacaksa Almanya’da yenilenebilir enerji sektöründe yaklaşık 300,000 kişi çalışıyor.Afrika’daki yatırım gereksinimi ise bunun birkaç katı daha fazla. Bu nedenle de birkaç milyon kişilik istihdamın yaratılacağını varsaymak hiç de mantıksız değil” dedi.

Ayrıntılar için:

http://gulfnews.com/business/general/renewable-energy-projects-in-africa-can-generate-jobs-1.988850

İngiltere ve Bangladeş’ten yenilenebilir enerjide işbirliği

İngiltere Enerji ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Bangladeş hükümetiyle bir mutabakat anlaşması imzaladığını duyurdu. Anlaşmayla İngiltere’nin üniversiteleri ve kurumlarının Bangladeş’teki üniversite ve kurumlarla birlikte yenilenebilir enerji üzerine araştırma projeleri geliştirmesi amaçlanıyor.

Konuyla ilgili bir bildiri yayınlayan İngiltere Enerji ve İklim Değişikliği Bakanı Grek Barker “Araştırma alanında uluslararası işbirliğinde bulunmak yenilenebilir enerjinin gelişmekte olan ülkelerde de var olabilmesi ve iklim değişikliğiyle mücadele için hayati bir önem taşımaktadır” dedi.

Ayrıntılar için:

http://www.upi.com/Business_News/Energy-Resources/2012/02/29/Britain-Bangladesh-team-for-renewables/UPI-20011330518101/

Lego’dan yeşil enerjiye 500 milyon dolar

Danimarka merkezli Lego oyuncak şirketinin de bağlı bulunduğu Kirkbi A/S, Almanya’da hayata geçirilecek bir offshore rüzgar enerjisi projesinin yaklaşık üçte birine ortak olarak müşterilerine yeşil referanslarını sergileme imkanı bulacak.

Kirkbi A/S, 2015 yılında tamamıyla faaliyete geçmesi beklenen ve DONG Energy’ye ait 277 megawatt’lık Borkum Riffgrund rüzgar çiftliğinin %32’lik hissesi için 534 milyon dolar yatırım yapacak.

Lego’dan yapılan açıklamaya göre bu yatırım sayesinde şirket, bütün enerji ihtiyacını karşılamaya yetecek kadar yenilenebilir enerji üretme hedefini yakalayabilecek.

Reuters’a konuşan Kirkbi Yönetim Kurulu Başkanı Soren Thorup Sorensen, “Bu yatırım Lego Grubu’nun iddialı çevre hedeflerini desteklemektedir. Ayrıca bize makul getirileri olacak uzun vadeli ve güvenli bir yatırımdır” dedi.

Ayrıntılar için:

http://www.reuters.com/article/2012/02/23/us-dongenergy-lego-idUSTRE81M0MO20120223?feedType=RSS&feedName=environmentNews&utm_source=feedburner&utm_medium=feed&utm_campaign=Feed%3A+reuters%2Fenvironment+%28News+%2F+US+%2F+Environment%29

Çin ilk ulusal yenilenebilir enerji düşünce kuruluşunu kurdu

Çin iklim değişikliği ve karbon emisyonları üzerine sarf ettiği çabalar kapsamında, yenilenebilir enerji hakkında araştırmalar yürütüp program ve politika geliştirecek ilk ulusal düşünce kuruluşunu kurdu.

Perşembe günü açılan Ulusal Yenilenebilir Enerji Merkezi sektör standartlarını da belirleyecek ve uluslararası işbirliği programları icra edecek. Merkezin çalışmaları sırasında Danimarka ile daha önceden geliştirilmiş işbirliği devam ettirilecek ve Danimarka merkeze maddi ve teknolojik destek sağlayacak.

Merkez çalışmalarını yenilenebilir enerji ile ilgili dört ana başlık üzerine yoğunlaştıracak. Bunlar offshore rüzgar enerjisi, biyokütle enerjisi, güneş enerjisi ve yenilenebilir enerjinin şebekeye aktarılması olacak.

Yeni merkez ile ilgili olarak Danimarka ile anlaşma imzalayan Çin ayrıca ABD’deki Ulusal Yenilenebilir Enerji Laboratuvarı ve İspanya’daki enerji ajansları ile birlikte çalışmayı amaçlıyor.

Ayrıntılar için:

http://www.chinadaily.com.cn/bizchina/2012-02/24/content_14686084.htm

UNEP: Kenya’da büyük bir temiz enerji potansiyeli bulunuyor

Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın Salı günü Nairobi’de açıkladığı bir rapora göre Kenya, Yeşil Burun Adaları, Madagaskar, Sudan ve Çad’da henüz işlenmemiş devasa yenilenebilir enerji kaynakları bulunuyor.

Raporda kıtanın giderek artan enerji talebini karşılamak için Afrika’daki enerji sektörünün her yıl yaklaşık 7,500 megawatt yeni üretim kapasitesi yaratması gerektiği vurgulandı.

UNEP raporu, akıllı devlet politikaları sayesinde enerji piyasasının özel sektör yatırımlarına açılmasını Afrika’nın devasa boyuttaki yenilenebilir enerji potansiyelini açığa çıkarmanın başlıca yolu şeklinde gösterdi.

Raporda ayrıca böyle bir yol izlendiğinde milyonlarca insanın fakirlikten kurtulacağına ve kıtanın sürdürülebilir kalkınma potansiyelinin “beklenenden daha erken gerçekleştirileceği” belirtildi.

Ayrıntılar için:

http://www.nation.co.ke/News/Kenya+clean+energy+potential+big+Unep/-/1056/1332332/-/pqmks5z/-/

İskoçya dalgalara sarıldı

İskoçya hükümeti, binden fazla evin elektrik ihtiyacını karşılayacak ilk ticari dalga enerjisi tesisinin kurulmasına onay verdiğini duyurdu.

İskoçya Enerji Bakanı Fergus Ewing, “İskoçya eşi benzeri olmayan doğal kaynaklara sahip, Avrupa’nın dalga enerjisinin de onda biri İskoçya’da üretiliyor. Bu yeni araçlar sayesinde kıyılarımızda yer alan devasa enerji kaynaklarından tam olarak yararlanabileceğiz, temiz ve yeşil elektrik üretimini yaymayı hedefleyen küresel çabalara katkıda bulunacağız” diye konuştu.

İskoçya Avrupa’nın en iddialı yenilenebilir enerji hedeflerinden bazılarına ev sahipliği yapıyor. İskoçya hükümeti 2020 yılına kadar elektrik talebinin tamamını yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamayı amaçlıyor.

Ayrıntılar için:

http://www.upi.com/Business_News/Energy-Resources/2012/02/15/Scotland-embraces-wave-energy/UPI-18541329309528/