Abu Dabi merkezli Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (Irena), Afrika’nın artan enerji kapasitesi talebini karşılamak için yenilenebilir enerji projeleri uygulaması halinde kıtada birkaç milyon kişilik istihdam yaratılabileceğini açıkladı.
2030 yılına kadar ihtiyaç duyulacak fazladan enerji kapasitesinin yaklaşık üçte ikisi henüz kurulmadığından Afrika’nın önünde emsalsiz bir fırsat bulunuyor. Ajansa göre kıta son yıllarda küresel boyutta meydana gelen ilerlemelerden ve yenilenebilir enerji üretim teknolojilerinin fiyatlarından gözlenen düşüşten fayda sağlayabilir ve doğrudan yenilenebilir temelli sisteme geçebilir.
Afrika’da hayata geçirilecek projelerin doğuracağı iş olanakları hakkında bir tahmin yapılması istenince ise Bonn’da bulunan Irena Inovasyon ve Teknoloji Merkezi’nin müdürü Dolf Gielen, “Bir kıyaslama yapılacaksa Almanya’da yenilenebilir enerji sektöründe yaklaşık 300,000 kişi çalışıyor.Afrika’daki yatırım gereksinimi ise bunun birkaç katı daha fazla. Bu nedenle de birkaç milyon kişilik istihdamın yaratılacağını varsaymak hiç de mantıksız değil” dedi.
Ayrıntılar için:
http://gulfnews.com/business/general/renewable-energy-projects-in-africa-can-generate-jobs-1.988850
23 ülkeden otomotiv gazetecileri, tamamıyla elektrikle çalışan ve Avrupa’da Opel Ampera ismiyle piyasaya sürülen Chevrolet Volt’u “Avrupa’da Yılın Otomobili” seçti.
Ne gariptir ki, General Motors sadece birkaç gün önce ABD’deki Chevrolet Volt üretimini beş hafta boyunca askıya alacağını duyurmuştu. Şirketin bu kararı almasında ABD genelindeki düşük satışlar etkili oldu.
Ancak Opel’den alınan bilgiye göre, Volt’un Avrupa’daki versiyonu Opel Ampera için şimdiye kadar 7,000 adet sipariş verildi.
General Motors’dan yapılan açıklamada iki enerji kaynağından yararlandığı için Volt’un öteki bütün elektrikli taşıtlar arasında eşi benzeri bulunmadığını belirtildi. Araçta bulunan lityum-iyon pilleri sayesinde 56 km yol benzinsiz alınabiliyor. Bunun yanı sıra araçtaki jeneratörün ürettiği enerji sayesinde dolu bir depoyla 603 km yol daha gidilebiliyor.
Ayrıntılar için:
http://www.siliconrepublic.com/clean-tech/item/26087-chevrolet-volt-named-europe
WWF (Dünya Doğal Yaşamı Koruma Vakfı) ile çok uluslu araştırma şirketi Cleantech Group 38 ülkeyi yeni kurulan yeşil teknoloji firmalarını ticarileştirme becerilerine göre puanladı. Buna göre Danimarka ile İsrail listenin en başında yer alırken ABD beşinci, Kanada ise yedinci sırada bulunuyor.
Yenilikçi şirketlerin hangi ülkelerde ortaya çıkabileceğini belirlemeyi hedefleyen araştırma Hindistan ve Çin gibi gelişmekte olan ülkelerin yerini 12. ve 13. sıralar belirledi, ancak bu ülkelerin önümüzdeki yıllarda pek çok basamak atlayacağı tahmininde bulundu. Araştırmada bu ülkelerdeki güçlü temiz teknoloji üretimine, “desteğini gittikçe artıran hükümetlere, yatırım yapmak için bekletilen büyük miktarlarda paraya ve yerel pazarların devasa büyüklüğü”ne dikkat çekildi.
Ayrıntılar için:
İngiltere Enerji ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Bangladeş hükümetiyle bir mutabakat anlaşması imzaladığını duyurdu. Anlaşmayla İngiltere’nin üniversiteleri ve kurumlarının Bangladeş’teki üniversite ve kurumlarla birlikte yenilenebilir enerji üzerine araştırma projeleri geliştirmesi amaçlanıyor.
Konuyla ilgili bir bildiri yayınlayan İngiltere Enerji ve İklim Değişikliği Bakanı Grek Barker “Araştırma alanında uluslararası işbirliğinde bulunmak yenilenebilir enerjinin gelişmekte olan ülkelerde de var olabilmesi ve iklim değişikliğiyle mücadele için hayati bir önem taşımaktadır” dedi.
Ayrıntılar için:
Dubai, CO2 ve sera gazı emisyonlarını azaltmak için bir strateji geliştirmenin yanı sıra en sonunda bu emisyonları çığır açacak bir karbon ticaret sistemi ile paraya çevirmek için bir yol haritası hazırlayacak.
Bu yıl fosil yakıtlara verdiği devlet desteğini kesen Dubai yeni uygulamaya başladığı katı bina standartları ile de uzun vadede sürdürülebilir çözümlere yönelmiş görünüyor.
Orta Doğu bu yıl Aralık ayında uluslararası iklim müzakerelerine ev sahipliği yapacak. Karbon yakalama ile ilgili sınırlamaları ve kuralları genişletme yönünde gösterdiği ilgi göz önüne alındığında bölgenin Katar’da yapılacak müzakerelerde kilit bir rol oynayacağı düşünülüyor.
Ayrıntılar için:
http://www.greenprophet.com/2012/02/first-middle-east-carbon-market-dubai/
Unilever’e göre yiyecek hizmetleri sektörünün, bertaraf edilebilir yiyecek atığının getirdiği yüksek maliyet sorununu çözmesi için tek bir sese ihtiyacı var. Unilever bu nedenle bugün öteki şirketlerden, ticaret kurumlarından ve kamu kuruluşlarından her yıl biriken 400,000 ton’luk bertaraf edilebilir yiyecek atığıyla başa çıkmak için başlattığı kampanyaya destek vermelerini isteyecek.
Unilever firmasından yapılan açıklamaya göre firma öteki atık kurumlarıyla birlikte kurduğu “vizyoner bir panel” sayesinde yiyecek atıklarının azaltılmasına yardımcı olacak tedbirleri belirleyecek. Bu tedbirler arasında düzenli atık depolama sahalarında yasakların uygulanması, planlama sisteminde değişikliklerin yapılması ya da restoranlardaki porsiyon boyutunun azaltılması bulunuyor.
Yine de firma atık miktarının azaltılmasında en etkili yöntemin oteller, yemek şirketleri, okullar gibi atıkları azaltarak ya da atık yönetimi yaparak tasarruf edebilecek kurumların eğitilmesi olduğu görüşünde.
Unilever’in geçtiğimiz yıl Eylül ayından bu yana devam eden “United Against Waste” kampanyası yiyecek atıklarının azaltılması yönünde şirketlerin öncülük ettiği bir dizi kampanyanın sonuncusu. Örnekse Marks & Spencer ile Tesco da yiyeceklerin daha uzun süre taze kalmasını sağlayacak bir teknolojiyi bir süredir test ediyor.
Ayrıntılar için:
http://www.businessgreen.com/bg/news/2156074/unilever-calls-companies-tackle-food-waste-mountain
Yeni bir araştırmaya göre dayanıklılığı daha fazla olan lityum-iyon pillerinde kaydedilen ilerlemeler, elektrikli araçları daha ekonomik hale getirecek ve bu araçların daha geniş bir ölçekte piyasaya sunulmalarını kolaylaştıracak.
Lityum-iyon pillerinde rekor düzeyde bir enerji yoğunluğunu eskisinin yarı fiyatına elde ettiğini açıklayan Envia Systems, eşi benzeri görülmemiş bu enerji yoğunluğunun, maliyeti az materyaller ve üretim süreçleriyle bir araya getirildiğinde araçların pil takımının maliyetini de yarıdan fazla oranda azaltacağını duyurdu.
Daha önceleri lityum-iyon pillerindeki enerji yoğunluğu her yıl yaklaşık %5 oranında artış gösterirdi; ancak Envia firmasının yetkilileri son iki yılda pil hücrelerinin enerji yoğunluğunu neredeyse üç katına çıkararak dünya rekorunu kırmayı başardıklarını ifade etti.
Pillerin dayanıklılığı elektrikli araçlarla ilgili süregelen tartışmaların odağındaki birkaç ana mevzudan biri. Çünkü araçlarını elektrikle çalışabilir duruma getirmek isteyen sürücüler araçlarındaki pilin ne zaman biteceği konusunda endişelenmek istemiyor.
Ayrıntılar için:
Danimarka merkezli Lego oyuncak şirketinin de bağlı bulunduğu Kirkbi A/S, Almanya’da hayata geçirilecek bir offshore rüzgar enerjisi projesinin yaklaşık üçte birine ortak olarak müşterilerine yeşil referanslarını sergileme imkanı bulacak.
Kirkbi A/S, 2015 yılında tamamıyla faaliyete geçmesi beklenen ve DONG Energy’ye ait 277 megawatt’lık Borkum Riffgrund rüzgar çiftliğinin %32’lik hissesi için 534 milyon dolar yatırım yapacak.
Lego’dan yapılan açıklamaya göre bu yatırım sayesinde şirket, bütün enerji ihtiyacını karşılamaya yetecek kadar yenilenebilir enerji üretme hedefini yakalayabilecek.
Reuters’a konuşan Kirkbi Yönetim Kurulu Başkanı Soren Thorup Sorensen, “Bu yatırım Lego Grubu’nun iddialı çevre hedeflerini desteklemektedir. Ayrıca bize makul getirileri olacak uzun vadeli ve güvenli bir yatırımdır” dedi.
Ayrıntılar için:
Çin iklim değişikliği ve karbon emisyonları üzerine sarf ettiği çabalar kapsamında, yenilenebilir enerji hakkında araştırmalar yürütüp program ve politika geliştirecek ilk ulusal düşünce kuruluşunu kurdu.
Perşembe günü açılan Ulusal Yenilenebilir Enerji Merkezi sektör standartlarını da belirleyecek ve uluslararası işbirliği programları icra edecek. Merkezin çalışmaları sırasında Danimarka ile daha önceden geliştirilmiş işbirliği devam ettirilecek ve Danimarka merkeze maddi ve teknolojik destek sağlayacak.
Merkez çalışmalarını yenilenebilir enerji ile ilgili dört ana başlık üzerine yoğunlaştıracak. Bunlar offshore rüzgar enerjisi, biyokütle enerjisi, güneş enerjisi ve yenilenebilir enerjinin şebekeye aktarılması olacak.
Yeni merkez ile ilgili olarak Danimarka ile anlaşma imzalayan Çin ayrıca ABD’deki Ulusal Yenilenebilir Enerji Laboratuvarı ve İspanya’daki enerji ajansları ile birlikte çalışmayı amaçlıyor.
Ayrıntılar için:
http://www.chinadaily.com.cn/bizchina/2012-02/24/content_14686084.htm
Manchester United, çevre yönetimi sistemleri ile ilgili uluslararası ISO14001 standardına layık görülen ilk İngiliz futbol kulübü olarak saha içinde ve dışında “en iyi” olma hedefine bir adım daha yaklaştı.
Kulübün kazandığı ISO14001 standardı ile kuruluşların çevreye olan etkilerinin azaltılması hedefleniyor. Karbon emisyonlarını ve atıklarını kontrol etmek için stratejik bir yaklaşım geliştirebilen kuruluşlar bu standardı almaya hak kazanıyor.
Manchester United Kulübü şimdiye kadar çevresel önlemler kapsamında pek çok uygulamayı hayata geçirdi. Bunlar arasında aydınlatmanın azaltılması, ısıtma ve klima sistemlerine yeni kontroller getirilmesi, taraftarların geridönüşüme ve maçlara toplu taşıma araçlarıyla gelmeye teşvik edilmesi için bir iletişim politikası benimsenmesi bulunuyor.
Ayrıntılar için: