Blog Archives

Katar Havayolları Amerikan temiz teknoloji şirketine yatırım yapacak

Qatar Airways (Katar Havayolları), alkolden temiz jet yakıtı elde eden Kaliforniya merkezli Byogy Renewables şirketine henüz açıklanmayan bir miktarda yatırım yapacak. Şirket karbon salınımını azaltarak emisyon hedeflerini yakalamayı hedefliyor.

Havayolu şirketleri yenilebilir bitki ve organik atıkların geleneksel kerosen bazlı jet yakıtı ile karıştırılmasıyla elde edilen yakıt karışımını kullanmak için halihazırda onay almışlardı. Alman Lufthansa ve Air France-KLM Group, uçaklarında bu karışımı kullanan şirketler arasında yer alıyor.

Alkolün jet yakıtlarda hammadde olarak kullanılması havayolu şirketlerinin IATA (Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği) tarafından belirlenen karbon hedeflerine ulaşmasına yardım edecek. Ayrıca IATA 2020 yılına kadar jet yakıtlarının %6’sının biyoyakıtlardan elde edilmesini talep ediyor.

Ayrıntılar için:

http://www.arabianbusiness.com/qatar-airways-invest-in-us-clean-tech-firm-453461.html

AB’nin okyanus enerjisi hayali henüz gerçekleşmeyecek

Hızlı büyümesine ve sektörün büyük yatırımcılarını çekmesine rağmen Avrupa’daki dalga ve gelgit enerjisi teknolojisi, AB’nin 2020 yılı beklentilerini karşılamayacak gibi görünüyor.

Siemens ve Vattenfall gibi şirketlerden yaklaşık birkaç milyon euro değerinde yatırımı garantileyen sektör, hava koşullarına bağlı olan öteki yenilenebilir enerji alternatiflerine kıyasla daha çok güven vaat ediyor.

Ne var ki şimdiye kadar çekilen yatırım ve sağlanan enerji üretme kapasitesi AB’nin 2020 yılı için öngördüğünün çok altında.  Carbon Trust’ın Deniz Teknolojisi Bölümü Yöneticisi Charlie Blair konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “2020 yılına kadar gigawatt seviyesinden bahsetmek iyimserlik. Henüz megawatt’lık enerji elde etme yolunda ilerliyoruz” dedi.

Dalga ve gelgit enerjisinin, güneş ve rüzgar enerjisi gibi daha yerleşik yenilenebilir enerji türlerinden sonra gündeme gelmesi talihsizlik olarak değerlendiriliyor. Bu sektörün yaşadığı bir başka şanssızlık ise ekonomik krizden etkilenen hükümetlerin yenilenebilir enerji de dahil olmak üzere genel olarak yaptıkları harcamaları kısması.

Ayrıntılar için:

http://www.reuters.com/article/2012/03/26/us-renewables-ocean-idUSBRE82P0EC20120326?feedType=RSS&feedName=environmentNews&utm_source=feedburner&

Hangi ülkede en çok yeşil teknoloji şirketi kuruluyor?

WWF (Dünya Doğal Yaşamı Koruma Vakfı) ile çok uluslu araştırma şirketi Cleantech Group 38 ülkeyi yeni kurulan yeşil teknoloji firmalarını ticarileştirme becerilerine göre puanladı. Buna göre Danimarka ile İsrail listenin en başında yer alırken ABD beşinci, Kanada ise yedinci sırada bulunuyor.

Yenilikçi şirketlerin hangi ülkelerde ortaya çıkabileceğini belirlemeyi hedefleyen araştırma Hindistan ve Çin gibi gelişmekte olan ülkelerin yerini 12. ve 13. sıralar belirledi, ancak bu ülkelerin önümüzdeki yıllarda pek çok basamak atlayacağı tahmininde bulundu. Araştırmada bu ülkelerdeki güçlü temiz teknoloji üretimine, “desteğini gittikçe artıran hükümetlere, yatırım yapmak için bekletilen büyük miktarlarda paraya ve yerel pazarların devasa büyüklüğü”ne dikkat çekildi.

Ayrıntılar için:

http://www.theglobeandmail.com/report-on-business/canada-places-7th-in-creating-green-tech-firms/article2350487/

Unilever’den şirketlere atık çağrısı

Unilever’e göre yiyecek hizmetleri sektörünün, bertaraf edilebilir yiyecek atığının getirdiği yüksek maliyet sorununu çözmesi için tek bir sese ihtiyacı var. Unilever bu nedenle bugün öteki şirketlerden, ticaret kurumlarından ve kamu kuruluşlarından her yıl biriken 400,000 ton’luk bertaraf edilebilir yiyecek atığıyla başa çıkmak için başlattığı kampanyaya destek vermelerini isteyecek.

Unilever firmasından yapılan açıklamaya göre firma öteki atık kurumlarıyla birlikte kurduğu “vizyoner bir panel” sayesinde yiyecek atıklarının azaltılmasına yardımcı olacak tedbirleri belirleyecek. Bu tedbirler arasında düzenli atık depolama sahalarında yasakların uygulanması, planlama sisteminde değişikliklerin yapılması ya da restoranlardaki porsiyon boyutunun azaltılması bulunuyor.

Yine de firma atık miktarının azaltılmasında en etkili yöntemin oteller, yemek şirketleri, okullar gibi atıkları azaltarak ya da atık yönetimi yaparak tasarruf edebilecek kurumların eğitilmesi olduğu görüşünde.

Unilever’in geçtiğimiz yıl Eylül ayından bu yana devam eden “United Against Waste” kampanyası yiyecek atıklarının azaltılması yönünde şirketlerin öncülük ettiği bir dizi kampanyanın sonuncusu. Örnekse Marks & Spencer ile Tesco da yiyeceklerin daha uzun süre taze kalmasını sağlayacak bir teknolojiyi bir süredir test ediyor.

Ayrıntılar için:

http://www.businessgreen.com/bg/news/2156074/unilever-calls-companies-tackle-food-waste-mountain

Lego’dan yeşil enerjiye 500 milyon dolar

Danimarka merkezli Lego oyuncak şirketinin de bağlı bulunduğu Kirkbi A/S, Almanya’da hayata geçirilecek bir offshore rüzgar enerjisi projesinin yaklaşık üçte birine ortak olarak müşterilerine yeşil referanslarını sergileme imkanı bulacak.

Kirkbi A/S, 2015 yılında tamamıyla faaliyete geçmesi beklenen ve DONG Energy’ye ait 277 megawatt’lık Borkum Riffgrund rüzgar çiftliğinin %32’lik hissesi için 534 milyon dolar yatırım yapacak.

Lego’dan yapılan açıklamaya göre bu yatırım sayesinde şirket, bütün enerji ihtiyacını karşılamaya yetecek kadar yenilenebilir enerji üretme hedefini yakalayabilecek.

Reuters’a konuşan Kirkbi Yönetim Kurulu Başkanı Soren Thorup Sorensen, “Bu yatırım Lego Grubu’nun iddialı çevre hedeflerini desteklemektedir. Ayrıca bize makul getirileri olacak uzun vadeli ve güvenli bir yatırımdır” dedi.

Ayrıntılar için:

http://www.reuters.com/article/2012/02/23/us-dongenergy-lego-idUSTRE81M0MO20120223?feedType=RSS&feedName=environmentNews&utm_source=feedburner&utm_medium=feed&utm_campaign=Feed%3A+reuters%2Fenvironment+%28News+%2F+US+%2F+Environment%29

2012’de de Volt satışları azalırsa daha az üretim yapılacak

General Motors Başkan Yardımcısı Steve Girsky Salı günü yaptığı açıklamada, Chevrolet Volt plug-in hibrit aracının yılın ilk yarısında beklenenden az satılması durumunda bu aracın üretimini azaltacaklarını belirtti. Girsky 2012 yılı için bir satış tahmini yapmaktan kaçındı.

Geçtiğimiz yıl plug-in hibrit otomobili, GM’nin beklentilerinin aşağısında alıcı bulmuş, toplamda yaklaşık 8,000 araç satılmıştı.

Ayrıntılar için:

http://www.reuters.com/article/2012/01/11/us-gm-volt-idUSTRE80A08W20120111?feedType=RSS&feedName=environmentNews&utm_source=feedburner&utm_medium=feed&utm_campaign=Feed%3A+reuters%2Fenvironment+%28News+%2F+US+%2F+Environment%29

BP güneş enerjisinden çekiliyor

Şirketin 2008 yılından beri küçülen güneş enerjisi birimi Çin’in aşırı boyutlara varan rekabetine, düşen fiyatlara, fazla kapasiteye ve sektörün halen bağımlı durumda olduğu sübvansiyonlardaki azalmaya kurban gitti.

Çarşamba günü de Solar Millenium borçlarını ödeyemeyeceğini bildirmişti. Solar Millenium böylece modül üreticisi Solon’la birlikte Aralık ayında iflasını bildiren ikinci Alman güneş enerjisi şirketi oldu.

2011’in başlarında Amerikan Solyndra LLC iflas etmişti. İsviçre bankası Sarasin’in en son yürüttüğü araştırmaya göre ise Conergy ile Q-Cells, sektördeki krizden en çok etkilenen Alman şirketleri arasında.

BP, ABD’deki rüzgar enerjisi portföyü ve biyoyakıt alanında yürüttüğü faaliyetleriyle alternatif enerji sektöründe önemli bir pozisyona sahip. Şirket, alternatif enerjiye yapmayı planladığı 8 milyar dolarlık yatırımın şimdiye kadar 7 milyar dolarlık kısmını yapmış durumda.

Ayrıntılar için:

http://www.reuters.com/article/2011/12/21/us-bp-solar-idUSTRE7BK1CC20111221?feedType=RSS&feedName=environmentNews&utm_source=feedburner&utm_medium=feed&utm_campaign=Feed%3A+reuters%2Fenvironment+%28News+%2F+US+%2F+Environment%29

BMW ile Toyota’dan elektrikli taşıt bataryalarında işbirliği

Toyota ve BMW’den dün yapılan açıklamaya göre iki motor devi, elektrikli otomobil bataryalarını bundan sonra birlikte tasarlayacak.

Tokyo’da basın toplantısı düzenleyen şirket yöneticileri, ortakların araştırmayı iki koldan yürüterek yeni modellerin geliştirilmesini hızlandırmaya çalışacağını belirtti.

Toyota Motor Europe Yönetim Kurulu Başkanı Didier Leroy, “Temelde iki şirket de mühendislik şirketi, bu nedenle de pek çok açıdan aynı dili konuştuğumuzu fark ettik. Japon ve Avrupa mühendislikleri bir araya geldiğinde ve tam anlamıyla bir işbirliği sağlandığında ortaya nelerin çıkabileceğini görmek ilginç olacak” dedi.

Anlaşma, sektörün gittikçe sıkılaşan emisyon sınırlamalarına ve yükselen yakıt tasarrufu standartlarına maruz kaldığı bu günlerde üreticiler arasında gerçekleşen bir dizi işbirliğinin en son örneği.

Plug-in Prius Hibrid otomobilini piyasaya sürmeye hazırlanan Toyota; Ford, Panasonic ve elektrikli araç üreticisi Tesla ile halihazırda işbirliği içerisinde.

BMW ise PSA Peugeot Citroen ile bu yılın başlarında hibrid otomobil parçası geliştirmek için birlikte çalışmaya başlamıştı. BMW, Amerikan Fisker markasının ürettiği Karma’nın önümüzdeki günlerde piyasaya çıkacak üst modelinin motorunu da tedarik edecek.

Ayrıntılar için:

http://www.businessgreen.com/bg/news/2129660/bmw-toyota-collaborate-electric-car-batteries

Mercedes-Benz, otomobillerinin yaydığı CO2 emisyonlarını azalttı

Mercedes-Benz Ar-Ge müdürü Thomas Weber bu yıl, BMW ve Audi gibi “daha yeşil” rakiplerini yakalamak ve AB’nin şart koştuğu gereklilikleri karşılayabilmek için otomobillerinin yaydığı karbondioksit seviyesini düşürmede bir adım daha ileri gittiklerini açıkladı.

“İnanıyoruz ki, 2011 yılında Avrupa’daki filomuzun yaydığı ortalama CO2 emisyonu kilometre başına 150 gram’a düşecek” diyen Weber, bu miktarın 2010 yılına nispeten 8 gram aşağıda olduğunu belirtti. Weber, bu oranın 2010 yılında elde edilen CO2 azaltımından dört kat fazla olduğunu da sözlerine ekledi.

Daimler Grup’a bağlı olan Mercedes bir süredir yakıt tüketimini azaltmak için daha az yakıt harcayan, yedi vitesli vites kutusu ile çalışan, otomatik motor dur-kalk sistemleri ve geliştirilmiş aerodinamik özellikleri olan motorlar üretiyor.

AB’nin otomobillerle ilgili planını uygulamaya koyacağı tarih yaklaşırken BMW ve Audi otomobilleri Daimler Grup’un araçlarından ortalama olarak daha fazla yakıt tasarrufu yapıyor. AB 2012 yılının sonuna kadar salınan CO2 miktarının kilometre başına en az 140 gram olmasını şart koşuyor. Bu miktarı yakalayamayan otomobil üreticilerine para cezası verilecek.

Ayrıntılar için:

http://www.reuters.com/article/2011/11/26/us-mercedesbenz-co-idUSTRE7AP0EP20111126?type=GCA-GreenBusiness&feedType=RSS&feedName=GCA-GreenBusiness&utm_source=feedburner&utm_medium=feed&utm_campaign=Feed%3A+reuters%2FUSgreenbusinessNews+%28News+%2F+US+%2F+Green+Business%29

BG, 20 yıllık LNG anlaşması imzaladı

BG Group, Körfez Kıyısı’ndan uzun vadeli ilk LDG satın alma anlaşmasını imzalayarak ABD’yi sıvılaştırılmış doğal gaz ihraç eden bir pazar olmaya daha da yaklaştırdı.

Çarşamba günü duyurulan anlaşmaya göre, Cheniere Energy Partners’a ait olan ve merkezi Lousiana’da bulunan Sabine Pass LDG terminalinden 20 yıl boyunca her yıl 3,5m ton (mtpa) LDG satın alınacak. Anlaşmayı yorumlayan, danışmanlık firması PFC Energy’nin üst düzey yöneticilerinden Nikos Tsafos “Amerikan LDG ihracı konusunda şüphe duyan çok sayıdaki şirket BG’nin bu anlaşmasına bakacak ve bu konuyu bir kere daha gözden geçirip geçirmemesi gerektiğine karar verecek” dedi.

Tsafos’a göre tortulu kayalardan gaz çıkarılmasıyla daha da canlanan Amerikan doğalgazı sayesinde ABD dünyanın en büyük doğalgaz üreticisi konumuna yükseldi.

LDG talebi petrol arzının uzun vadede ne kadar yeterli olacağından duyulan korku ve düşük karbonlu yakıtlara geçiş yönünde atılan adımlarla birlikte son yıllarda artış gösterdi.

Planlara göre 2015’ten itibaren LDG ihracatı başlayacak. Cheniere Energy Partners Başkanı Charif Souki, “BG küresel LDG piyasasının en büyük katılımcılarından biri. Kendileri Sabine Pass sıvılaştırma projemiz için de güçlü bir müşterimiz olacaktır” dedi.

Ayrıntılar için:

http://www.ft.com/intl/cms/s/0/a6d853ce-fff4-11e0-8441-00144feabdc0.html#axzz1bvXX0hHN