Blog Archives

Orta Doğu’nun ilk karbon piyasası Dubai’den

Dubai, CO2 ve sera gazı emisyonlarını azaltmak için bir strateji geliştirmenin yanı sıra en sonunda bu emisyonları çığır açacak bir karbon ticaret sistemi ile paraya çevirmek için bir yol haritası hazırlayacak.

Bu yıl fosil yakıtlara verdiği devlet desteğini kesen Dubai yeni uygulamaya başladığı katı bina standartları ile de uzun vadede sürdürülebilir çözümlere yönelmiş görünüyor.

Orta Doğu bu yıl Aralık ayında uluslararası iklim müzakerelerine ev sahipliği yapacak. Karbon yakalama ile ilgili sınırlamaları ve kuralları genişletme yönünde gösterdiği ilgi göz önüne alındığında bölgenin Katar’da yapılacak müzakerelerde kilit bir rol oynayacağı düşünülüyor.

Ayrıntılar için:

http://www.greenprophet.com/2012/02/first-middle-east-carbon-market-dubai/

Ucuzlayan bataryalar elektrikli araçların müjdecisi

Yeni bir araştırmaya göre dayanıklılığı daha fazla olan lityum-iyon pillerinde kaydedilen ilerlemeler, elektrikli araçları daha ekonomik hale getirecek ve bu araçların daha geniş bir ölçekte piyasaya sunulmalarını kolaylaştıracak.

Lityum-iyon pillerinde rekor düzeyde bir enerji yoğunluğunu eskisinin yarı fiyatına elde ettiğini açıklayan Envia Systems, eşi benzeri görülmemiş bu enerji yoğunluğunun, maliyeti az materyaller ve üretim süreçleriyle bir araya getirildiğinde araçların pil takımının maliyetini de yarıdan fazla oranda azaltacağını duyurdu.

Daha önceleri lityum-iyon pillerindeki enerji yoğunluğu her yıl yaklaşık %5 oranında artış gösterirdi; ancak Envia firmasının yetkilileri son iki yılda pil hücrelerinin enerji yoğunluğunu neredeyse üç katına çıkararak dünya rekorunu kırmayı başardıklarını ifade etti.

Pillerin dayanıklılığı elektrikli araçlarla ilgili süregelen tartışmaların odağındaki birkaç ana mevzudan biri. Çünkü araçlarını elektrikle çalışabilir duruma getirmek isteyen sürücüler araçlarındaki pilin ne zaman biteceği konusunda endişelenmek istemiyor.

Ayrıntılar için:

www.upi.com/Business_News/Energy-Resources/2012/02/27/Cheaper-battery-power-heralds-electric-car/UPI-21941330379004/

İskoçya dalgalara sarıldı

İskoçya hükümeti, binden fazla evin elektrik ihtiyacını karşılayacak ilk ticari dalga enerjisi tesisinin kurulmasına onay verdiğini duyurdu.

İskoçya Enerji Bakanı Fergus Ewing, “İskoçya eşi benzeri olmayan doğal kaynaklara sahip, Avrupa’nın dalga enerjisinin de onda biri İskoçya’da üretiliyor. Bu yeni araçlar sayesinde kıyılarımızda yer alan devasa enerji kaynaklarından tam olarak yararlanabileceğiz, temiz ve yeşil elektrik üretimini yaymayı hedefleyen küresel çabalara katkıda bulunacağız” diye konuştu.

İskoçya Avrupa’nın en iddialı yenilenebilir enerji hedeflerinden bazılarına ev sahipliği yapıyor. İskoçya hükümeti 2020 yılına kadar elektrik talebinin tamamını yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamayı amaçlıyor.

Ayrıntılar için:

http://www.upi.com/Business_News/Energy-Resources/2012/02/15/Scotland-embraces-wave-energy/UPI-18541329309528/

AB enerji şefi şimdilik biyoyakıt hedeflerinin artırılmasına karşı

Avrupa Komisyonu’nun enerjiden sorumlu üyesi Günther Oettinger Salı günü yaptığı açıklamada, birliğin %10’luk biyoyakıt hedefini çevreye zarar vereceği gerekçesiyle daha da artırmaya karşı olduğunu belirtti ve üye ülkeleri 2030 enerji hedefleri üzerinde iki yıl içinde bir anlaşmaya varmaya çağırdı.

Bir konferansa konuşmacı olarak katılan Oettinger biyoyakıt hedefi ile ilgili olarak; “Ben bugün karar verecek olsam biyoyakıtlar için %10’dan fazla hedef belirleyen bir teklifi reddederdim. Sürdürülebilirlik sorunu bir bütün olarak ele alınmalı’ dedi.

2030 hedeflerinin yasal olarak bağlayıcı olup olmaması ile ilgili gelen bir soru üzerine de Oettinger, bunun biyoyakıtlar ile öteki yenilenebilir kaynakların finansal anlamda geleneksel yakıtlarla rekabet edebilirliğine bağlı olduğunu söyledi.  Oettinger, “Rekabet mümkün olursa, bağlayıcı bir yasaya ihtiyacımız kalmaz” dedi.

AB’nin 2020 yılı sonuna kadar karayolu taşımacılığındaki yenilenebilir enerji payını %10’a çıkarmayı öngören bağlayıcı bir hedefi bulunuyor. Bu oranın neredeyse tamamının da biyoyakıtlar ile geleneksel yakıtlar karıştırılarak yakalanması bekleniyor.

Ayrıntılar için:

http://www.reuters.com/article/2012/02/07/eu-biofuels-idUSL5E8D725N20120207

Küba temiz enerji yolunda

On yılı aşkın bir süre önce güneş enerjisi Küba’nın dağlarında yaşayan toplumların hayatını değiştirmişti. Şimdi de güneş ve öteki yenilenebilir enerji kaynakları ada genelinde sürdürülebilir enerjinin geliştirilmesi yolunda değerlendirilebilir en iyi seçenekler olarak öne çıkıyor.

CUBASOLAR (Küba Toplumu Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Teşvik Etme ve Çevreye Saygı) Başkanı Luis Bérriz ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada dünyadaki temiz enerji potansiyeli tüketim için ihtiyaç duyulan miktarı aşıyorsa neden hala çevreyi kirleten enerji türlerinin kullanıldığını sordu. Bérriz’in hesaplamalarına göre Küba’ya gelen güneş miktarı günde 50 milyon ton petrole eşdeğer.

Bérriz, “1000 km uzunluğundaki ulusal karayolumuzu solar panellerle kapladığımızda fosil yakıtlar kullanmadan ve tek bir metrekare tarım alanı işgal etmeden şu anda kullandığımız enerjinin tamamını üretebileceğiz” dedi ve ekledi “Ayrıca hiç kimse güneşi engelleyemez, çünkü güneş kimsenin tekelinde değil.”

Ayrıntılar için:

http://ipsnews.net/news.asp?idnews=106684

Çin, ABD’nin rüzgar türbinleri hakkında başlattığı incelemeyi eleştirdi

Çin Ticaret Bakanlığı, ithal edilen rüzgar türbini kuleleri hakkında inceleme başlatan ABD’yi temiz enerji işbirliğini tehlikeye atmakla ve emisyonların azaltılması için dünya genelinde harcanan çabaları baltalamakla suçladı.

ABD Ticaret Bakanlığı geçtiğimiz hafta bir grup Amerikalı rüzgar türbini kulesi üreticisinden gelen şikayete kulak vereceğini açıklamıştı. Çin ile Vietnam’dan ithal edilen kulelerin daha ucuza satılması nedeniyle şikayetlerin gelmesi üzerine ABD, ithal edilen ürünlerin ticaret kurallarını ihlal edip etmediğini anlamak için resmi bir inceleme başlatacağını duyurmuştu.

Bunun üzerine Çin Ticaret Bakanlığı da kendi internet sitesinde bir bildiri yayınlayarak incelemeyi eleştirdi ve ABD hükümetinin bu ürüne ithalat vergisi koyması durumunda Çin’in de karşılık vereceği tehditini alttan alta hissettirdi.

Geçtiğimiz Kasım ayında da Çinli yetkililer ABD hükümetinin Amerikan temiz enerji şirketlerine verdiği devlet desteğini araştırmak için kendi incelemelerini başlatacağını duyurmuş ve gerginliği tırmandırmıştı.

Ayrıntılar için:

http://www.guardian.co.uk/environment/2012/jan/23/china-us-wind-turbine-import

2011’de temiz enerji yatırımları rekor kırdı, liderlik yeniden ABD’de

Perşembe günü Bloomberg New Energy Finance tarafından yayınlanan rapora göre, yenilenebilir enerji sektörü 2011 yılında  çalkantılı bir dönem geçirmesine rağmen yenilenebilir enerjiye yapılan küresel yatırımlar rekor kırarak 260 milyar Dolar oldu. ABD geçtiğimiz yılki performansıyla Çin’i liderlik koltuğundan etti.

Londra merkezli piyasa araştırma şirketi Bloomberg New Energy Finance, bu miktarın bir önceki yıla göre %5’lik bir artışa tekabül ettiğini ve 2004 yılında yapılan yatırımın beş katı büyüklüğünde olduğunu açıkladı.

Raporun yazarları “2011 yılındaki rekor yatırım rakamları çok çarpıcı; çünkü genel olarak dünya ekonomisi ve özelikle de enerji sektörü için zor geçen bir yılda bu rakamlara ulaşıldı. Sektör; üreticilerin kar marjlarında hissedilen şiddetli baskıdan, hisse fiyatlarındaki keskin düşüşten, bazı iflaslardan, Avrupa hükümetlerinin sübvansiyon kesintilerinden ve banka finansmanına erişimin azalmasından dolayı sıkıntılar yaşadı” yorumlarında bulundu.

Bloomberg New Energy Finance’a göre, pek çok güneş enerjisi şirketinin, özellikle de Solyndra’nın iflası günlerce gazetelerin manşetlerinde yer almıştı. Buna rağmen, güneş enerjisine yapılan yatırım 2011 yılında dünya genelinde %36 artarak 136,6 milyar Dolar seviyesine geldi. Rüzgar enerjisine yapılan yatırım ise 74,9 milyar Dolar olarak gerçekleşti.

ABD’de yapılan yenilenebilir enerji yatırımları 2011 yılında %33 artarak 55,9 milyar Dolar olarak gerçekleşti. Çin’in yatırımları ise 47,4 milyar Dolar’da kaldı. ABD, 2009 yılında Çin liderliği alana kadar yenilenebilir enerji yatırımlarında aslan payına sahipti.

Ayrıntılar için:

http://www.forbes.com/sites/toddwoody/2012/01/12/clean-energy-investment-hits-record-in-2011-as-u-s-reclaims-lead-from-china/?feed=rss_asia

Sofya: “Yenilenebilir enerji çok pahalı”

Bulgaristan Başbakanı Boiko Borisov, 2020 yılı yenilenebilir enerji hedeflerini yakalama konusunda ettikleri taahhüdün arkasında durduklarını, ancak şu günlerde temiz enerji teknolojisinin çok pahalı olduğunu belirtti.

Aralık ayında AB liderleri özellikle Polonya’nın desteklediği ve 2014 yılına kadar elektrik ve doğal gaz için tek bir pazar oluşturulmasını öngören teklife destek vermişti. Teklifte enerji şirketlerinin 2020 yılına kadar her yıl tüketicilerin talebini %1,5 azaltmaya yardımcı olması talep ediliyor. Teklifler AB’nin Avrupa ekonomisini “karbonsuzlaştırma” çabalarının bir parçası.

Borisov, “Bulgar halkının pahalı olan yenilenebilir enerji için ödeme yapmasını istemiyorum. Bu aşamada, rüzgar çiftliklerini ve güneş enerjisi parklarını çok pahalı olduklarından dolayı enerji şebekemize dahil etmemiz konusunda bizi zorlayan bir şey bulunmuyor” dedi.

Borisov yine de hükümet olarak, Avrupa Birliği’nin temiz enerji alternatiflerini geliştirmek için başlattığı girişimlerden kaçmadıklarını sözlerine ekledi.

Ayrıntılar için:

http://www.upi.com/Business_News/Energy-Resources/2012/01/13/Renewables-too-expensive-Sofia-claims/UPI-81951326469703/

2012’de de Volt satışları azalırsa daha az üretim yapılacak

General Motors Başkan Yardımcısı Steve Girsky Salı günü yaptığı açıklamada, Chevrolet Volt plug-in hibrit aracının yılın ilk yarısında beklenenden az satılması durumunda bu aracın üretimini azaltacaklarını belirtti. Girsky 2012 yılı için bir satış tahmini yapmaktan kaçındı.

Geçtiğimiz yıl plug-in hibrit otomobili, GM’nin beklentilerinin aşağısında alıcı bulmuş, toplamda yaklaşık 8,000 araç satılmıştı.

Ayrıntılar için:

http://www.reuters.com/article/2012/01/11/us-gm-volt-idUSTRE80A08W20120111?feedType=RSS&feedName=environmentNews&utm_source=feedburner&utm_medium=feed&utm_campaign=Feed%3A+reuters%2Fenvironment+%28News+%2F+US+%2F+Environment%29

Ve şimdi de gözler Almanya’nın yenilenebilir enerji için harcadığı çabalarda

İlk bakışta kimse, Almanya’nın doğusundaki Feldheim adlı bu küçük köyü devrimle bağdaştıramaz belki; ama yalnızca 145 kişinin yaşadığı bu köy, Almanya’nın tamamıyla yenilenebilir enerjiden güç alan vizyonunu gerçeğe dönüştürdüğü için şimdiden dünyanın pek çok yerinden gelen çevrecilerin, uzmanların ve politikacıların istilası altında.

Ülke, Haziran ayında Merkel hükümetinin geçirdiği yasa ile on yıl içerisinde enerjisinin üçte birini rüzgar ve güneş enerjisi, jeotermal enerji, biyoenerji gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlama hedefi yolunda ilerlemeye başladı. Bir yandan da yeşil istihdamı ve enerji güvenliğini artırıp zararlı emisyonları azaltmayı amaçlayan yasayla ulaşılmak istenen nihai hedef,  bu oranı 2050 yılına kadar %80’e çıkarmak.

Bu hedeflerin herbiri de dünyanın en iddialı ve pahalı hedefleri arasında gösteriledursun, ABD’den Japonya’ya öteki sanayi devi ülkeler de yenilenebilir enerjiden güç alan bir ülkeye dönüşmenin mümkün olup olmayacağını merak ediyor.

Ekonomik güçlükler yaşayan Brandenburg eyaletinin yaklaşık %30 oranında işsizliğin görüldüğü öteki köyleriyle karşılaştırıldığında, Feldheim’da işsizlik sıfır. Bu durum da yenilenebilir enerjiye yatırım yapmanın daha aydınlık bir geleceğe götürdüğünün göstergesi olarak yorumlanıyor. Köy sakinlerinin çoğu ya biyogaz üreten tesislerde ya da köyün elektriğini sağlayan rüzgar ve güneş enerjisi parklarında çalışıyor.

Feldheim’daki enerji konseptinin yaratılmasına ve gerçekleştirilmesine yardımcı olan Energiequelle şirketinin sözcüsü Werner Frohwitter’a göre, Feldheim’da bir enerji devrimi gerçekleşiyor.

Eklemekte yarar var, enerji devrimi yalnızca Feldheim gibi şehirden uzak bölgelerde yaşanmıyor. Öyle ki, Aralık ayının başlarında Berlin’de de önemli bir tanıtım yapıldı. Geri dönüştürülmüş malzemeden inşa edilen, kendi kendini idame ettirebilen, enerji verimliliğine sahip, hatta garajında elektrikli araçların şarj edilebildiği bir evin prototipiydi tanıtılan.

“Efficiency House Plus” adıyla anılan bu proje ile ilgili açıklamalarda bulunan Alman Ulaştırma Bakanı Peter Ramsauer, “Yalnızca yenilenebilir enerjiden güç alarak yaşamanın günümüzde dahi mümkün olduğunu herkese göstermek istiyoruz” dedi. Ramsauer, “Temel prensip, evin yaşamak için gerekenden daha çok enerji üretmesi. Bu fazla enerji ise elektrikle çalışan otomobilleri ve bisikletleri şarj etmek için kullanılabilir, ya da kamu şebekesine satılabilir” diye konuştu.

BMW AG, Daimler AG, Volkswagen AG ile Opel gibi Almanya’nın önde gelen dört otomobil üreticisi de bu projeye destek veriyor.

Ayrıntılar için:

http://www.google.com/hostednews/ap/article/ALeqM5iAR9MiHjIcec3pTb5NmpTSvc45Qg?docId=41ab16b1c5114e16ad51228109ba8af2