Arşiv Kasım, 2010

Zirvede Obama da bulunmayacak

ABD Başkanı Barack Obama BM İklim Değişikliği Zirvesi’ne iki bakanı ile üst düzey bir danışmanını yollayacak.

Ayrıntılar için:

http://www.politico.com/news/stories/1110/45695.html

İngiltere Başbakanı David Cameron BM İklim Değişikliği Zirvesi’ne katılmayacak

Cameron, Meksika’dan gelen özel davete rağmen  görüşmelere iştirak etmeyecek.

Ayrıntılar için:

http://www.guardian.co.uk/environment/2010/nov/29/cameron-cancun-climate-change-summit?CMP=twt_gu

Gözler Cancun’da

192 ülkeden yüzlerce delege, Meksika’nın Cancun kentinde BM tarafından düzenlenen ve iki hafta  sürecek İklim Değişikliği Zirvesi için bir araya geldi. Geçtiğimiz yıl Kopenhag’da başarısızlıkla sonuçlanan konferansla kıyaslandığında, Cancun Zirvesi’nde küresel ısınmaya karşı bütün devletlerin kabul ettiği uluslar arası bağlayıcılığı olan bir anlaşmanın imzalanması beklenmiyor. Bu yılki zirve daha çok fakir ülkeleri çevre dostu teknolojilerle tanıştıracak fonlar oluşturulması ve seragazı emisyonlarının azaltılmasını biçimlendirecek hedefler konulması gibi küçük adımlar atmayı planlıyor.

Ayrıntılar için:

http://theweek.com/article/index/209828/climate-summit-will-cancun-succeed-where-copenhagen-failed

Afrika’dan iklimde AB ile ortak duruşa red

Libya’nın başkenti Trablus’ta iki gün süren Afrika-AB zirvesi’nin sonunda iklim değişikliği ile ilgili ortak bir bildirge imzalanması bekleniyordu. Ancak Afrikalı diplomatlara göre Afrika’dan çok Avrupa’nın önceliklerini yansıttığı gerekçesiyle böyle bir bildiri imzalanmadı. AB, Cancun’daki İklim Değişikliği Konferansı öncesinde Afrika’da ortak bir bildiri imzalanmasına önem veriyordu.

Ayrıntılar için:

http://www.straitstimes.com/BreakingNews/World/Story/STIStory_608611.html

NASA “yeşil” uçaklar geliştirecek

Şimdiye kadar, gerçekleştirdikleri uzay yolculukları ile tanınmış olsalar da, Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) çalışanları bundan böyle ticari havacılığın geleceğini şekillendirmekte kararlı.

Kurum, uçakların da otomobillerdeki değişime ayak uydurarak daha sessiz, daha “yeşil” ve daha çok yakıt tasarrufu edecek şekilde tasarlanması gerektiğini belirtti.

Bu hedefini gerçekleştirmek için iki Amerikan savunma sanayisi deviyle 6 milyon dolarlık sözleşme imzalayan NASA, geleceğin uçaklarının mevcut modellere göre %50 daha az yakmasını, saldıkları karbon emisyonlarının yarısına kadar indirilmesini ve havaalanlarının rahatsız edici gürültüsünden etkilenen coğrafik alanların %83 oranında azaltılmasını sağlayacak bir teknoloji geliştirmeye çalışacak.

Geliştirdiği uçakları 2025 yılında hizmete sunmayı tasarlayan kurum, mühendislerinden bir yıl içinde, 7,000 millik bir alanda ses hızına yakın bir hızda hareket eden, 45,000 kg ağırlığında yolcu ya da kargo taşıma kapasitesi bulunan uçaklar tasarlamalarını istedi.

Alışılagelmişi bir kenara bırakmayı hedefleyen projeyle birlikte uçakların modelleri de değişecek. Projede NASA ile ortaklaşa çalışan Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nün geçtiğimiz yıl NASA’ya sunduğu yeşil uçak modellerinde alıştığımız kanat ve gövde tasarımı bulunmuyordu. Yaratıcılığın ön plana çıkacağı tasarımların sonucunda geleceğin uçaklarının nasıl görüneceği merakla bekleniyor.

Ayrıntılar için:

http://latimesblogs.latimes.com/technology/2010/11/nasa-green-plane-technology.html

AB’den First Solar’a toksik maddede muafiyet

Geçtiğimiz hafta AB’de oylanan bir yasaya göre güneş enerjisi panelleri, elektrikli eşyalarda kullanılması yasak olan zehirli maddeleri istisnai olarak bünyesinde barındırabilecek.

Gözden geçirilmiş AB yasası elektrikli ve elektronik teçhizatlarda kadmiyum gibi altı tehlikeli maddenin kullanılmasını yasaklamış durumda. Pazar payıyla dünyanın bir numaralı güneş enerjisi şirketi olan ABD merkezli First Solar ise güneş enerjisi panellerinin üretiminde bu maddeden yararlanıyor. Ancak son günlerde solar enerji sektörü, şirketin ürünlerinde kullandığı cadmium tellürid (CdTe)’e ilişkin çevre dostu olmadığı ve güvenli bir şekilde bertaraf edilmediği yönünde eleştirilerde bulunuyordu. Karar tartışmalara son noktayı koymuş oldu.

Avrupa Parlamentosu oylamanın ardından yayınladığı bildiride, fotovoltaik güneş enerjisi panellerinin, sabit sanayi makinelerinin ve askeri malzemelerin toksik madde listesine bağlılıktan muaf olacağını belirtti.

Ayrıntılar için:

http://www.reuters.com/article/idUSTRE6AN5Q820101124?loomia_ow=t0:s0:a49:g43:r4:c0.071429:b39800704:z0

Taner Yıldız: Nabucco ve Güney Akım rakip değil

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız Ankara’da katıldığı Türkiye’nin Enerji Politikaları konulu konferansın çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. AB enerji komiserinin Nabucco ile Güney Akım projelerinin rakip projeler olduğunu belirtmesi ile ilgili soru üzerine, “Öyle görünüyor olabilirler ancak orta ve uzun vadede rakip proje değiller” açıklamasında bulundu.

“Bu iki proje de AB’nin doğal gaz sorununu çözebilir. Talebin 2030 ile 2035’e kadar nasıl bir artış göstereceği üzerine yapılan tahminler de gösteriyor ki ihtiyacı karşılamak için iki projeye daha gereksinim duyulabilir” diye konuşan Yıldız, Mersin’de kurulacak nükleer santral ile ilgili ise projenin programa uygun bir şekilde ilerlediğini belirtti.

Projenin önümüzdeki on gün içinde Rusya’dan onay alacağına inandığını belirten Yıldız, “Böylece nükleer santralin inşasını gerçekleştirecek firmayı belirlemek için bir engel kalmayacak” dedi.

Ayrıntılar için:

http://www.securities.com/doc.html?pc=TR&doc_id=286494755&auto=1&query=turkey%3Aenergy%3A&db=en_1y_d&hlc=tr&range=365&sort_by=Date

Avrupa Komisyonu’ndan İtalya ve İspanya’ya uyarı

Avrupa Komisyonu İtalya ve İspanya’dan, yapıların enerji performansları ile ilgili yürürlükte olan Avrupa yasalarına tam uyum göstermelerini resmi olarak talep etti. Bu yasalar, Avrupalı vatandaşların satın alacağı veya kiralayacağı yapılarla ilgili gerekli bütün bilgileri önceden öğrenmesini sağlıyor ve üye devletlerin her birinin ısıtma kazanları ile havalandırma sistemleri için düzenli bir muayene programı oluşturmasını gerektiriyor. Şimdiye kadar yasalara tam uyum sağlamamış devletler iki ay içinde istenen şartları yerine getirmezse Komisyon, ülkeleri adalet divanına sevk edecek.

Özellikle İtalya ve İspanya’nın mevzuatlardaki şartları yerine getirmediğini düşünen Komisyon, Avrupa mevzuatını temel alarak bu ülkeleri uyardı. Binaların enerji tüketimini önemli ölçüde azaltmayı hedefleyen mevzuat, böylece birliğin enerji güvenliğini artırmayı ve küresel ısınmayla mücadelesinde güç kazanmasını planlıyor.

Bu ülkelerin kuralları ihlal ettiğini gösteren Avrupa yapı performansı yönetmeliği ise,  yapıların enerji performansını hesaplamak için üye devletlerden belirli bir yöntem geliştirmelerini ve yeni yapılacak binalardaki ya da yenilenecek binalarda bulunması gereken minimum performans standardını belirlemesini istiyor. Böylece bir yapıyı satın almak ya da kiralamak isteyen kişiler yapının enerji sertifikasına göre bir kıyaslama yapabiliyor ve olası enerji masraflarını hesaplayabiliyor.

Ayrıntılar için:

http://europa.eu/rapid/pressReleasesAction.do?reference=IP/10/1561&format=HTML&aged=0&language=EN&guiLanguage=en

Abdullah Gül: Türkiye görevinin bilincinde

Türkiye-İsviçre İş Konseyi toplantısında konuşan Abdullah Gül, Türkiye’nin iklim değişikliği ve enerji güvenliği konularındaki küresel sorumluğunun bilincinde olduğunu söyledi. Türkiye ve İsviçre’nin temiz enerji teknolojisinde işbirliği yapabileceğini belirten Gül, Türkiye’nin geri dönüşümlü enerji kaynaklarına azami önem verdiğini ve kamu ile özel sektörün temiz enerji kaynağı üretme sorumluluğu taşıdığını ifade etti.

Gül, “Ana hedefimiz enerji ve iklim değişikliğiyle ilgili küresel sorunları çözmektir” dedi.

İsviçre cumhurbaşkanı Doris Leuthard ise devletlerin bir an önce yeni kaynaklar bulmaması halinde, gelecekte daha çok sorun yaşanacağını belirtti.

Çiftçiler tarlaları ıslah ettikçe kuş sayısı artıyor

On yıl boyunca sürdürülen bir araştırmanın sonuçlarına göre tarlalaştırma ve otlaklaştırma yüzünden nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan kuşlar tekrardan görülmeye başlandı.

David Lindenmayer ve Avustralya Ulusal Üniversitesi’nden bir grup bilim adamı 150 tarlanın 300 ayrı bölgesinde on yıl boyunca bir araştırma yürüttü. On yıl sonra ise sayısı hızla azalan Avusturalya kıtasına özgü bazı kuş türlerinin yeniden görülmeye başlandığı ortaya çıktı. (daha&helliip;)