Unilever’e göre yiyecek hizmetleri sektörünün, bertaraf edilebilir yiyecek atığının getirdiği yüksek maliyet sorununu çözmesi için tek bir sese ihtiyacı var. Unilever bu nedenle bugün öteki şirketlerden, ticaret kurumlarından ve kamu kuruluşlarından her yıl biriken 400,000 ton’luk bertaraf edilebilir yiyecek atığıyla başa çıkmak için başlattığı kampanyaya destek vermelerini isteyecek.
Unilever firmasından yapılan açıklamaya göre firma öteki atık kurumlarıyla birlikte kurduğu “vizyoner bir panel” sayesinde yiyecek atıklarının azaltılmasına yardımcı olacak tedbirleri belirleyecek. Bu tedbirler arasında düzenli atık depolama sahalarında yasakların uygulanması, planlama sisteminde değişikliklerin yapılması ya da restoranlardaki porsiyon boyutunun azaltılması bulunuyor.
Yine de firma atık miktarının azaltılmasında en etkili yöntemin oteller, yemek şirketleri, okullar gibi atıkları azaltarak ya da atık yönetimi yaparak tasarruf edebilecek kurumların eğitilmesi olduğu görüşünde.
Unilever’in geçtiğimiz yıl Eylül ayından bu yana devam eden “United Against Waste” kampanyası yiyecek atıklarının azaltılması yönünde şirketlerin öncülük ettiği bir dizi kampanyanın sonuncusu. Örnekse Marks & Spencer ile Tesco da yiyeceklerin daha uzun süre taze kalmasını sağlayacak bir teknolojiyi bir süredir test ediyor.
Ayrıntılar için:
http://www.businessgreen.com/bg/news/2156074/unilever-calls-companies-tackle-food-waste-mountain
Yeni bir araştırmaya göre dayanıklılığı daha fazla olan lityum-iyon pillerinde kaydedilen ilerlemeler, elektrikli araçları daha ekonomik hale getirecek ve bu araçların daha geniş bir ölçekte piyasaya sunulmalarını kolaylaştıracak.
Lityum-iyon pillerinde rekor düzeyde bir enerji yoğunluğunu eskisinin yarı fiyatına elde ettiğini açıklayan Envia Systems, eşi benzeri görülmemiş bu enerji yoğunluğunun, maliyeti az materyaller ve üretim süreçleriyle bir araya getirildiğinde araçların pil takımının maliyetini de yarıdan fazla oranda azaltacağını duyurdu.
Daha önceleri lityum-iyon pillerindeki enerji yoğunluğu her yıl yaklaşık %5 oranında artış gösterirdi; ancak Envia firmasının yetkilileri son iki yılda pil hücrelerinin enerji yoğunluğunu neredeyse üç katına çıkararak dünya rekorunu kırmayı başardıklarını ifade etti.
Pillerin dayanıklılığı elektrikli araçlarla ilgili süregelen tartışmaların odağındaki birkaç ana mevzudan biri. Çünkü araçlarını elektrikle çalışabilir duruma getirmek isteyen sürücüler araçlarındaki pilin ne zaman biteceği konusunda endişelenmek istemiyor.
Ayrıntılar için:
Danimarka merkezli Lego oyuncak şirketinin de bağlı bulunduğu Kirkbi A/S, Almanya’da hayata geçirilecek bir offshore rüzgar enerjisi projesinin yaklaşık üçte birine ortak olarak müşterilerine yeşil referanslarını sergileme imkanı bulacak.
Kirkbi A/S, 2015 yılında tamamıyla faaliyete geçmesi beklenen ve DONG Energy’ye ait 277 megawatt’lık Borkum Riffgrund rüzgar çiftliğinin %32’lik hissesi için 534 milyon dolar yatırım yapacak.
Lego’dan yapılan açıklamaya göre bu yatırım sayesinde şirket, bütün enerji ihtiyacını karşılamaya yetecek kadar yenilenebilir enerji üretme hedefini yakalayabilecek.
Reuters’a konuşan Kirkbi Yönetim Kurulu Başkanı Soren Thorup Sorensen, “Bu yatırım Lego Grubu’nun iddialı çevre hedeflerini desteklemektedir. Ayrıca bize makul getirileri olacak uzun vadeli ve güvenli bir yatırımdır” dedi.
Ayrıntılar için:
Çin iklim değişikliği ve karbon emisyonları üzerine sarf ettiği çabalar kapsamında, yenilenebilir enerji hakkında araştırmalar yürütüp program ve politika geliştirecek ilk ulusal düşünce kuruluşunu kurdu.
Perşembe günü açılan Ulusal Yenilenebilir Enerji Merkezi sektör standartlarını da belirleyecek ve uluslararası işbirliği programları icra edecek. Merkezin çalışmaları sırasında Danimarka ile daha önceden geliştirilmiş işbirliği devam ettirilecek ve Danimarka merkeze maddi ve teknolojik destek sağlayacak.
Merkez çalışmalarını yenilenebilir enerji ile ilgili dört ana başlık üzerine yoğunlaştıracak. Bunlar offshore rüzgar enerjisi, biyokütle enerjisi, güneş enerjisi ve yenilenebilir enerjinin şebekeye aktarılması olacak.
Yeni merkez ile ilgili olarak Danimarka ile anlaşma imzalayan Çin ayrıca ABD’deki Ulusal Yenilenebilir Enerji Laboratuvarı ve İspanya’daki enerji ajansları ile birlikte çalışmayı amaçlıyor.
Ayrıntılar için:
http://www.chinadaily.com.cn/bizchina/2012-02/24/content_14686084.htm
Manchester United, çevre yönetimi sistemleri ile ilgili uluslararası ISO14001 standardına layık görülen ilk İngiliz futbol kulübü olarak saha içinde ve dışında “en iyi” olma hedefine bir adım daha yaklaştı.
Kulübün kazandığı ISO14001 standardı ile kuruluşların çevreye olan etkilerinin azaltılması hedefleniyor. Karbon emisyonlarını ve atıklarını kontrol etmek için stratejik bir yaklaşım geliştirebilen kuruluşlar bu standardı almaya hak kazanıyor.
Manchester United Kulübü şimdiye kadar çevresel önlemler kapsamında pek çok uygulamayı hayata geçirdi. Bunlar arasında aydınlatmanın azaltılması, ısıtma ve klima sistemlerine yeni kontroller getirilmesi, taraftarların geridönüşüme ve maçlara toplu taşıma araçlarıyla gelmeye teşvik edilmesi için bir iletişim politikası benimsenmesi bulunuyor.
Ayrıntılar için:
Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın Salı günü Nairobi’de açıkladığı bir rapora göre Kenya, Yeşil Burun Adaları, Madagaskar, Sudan ve Çad’da henüz işlenmemiş devasa yenilenebilir enerji kaynakları bulunuyor.
Raporda kıtanın giderek artan enerji talebini karşılamak için Afrika’daki enerji sektörünün her yıl yaklaşık 7,500 megawatt yeni üretim kapasitesi yaratması gerektiği vurgulandı.
UNEP raporu, akıllı devlet politikaları sayesinde enerji piyasasının özel sektör yatırımlarına açılmasını Afrika’nın devasa boyuttaki yenilenebilir enerji potansiyelini açığa çıkarmanın başlıca yolu şeklinde gösterdi.
Raporda ayrıca böyle bir yol izlendiğinde milyonlarca insanın fakirlikten kurtulacağına ve kıtanın sürdürülebilir kalkınma potansiyelinin “beklenenden daha erken gerçekleştirileceği” belirtildi.
Ayrıntılar için:
http://www.nation.co.ke/News/Kenya+clean+energy+potential+big+Unep/-/1056/1332332/-/pqmks5z/-/
Dünyanın en büyük petrol şirketi ExxonMobil’in seragazı emisyonlarını rapor etmediği için 2.8 milyon euro gibi rekor düzeyde bir ceza aldığı ortaya çıktı. Britanya’da çevre ile ilgili şimdiye kadar verilmiş en büyük ceza olarak tarif edilen ceza 17 ay önce İskoç Çevre Koruma Ajansı SEPA tarafından kesilmiş, ancak kamuoyu ile paylaşılmamıştı.
Dün su yüzüne çıkan belgeye göre ExxonMobil 2008 yılında Fife’deki etilen tesisinden salınan 33,000 ton karbondioksiti daha azmış gibi raporlamıştı. Ancak AB düzenlemelerine göre dünyanın ısınmasının başlıca sorumlusu olan CO2 emisyonlarının yanlış raporlanması sert cezaları da beraberinde getiriyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan firma yetkilileri ise hatalarından pişmanlık duyduklarını ancak prosedürlerini gözden geçirip daha iyi hale getirdiklerini belirttiler.
Ayrıntılar için:
Güney Kore’de uzun zamandır beklenen karbon ticareti yasası ile ilgili yapılacak görüşmeler bir kere daha ertelendi. Reuters’a konuşan ve hükümete yakın olan bir isim gecikmenin “ülke içindeki siyasi sorunlar” nedeniyle meydana geldiğini ve emisyon ticaret yasası ile ilgili süregelen bir anlaşmazlıktan kaynaklanmadığını belirtti.
Yasanın kabul edilmesi halinde, Yeni Zelanda’daki emisyon ticaret sisteminin ve Avustralya’da 2015 yılında bir karbon piyasasının açılmasını hedefleyen Karbon Yasası’nın kabulünün ardından Asya-Pasifik bölgesinde kurulacak üçüncü karbon piyasasının önü açılacak.
Ayrıntılar için:
http://www.businessgreen.com/bg/news/2152958/south-korean-carbon-trading-delay
İskoçya hükümeti, binden fazla evin elektrik ihtiyacını karşılayacak ilk ticari dalga enerjisi tesisinin kurulmasına onay verdiğini duyurdu.
İskoçya Enerji Bakanı Fergus Ewing, “İskoçya eşi benzeri olmayan doğal kaynaklara sahip, Avrupa’nın dalga enerjisinin de onda biri İskoçya’da üretiliyor. Bu yeni araçlar sayesinde kıyılarımızda yer alan devasa enerji kaynaklarından tam olarak yararlanabileceğiz, temiz ve yeşil elektrik üretimini yaymayı hedefleyen küresel çabalara katkıda bulunacağız” diye konuştu.
İskoçya Avrupa’nın en iddialı yenilenebilir enerji hedeflerinden bazılarına ev sahipliği yapıyor. İskoçya hükümeti 2020 yılına kadar elektrik talebinin tamamını yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamayı amaçlıyor.
Ayrıntılar için:
BASIC ülkeleri olarak da bilinen Brezilya, Güney Afrika, Hindistan ve Çin, 10. BASIC bakanları iklim değişikliği toplantısında AB’nin havayolu şirketlerine getirdiği karbon vergisine hep bir ağızdan itiraz etti.
Bakanlar yayınladıkları ortak bildiride konuyla ilgili derin endişe duyduklarını belirtti ve uluslararası havacılığın AB Emisyon Ticaret Sistemi’ne dahil edilmesine karşı şimdiye kadar gösterdikleri sert muhalefeti yineledi.
Ayrıntılar için:
http://news.brunei.fm/2012/02/15/basic-countries-jointly-object-to-eus-carbon-tax-on-airlines/


