AB’den First Solar’a toksik maddede muafiyet

Geçtiğimiz hafta AB’de oylanan bir yasaya göre güneş enerjisi panelleri, elektrikli eşyalarda kullanılması yasak olan zehirli maddeleri istisnai olarak bünyesinde barındırabilecek.

Gözden geçirilmiş AB yasası elektrikli ve elektronik teçhizatlarda kadmiyum gibi altı tehlikeli maddenin kullanılmasını yasaklamış durumda. Pazar payıyla dünyanın bir numaralı güneş enerjisi şirketi olan ABD merkezli First Solar ise güneş enerjisi panellerinin üretiminde bu maddeden yararlanıyor. Ancak son günlerde solar enerji sektörü, şirketin ürünlerinde kullandığı cadmium tellürid (CdTe)’e ilişkin çevre dostu olmadığı ve güvenli bir şekilde bertaraf edilmediği yönünde eleştirilerde bulunuyordu. Karar tartışmalara son noktayı koymuş oldu.

Avrupa Parlamentosu oylamanın ardından yayınladığı bildiride, fotovoltaik güneş enerjisi panellerinin, sabit sanayi makinelerinin ve askeri malzemelerin toksik madde listesine bağlılıktan muaf olacağını belirtti.

Ayrıntılar için:

http://www.reuters.com/article/idUSTRE6AN5Q820101124?loomia_ow=t0:s0:a49:g43:r4:c0.071429:b39800704:z0

Taner Yıldız: Nabucco ve Güney Akım rakip değil

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız Ankara’da katıldığı Türkiye’nin Enerji Politikaları konulu konferansın çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. AB enerji komiserinin Nabucco ile Güney Akım projelerinin rakip projeler olduğunu belirtmesi ile ilgili soru üzerine, “Öyle görünüyor olabilirler ancak orta ve uzun vadede rakip proje değiller” açıklamasında bulundu.

“Bu iki proje de AB’nin doğal gaz sorununu çözebilir. Talebin 2030 ile 2035’e kadar nasıl bir artış göstereceği üzerine yapılan tahminler de gösteriyor ki ihtiyacı karşılamak için iki projeye daha gereksinim duyulabilir” diye konuşan Yıldız, Mersin’de kurulacak nükleer santral ile ilgili ise projenin programa uygun bir şekilde ilerlediğini belirtti.

Projenin önümüzdeki on gün içinde Rusya’dan onay alacağına inandığını belirten Yıldız, “Böylece nükleer santralin inşasını gerçekleştirecek firmayı belirlemek için bir engel kalmayacak” dedi.

Ayrıntılar için:

http://www.securities.com/doc.html?pc=TR&doc_id=286494755&auto=1&query=turkey%3Aenergy%3A&db=en_1y_d&hlc=tr&range=365&sort_by=Date

Avrupa Komisyonu’ndan İtalya ve İspanya’ya uyarı

Avrupa Komisyonu İtalya ve İspanya’dan, yapıların enerji performansları ile ilgili yürürlükte olan Avrupa yasalarına tam uyum göstermelerini resmi olarak talep etti. Bu yasalar, Avrupalı vatandaşların satın alacağı veya kiralayacağı yapılarla ilgili gerekli bütün bilgileri önceden öğrenmesini sağlıyor ve üye devletlerin her birinin ısıtma kazanları ile havalandırma sistemleri için düzenli bir muayene programı oluşturmasını gerektiriyor. Şimdiye kadar yasalara tam uyum sağlamamış devletler iki ay içinde istenen şartları yerine getirmezse Komisyon, ülkeleri adalet divanına sevk edecek.

Özellikle İtalya ve İspanya’nın mevzuatlardaki şartları yerine getirmediğini düşünen Komisyon, Avrupa mevzuatını temel alarak bu ülkeleri uyardı. Binaların enerji tüketimini önemli ölçüde azaltmayı hedefleyen mevzuat, böylece birliğin enerji güvenliğini artırmayı ve küresel ısınmayla mücadelesinde güç kazanmasını planlıyor.

Bu ülkelerin kuralları ihlal ettiğini gösteren Avrupa yapı performansı yönetmeliği ise,  yapıların enerji performansını hesaplamak için üye devletlerden belirli bir yöntem geliştirmelerini ve yeni yapılacak binalardaki ya da yenilenecek binalarda bulunması gereken minimum performans standardını belirlemesini istiyor. Böylece bir yapıyı satın almak ya da kiralamak isteyen kişiler yapının enerji sertifikasına göre bir kıyaslama yapabiliyor ve olası enerji masraflarını hesaplayabiliyor.

Ayrıntılar için:

http://europa.eu/rapid/pressReleasesAction.do?reference=IP/10/1561&format=HTML&aged=0&language=EN&guiLanguage=en

Abdullah Gül: Türkiye görevinin bilincinde

Türkiye-İsviçre İş Konseyi toplantısında konuşan Abdullah Gül, Türkiye’nin iklim değişikliği ve enerji güvenliği konularındaki küresel sorumluğunun bilincinde olduğunu söyledi. Türkiye ve İsviçre’nin temiz enerji teknolojisinde işbirliği yapabileceğini belirten Gül, Türkiye’nin geri dönüşümlü enerji kaynaklarına azami önem verdiğini ve kamu ile özel sektörün temiz enerji kaynağı üretme sorumluluğu taşıdığını ifade etti.

Gül, “Ana hedefimiz enerji ve iklim değişikliğiyle ilgili küresel sorunları çözmektir” dedi.

İsviçre cumhurbaşkanı Doris Leuthard ise devletlerin bir an önce yeni kaynaklar bulmaması halinde, gelecekte daha çok sorun yaşanacağını belirtti.

Çiftçiler tarlaları ıslah ettikçe kuş sayısı artıyor

On yıl boyunca sürdürülen bir araştırmanın sonuçlarına göre tarlalaştırma ve otlaklaştırma yüzünden nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan kuşlar tekrardan görülmeye başlandı.

David Lindenmayer ve Avustralya Ulusal Üniversitesi’nden bir grup bilim adamı 150 tarlanın 300 ayrı bölgesinde on yıl boyunca bir araştırma yürüttü. On yıl sonra ise sayısı hızla azalan Avusturalya kıtasına özgü bazı kuş türlerinin yeniden görülmeye başlandığı ortaya çıktı. (daha&helliip;)

Cancun, iklim görüşmelerinin samimiyetini sınayacak

Hindistan Çevre Bakanı Jairam Ramesh, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada BM’nin Cancun’da gerçekleştireceği İklim Değişikliği Konferansı’nın, teknoloji transferi ve sürdürülen diyalogun güvenilirliği gibi çetrefil konularda bir sınav niteliği taşıyacağını belirtti.

Jairam Ramesh, “Cancun son şansımız. Bütün iklim değişikliği müzakere sisteminin samimiyeti buna bağlı. Orada da eyleme dökülecek kararlar alınmazsa artık herkese gına gelecek” dedi.

(daha&helliip;)

R20 Hareketi’ne Rona Yırcalı İmzası

Dünya Odalar Federasyonu (WCF) başkanı Rona Yırcalı California’da vali Arnold Schwarzenegger ile birlikte bölgesel idareleri iklim değişikliğine karşı savaşmaya seferber eden “Regions 20” (R20) hareketini başlattı. R20, bir yandan  küçük ve orta ölçekli işletmelerin ticaret odalarının desteğiyle sürdürülebilir çözümlerle faaliyet göstermesine yardımcı olurken, bir yandan da bu işletmelerin düşük karbon ekonomisini iyi anlayıp ondan yararlanmasını ve yeni iş olanakları belirlemesini sağlayacak.

Zirvede konuşan Schwarzenegger, “Ulusal ya da uluslararası ölçekte birilerinin harekete geçmesini beklemek gibi bir lüksümüz yok. Şimdi harekete geçme zamanıdır, bizler de R20 hareketiyle işte bunu yapıyoruz” dedi.

Schwarzenegger’in bir yıl önce, başlatılacak bir girişimde kendilerine işbirliği teklif etmesinin ardından, Yırcalı III. Küresel İklim Zirvesi’nde mutabakatı imzalayarak federasyonun projeye desteğini açıkça göstermiş oldu.

Milletlerarası Ticaret Odası (ICC)’nın şemsiyesi altında faaliyet gösteren WCF,  R20 hareketiyle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki hükümet ve özel sektörün bölge düzeyinde geliştireceği düşük karbon salınımı hedefleyen enerji projelerinin sayısını artırmayı hedefliyor.

WCF başkanı Yırcalı “Üst düzey politika verilerini küçük ve orta ölçekli işletmelere özgü sürdürülebilirlik projelerine dönüştürmek için, 60 yıldır dünya genelindeki 12,000’den fazla ticaret odası arasında köprü görevi görmüş WCF’den daha uygun bir kurum bulunamazdı” diye konuştu.

Dünya genelinde 60’tan fazla coğrafik bölgenin desteğini alan R20 hareketine mümkün olduğu kadar çok bölgesel odanın katılımını sağlamaya çalışacak olan WCF düzenleyeceği yerel etkinlikler ve bulunacağı girişimlerle, R20’nin kamu ve özel sektör ortaklığını kolaylaştırmasına, daha önce iyi sonuçlar almış uygulamaların yayılmasını teşvik etmesine, çevreye yararlı yeniliklerin (eko-inovasyon) geliştirilmesini hızlandırmasına ve temiz enerji projelerini hayata geçirmesine yardımcı olacak.

Ayrıntılar için:

http://www.finchannel.com/Main_News/Business/75782_WCF_Chair_warrants_chamber_support_for_R20_initiative_/

Japonya karbon kanunu erteledi, fosil yakıt vergisi gündemde

Japonya, siyasilerinin ekonomiye yoğunlaştığı şu günlerde taahhüt ettiği oranda seragazı azaltmayı bu ay içinde Meksika’da düzenlenecek iklim zirvesinden önce yasalaştıracak gibi görünmüyor. Önümüzdeki yıl yasalaşması beklenen tasarının fosil yakıt kullanan kişilere getirilecek vergi gibi birtakım yeni düzenlemeler içermesi tahmin ediliyor.

1990’daki seragazı oranını 2020’ye kadar %25 azaltacağını taahhüt eden ülkenin sanayicilerine göre ise 2020 hedefinin  karbon ofsetleri olmadan tutturulması zor. Bu önerileri dikkate alan iktidardaki Demokratik Parti’den bir proje ekibi fosil yakıt kullananlara ek bir vergi getirecek teklifi meclise sundu.

Fosil yakıt kullanımından kaynaklanan CO2 emisyonlarına getirilecek bu vergi, kaynakların temiz enerji sektörünü aktarılmasını hedefliyor. Bu yakıtları kullananların ödeyeceği vergilerle bir yılda 250 milyar yen (3 milyar dolar) toplanması bekleniyor.

Öte yandan CO2 emisyonlarının vergiye bağlanması, hükümetin güvenilirliğini de test edecek. Haziranda arttığı görülen mali borçlara rağmen, temiz enerji sektörünü büyümenin yeni lokomotifi haline getireceğini belirten hükümet yetkililerinin önümüzdeki günlerde neler yapacağı merakla bekleniyor.

Ayrıntılar için:

http://www.reuters.com/article/idUSTRE6AI1CL20101119?utm_source=feedburner&utm_medium=feed&utm_campaign=Feed%3A+reuters%2FUSgreenbusinessNews+%28News+%2F+US+%2F+Green+Business%29

Dünya tarımına 200 milyon dolar iklim yardımı

Geçtiğimiz Çarşamba günü tarım araştırma gruplarının yaptığı açıklamaya göre dünyanın her yerindeki kalkınma ajansları tarım sektörünü iklim değişikliğine hazırlamak ve salınan seragazı oranını azaltmak amacıyla düzenlenen on yıllık program için 200 milyon dolar harcayacaklar.

Bu fon önümüzdeki günlerde daha da artması beklenen sel ve kuraklık ihtimaline karşı, hızla çoğalan ve zenginleşen dünya nüfusunu beslemek için neler yapılması gerektiği konusunda yürütülecek araştırmalara harcanacak.

Uluslararası Gıda Politikası Araştırma Enstitüsü’nden Gerald Nelson geçtiğimiz günlerde çok sayıda tarım uzmanı ve haberci karşısında yaptığı konuşmada insanlık olarak büyük bir gıda güvenliği tehlikesi ile karşı karşıya olduğumuzu belirtti.

Aynı toplantıda söz alan Uluslararası Tropik Tarım Merkezi’nden bir başka uzman, Andy Jarvis’e göre ise 2050’ye kadar iklim değişikliğinin bir sonucu olarak dünya genelinde gıda üretimi potansiyeli %5 ile %10 arasında azalacak.

Bu tehlikeyle mücadele etmek için hazırlanan program, küresel ölçekte sorgum, darı, tatlı patates, buğday, pirinç ve mısır gibi 50 ana tarım ürününün yükselen sıcaklıklar ve yağış değişimlerinden nasıl etkilendiğini analiz edecek.

Toplantıya katılan Uluslararası Tarımsal Araştırmalar Danışma Grubu başkanı Bruce Campbell, “Proje sıcak nokta olarak adlandırılabilecek Afrika ve Hindistan’ın bazı bölgelerinde 2050’ye kadar fakirlik oranını %10, bu bölgelerde yetersiz beslenen kişi oranını %25, bunun yanı sıra seragazı salınımını milyonlarca ton azaltmayı hedefliyor” açıklamasında bulundu. Tarımın dünya genelinde salınan karbon oranının %22 ile %30’unu kapsadığı da göz önünde bulundurulursa, programın ne kadar önem teşkil ettiği açıkça görülmekte.

Ayrıntılar için:

http://www.reuters.com/article/idUSTRE6AG55020101117?loomia_ow=t0:s0:a49:g43:r1:c0.181818:b39609740:z0

ÇKA yeni talimatlarıyla seragazı salınımını azaltacak

Amerikan Çevre Koruma Ajansı şirketlere ve eyaletlere tasarruf ettiren enerji verimliliği önlemleri konusunda yardımcı olacak yeni talimatlar yayınladı. Bu talimatlar Temiz Hava Yasası’nın insan sağlığını ve çevreyi hava kirliliğinden korumak için zorunlu kıldığı direktiflerin bir sonucu olarak hazırlandı. Yalnızca yüksek oranda karbon salan şirketlerin tabi olacağı talimatlarla emisyon oranlarının en verimli yöntemlerle aşağıya çekilmesi hedeflenmiş durumda.

Programın 2 Ocak 2011’den 30 Haziran 2011’e kadar sürecek ilk safhasında büyük sanayi birimleri yeni tesisler inşa etmek ya da eskilerini modernize etmek istedikleri takdirde, salacakları karbon oranının yıllık 75 bin ton ya da daha fazla olması durumunda,  bu  izin almak zorunda kalacaklar. 1 Temmuz’dan itibaren ise 100 bin ton karbon salınımı yapan sanayi birimleri, izin alabilmek için değerlendirmeye tabi tutulacak.

Çevre Koruma Fonu’nda özel projeler müdürü ve Çevre Koruma Ajansı İklim Değişikliği Çalışma Grubu eş başkanı Mark MacLeod: “Enerji verimliliği özellikle imalat sektöründe kirliliği azaltmak ve tasarruf etmek için en akılcı yöntemlerden biri” dedi.

MacLeod, “Hazırladığımız talimat listesi şirketleri izin sürecine hazırlayacak. Şirketler bir yandan kendileri ile müşterileri için tasarruf ederken diğer yandan ise kirliliğin azaltılması için çözümler üretecekler” diye ekledi.

Ayrıntılar için:

http://www.edf.org/pressrelease.cfm?ContentID=11449